Dünya Petrol Kongresi’nin dünyanın en büyük enerji üreticisi Rusya ile dünyanın en büyük ileri enerji teknolojisi üreticisi Amerika’yı biraraya getirmesi bekleniyordu.
Ancak petrol uzmanı Pat Szymczak, Amerika’nın kongreye umulan ilgiyi göstermediğini söylüyor: “Çok az sayıda Amerikan şirketi katıldı. 3 bin delege arasında sadece 250 Amerikalı vardı.”
Kongredeki olumsuz havanın nedeni, Rusya’ya güneydoğu Ukrayna’da ayrılıkçı savaşı körüklemekteki rolü nedeniyle ambargo uygulanması ihtimaliydi.
Avrupa Birliği liderleri geçen haftasonu Brüksel’de nüfuzlu Ruslar’a uygulanan yaptırımları şirketlere ya da enerji teknolojisi gibi sektörlere yayma konusunu ele aldı.
Rusya, Ukrayna sınırına yeniden asker yığarken Amerika Maliye Bakanı Jack Lew Berlin’de Rusya’nın temel bir seçim yapmak zorunda olduğunu söyledi: “Rusya tutumunu değiştirmezse Amerika ve uluslararası topluluk yeni yaptırımlar uygulamaya hazırdır.”
Rusya’ya büyük yatırım yapan Batılı enerji şirketlerinin Moskova’daki yöneticileri işlerin eskisi gibi yürüdüğü görüntüsü vermeye çalışıyor.
Ama şirket bürolarında gergin bir hava var.
Merkezi Houston’daki uluslararası petrol sahası hizmetleri şirketi Baker Hughes’ın Rusya temsilcisi Vitaly Cho da bunu doğruluyor: “Müşterilerimiz sürekli yaptırımları soruyor. Kaygılılar. Baker-Hughes teknoloji hizmeti veren bir şirket. Müşterilerimizin petrol sahalarını işletmek için bizim sağlayacağımız ileri teknojilere ihtiyaçları var.”
Rusya 8 trilyon dolar olarak tahmin edilen petrol reservlerini işletmek için Batı’nın kuyu açma ve petrol platformu teknojilerine muhtaç.
Merkezi Oklahoma’daki PennWell adlı enerji yayınları şirketinde çalışan Alman piyasa uzmanı Wilhelm Sicking iş ilişkilerinin bozulmayacağı görüşünde: “Batılı şirketler Rusya’ya teknoloji satmak zorunda. Ruslar’ın bu teknolojiye ihtiyacı var. Bugünkü gerginlik fazla uzun sürmez.”
Pat Szymczak yaptırımlarla ilgili belirsizlik nedeniyle bir çok Amerikan şirketinin Rusya’daki yaptırımlarını azalttığını söylüyor: “Kendi kendimize zarar veriyoruz, çünkü biz Ruslar’a teknoloji satmazsak başkaları satar.”
Gerçekten de yaptırımlar Amerika için çetin ve hassas bir konu. Bu yüzden Kongre üyelerinin çoğunun bu konuyu tartışmaktan kaçındığı görülüyor.
