Oruç metabolizma üzerinde birçok değişikliğe neden olur. Bütün gün aç kaldıktan sonra iftarda bol miktarda gıda tüketmek, kilo alınmasına neden olabilir. Ancak uzmanlara göre, Ramazan’ı sağlıklı bir biçimde ve kilo almadan geçirmek mümkün. Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Doktor Cemal Aytaç Ak, iftarla sahur arasında dört öğün beslenmek gerektiğini vurguluyor. Doktor Ak, Ramazan’da doğru beslenme yolları olduğunun altını çiziyor. Merkezin Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ertan Ökmen de özellikle kalp hastalarının beslenmelerine dikkat etmesi gerektiği uyarısında bulunuyor.
Ramazan bu yıl da yaz mevsiminin en sıcak dönemine denk geliyor. Üstelik bu yaz dünyanın birçok ülkesinde mevsim normallerinin çok üzerinde aşırı sıcak geçiyor. Hem oruç süresinin uzaması, hem terleme sonucu yaşanan sıvı kaybı nedeniyle, sağlık için dikkat edilmesi gereken noktalar her zamankinden daha çok önem kazanıyor. Gelin bu konuda uzmanların neler önerdiğini gözden geçirelim.
Mutlaka sahura kalkın!
Doktor Cemal Aytaç Ak
Birçok kişi sahura kalkmadan oruç tutmayı tercih ediyor. Ancak Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Doktor Cemal Aytaç Ak, uzun süre aç kalmanın yaratacağı olumsuzlukları engellemek için mutlaka sahura kalkılması gerektiğini vurguluyor. Uzman Diyetisyen Ak, özellikle şu konulara dikkati çekiyor:
• Sahurda çok yağlı, çok tuzlu ve aşırı tatlı besinlerden kaçının
• Sofranızda bunları tercih edin: Yumurta, süt, yoğurt, kurubaklagiller, zeytin, peynir, esmer ekmek, çiğ sebzeler, meyve veya taze sıkılmış meyve suları, reçel, komposto, kurubaklagil çorbaları, etli veya etsiz sebze yemeği
• Sıvı alımına dikkat edin. Bol bol su, komposto, hafif tuzlu ayran, meyve suları, açık çay gibi içecekler tüketin
• Besinlerin midede uzun süre kalarak, daha çok tok tutabilmesi için posalı yiyecekleri tercih edin.
Diyetisyen Cemal Aytaç Ak, aşırı sıcaklar ve uzun oruç tutma saatleri sonrasında, iftarda çok fazla yemek yenildiğini bunun da özellikle kalp ve mide sorunlarına yol açtığını, kilo alımına neden olduğunu belirterek iftarla sahur arasında dört öğün beslenmek gerektiğini vurguluyor.
Kalp hastaları mutlaka doktora danışmalı
Doktor Ertan Ökmen
Oruç tutmak özellikle kalp ve dolaşım sistemini etkiliyor. Uzun süren açlık ve susuzluk, ayrıca sıcaklar nedeniyle artan sıvı kayıpları kronik hastalar için daha da büyük önem kazanıyor. Vücudun sıvı kaybetmesi kalbin daha çok yorulmasına neden olduğu gibi böbreklerin çalışmasını bozuyor, zehirli maddelerin kandan temizlenmesini engelliyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Doçent Dr. Ertan Ökmen, Ramazan’da özellikle kalp hastalarının tedavilerinde ayarlamalar yapılması ve ilaç alım saatlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini vurguluyor. Doktor, eğer hekim izin vermiyorsa orucun tutulmaması gerektiğini söylüyor: “Hastaların iyilik hali ancak tedavileri düzenli devam ettiğinde sağlanabilir. Denge bozulduğunda bunu tekrar sağlamak çok uzun ve zahmetli olabiliyor. Hatta bazen hastaneye yatmalarını gerektirecek düzeylere ulaşabiliyor.”
Kilo almadan geçirmek mümkün
Araştırmalar, oruç tutan kişilerin, aslında Ramazan öncesi dönemden daha az kalori tüketseler de fiziksel aktivitenin düşmesi, metabolizmanın yavaşlaması nedeniyle kilo kaybetmediklerini, hatta almaya meyilli olduklarını gösteriyor. Üstelik Ramazan’da tatlı ve kolesterol açısından zengin gıdaların tüketimine olan eğilimin de arttığını vurgulayan Diyetisyen Cemal Aytaç Ak, oruç tutarken şişmanlamak istemeyen ve sağlığını korumak isteyenlerin beslenmelerine dikkat etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
