Rusya Dış İstihbarat Dairesi Başkanı Sergey Narişkin, ABD'yi, Belarus Cumhurbaşkanı'na karşı düzenlenen ve altı haftadır devam eden protesto eylemlerini kışkırtmakla suçladı.
Belarus'ta protestocular, 9 Ağustos'ta yapılan seçimlere hile karıştırıldığı gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Aleksander Lukaşenko'nun istifasını ve 26 yıldır süren iktidarının sona ermesini istiyor.
Belarus'taki seçimleri hür ve adil olmadığı gerekçesiyle eleştiren ABD ve Avrupa Birliği ise Lukaşenko'ya muhalefetle müzakere masasına oturma çağrısında bulundu. Ancak Lukaşenko bu çağrıyı reddetti.
Rusya Dış İstihbarat Dairesi Başkanı Sergey Narişkin, Rus haber ajansları tarafından yayınlanan açıklamasında, Amerika'nın Belarus'ta muhalefete mali destek sağladığını ve protestocuları cesaretlendirdiğini iddia etti.
Narişkin, Ukrayna ve diğer eski Sovyet devletlerinde sevilmeyen liderlerin devrilmesine katkıda bulunan ve çeşitli renklerle adlandırılan ayaklanmaların "Bir başka 'renk devrimi' sahneleme girişimi anlamına geldiğini, amacının ve görevinin Belarus vatandaşlarının çıkarlarıyla hiçbir ortak paydası olmadığını" öne sürdü.
Dış İstihbarat Dairesi'nin "ABD'nin Belarus'taki son gelişmelerde kilit rol oynadığına ilişkin" bilgi sahibi olduğunu öne süren Narişkin, ABD'nin Belarus'taki muhalif gruplara finansman sağlamak için milyonlarca dolar ödenek ayırdığı iddiasında bulundu.
Minsk'teki ABD Büyükelçiliği'nden bu iddialarla ilgili açıklama yapılmadı.
Batılı ülkelerin baskısı, Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko'nun ülkenin baş müttefiki ve mali kaynağı olan Rusya'yla bağlarını pekiştirmesine yol açtı. Aralarında birlik anlaşması bulunan komşu ülkeler sağlam siyasi, ekonomik ve askeri ilişkiler yürütüyor.
Öte yandan Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Karadeniz kıyısındaki sahil kenti Soçi'de Lukaşenko'yu ağırladığı Pazartesi günü Belarus'a 1,5 milyar dolarlık kredi verdiğini açıklamıştı. Belarus'taki muhalefet Moskova'nın Lukaşenko'ya mali can simidi atmasını kınamış ve bu adımın iki ülke arasındaki ilişkilerin geleceğini lekeleyeceğini belirtmişti.
Putin'in sözcüsü Dimitri Peskov, Moskova'nın Lukaşenko'yu Belarus'un seçilmiş meşru lideri olarak kabul ettiğini yineledi.
Peskov, Belarus'taki ana muhalefet lideri Sviatlana Tsikhanouskaya'nın iktidarı bırakması durumunda Lukaşenko'ya güvenlik garantisi sunulması teklifini nasıl değerlendirildiği sorusunaysa Lukaşenko'nun böyle bir korumaya ihtiyacı olmadığı yanıtıyla karşılık verdi.
Gazetecilere yaptığı açıklamada "Lukaşenko Belarus'un meşru lideridir" diyen Peskov, "Kendi ülkesinde güvenlik garantisine ihtiyacı olacağını sanmıyorum" dedi.
Rusya Dış İstihbarat Dairesi Başkanı Narişkin, ABD'nin, Belarus seçimlerinden sonra Litvanya'ya yerleşen muhalif Sviatlana Tsikhanouskaya'yı ve Belarus'taki muhalif hareketin diğer isimlerini ülkenin gelecekteki liderleri olarak desteklemek için "kanatları altına aldığını" iddia etti.
Lukaşenko da Moskova'nın desteğini arkasına almak için benzer söylemlere başvurmuş ve Batı'yı, Rusya'yı dışlamak için protestoları körüklemekle suçlamıştı. Belarus Cumhurbaşkanı, Soçi'de Putin'le yaptığı görüşmede NATO'nun "saldırgan planlarını" bertaraf etmek için daha fazla ortak askeri tatbikat yapma teklifinde bulundu.
Rus paraşütçü askerler, bu hafta başında Polonya sınırındaki Brest yakınlarında 25 Eylül'e kadar sürecek olan tatbikatlar için Belarus'ta konuşlandırıldı. Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu, askeri işbirliğini derinleştirmek amacıyla görüşmeler yapmak için bugün Belarus'a gitti.