WASHINGTON —
CHP İzmir Milletvekili ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski yargıçlarından Rıza Türmen, HSYK başkanının adalet bakanı olmasının yanlış olduğunu söylüyor.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Türmen, yasanın yürürlüğe girmesiyle kurulun büyük bir değişim geçirdiğine ve HSYK’da görevli yaklaşık bin kişinin otomatik olarak görevden alınmış olduğuna dikkat çeken Rıza Türmen, adalet bakanının bu kişiler yerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na kendi istediği kişileri atayabileceğini savundu.
“HSYK Adalet Bakanlığı’nın genel müdürlüğü haline geldi”
HSYK’yı, yargı bağımsızlığının anahtarı olarak niteleyen CHP milletvekili Rıza Türmen, yapılan kanun değişikliğinin HSYK’yı adalet bakanlığının bir uzantısı ya da genel müdürlüğü haline getirdiğini ve yargı bağımsızlığına son verildiğini bildirdi.
“Bunlar 17 Aralık kanunları”
17 Aralık sonrasında, “adli kolluk güçleri, polis soruşturma yaparken, amirlerine haber verme zorunluluğu” şeklinde yönetmeliğini de hatırlatan Türmen, soruşturmadan yargıya uzanan tüm dairelerin tek bir çatıda HSYK’da toplandığını söyledi. AİHM eski yargıçlarından Rıza Türmen yasa değişikliğini, “Bugün, ne soruşturma bağımsız yapılabilir, ne de yargılama” sözleriyle eleştirdi. Yapılan değişiklikleri “17 Aralık kanunları” olarak niteleyen Rıza Türmen, demokrasiyle ilişkisi olmayan otoriter bir devlette görülebilecek yasa değişiklikleri yapıldığını savundu.
“Bu kadar yetkili bir adalet bakanı hiçbir ülkede yok”
Rıza Türmen, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin benzer uygulamaların Avrupa ve Batı ülkelerinde de olduğu iddiasını ise şu sözlerle yanıtladı: “Adalet bakanının, HSYK başkanı olması Venedik raporlarında eleştiriliyor. Avrupa Konseyi Yargıçlar Konseyi’nde eleştiriliyor. Bu kadar yetkili bir adalet bakanı hiçbir ülkede yok. Kaldı ki kuzey ülkelerinde ya da İngiltere’de yargı bağımsızlığı geleneği o kadar kuvvetli ki, bütün bunlar olsa bile, yargı bağımsızlığı bakımından bir problem ortaya çıkmaz. Oysa Türkiye’de yargı bağımsızlığı zaten oturmamış.”
“AB’de otoriter yorumları yapılıyor”
Rıza Türmen, bundan sonraki süreçte ise, yolsuzluk iddialarının üstünün kapatılacağını, atanan savcıların delilleri ortadan kaldıracağını, iddianamelerin bakan oğulları suçlanmayacak şekilde hazırlanacağını, yolsuzlukla ilgili davalara bakan yargıçların da iktidara ters düşmeyecek yargıçlar olacağını öne sürdü.
Brüksel’de AB yetkilileriyle konuştuğunu ve orada Türkiye’nin artık bir otoriter bir rejime doğru gittiği yolunda bir görüş birliği olduğunu söyledi. Türmen gelişmeleri son olarak, “Türkiye karanlık bir rejime doğru yürüyor” sözleriyle yorumladı.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Türmen, yasanın yürürlüğe girmesiyle kurulun büyük bir değişim geçirdiğine ve HSYK’da görevli yaklaşık bin kişinin otomatik olarak görevden alınmış olduğuna dikkat çeken Rıza Türmen, adalet bakanının bu kişiler yerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na kendi istediği kişileri atayabileceğini savundu.
“HSYK Adalet Bakanlığı’nın genel müdürlüğü haline geldi”
HSYK’yı, yargı bağımsızlığının anahtarı olarak niteleyen CHP milletvekili Rıza Türmen, yapılan kanun değişikliğinin HSYK’yı adalet bakanlığının bir uzantısı ya da genel müdürlüğü haline getirdiğini ve yargı bağımsızlığına son verildiğini bildirdi.
“Bunlar 17 Aralık kanunları”
17 Aralık sonrasında, “adli kolluk güçleri, polis soruşturma yaparken, amirlerine haber verme zorunluluğu” şeklinde yönetmeliğini de hatırlatan Türmen, soruşturmadan yargıya uzanan tüm dairelerin tek bir çatıda HSYK’da toplandığını söyledi. AİHM eski yargıçlarından Rıza Türmen yasa değişikliğini, “Bugün, ne soruşturma bağımsız yapılabilir, ne de yargılama” sözleriyle eleştirdi. Yapılan değişiklikleri “17 Aralık kanunları” olarak niteleyen Rıza Türmen, demokrasiyle ilişkisi olmayan otoriter bir devlette görülebilecek yasa değişiklikleri yapıldığını savundu.
“Bu kadar yetkili bir adalet bakanı hiçbir ülkede yok”
Rıza Türmen, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin benzer uygulamaların Avrupa ve Batı ülkelerinde de olduğu iddiasını ise şu sözlerle yanıtladı: “Adalet bakanının, HSYK başkanı olması Venedik raporlarında eleştiriliyor. Avrupa Konseyi Yargıçlar Konseyi’nde eleştiriliyor. Bu kadar yetkili bir adalet bakanı hiçbir ülkede yok. Kaldı ki kuzey ülkelerinde ya da İngiltere’de yargı bağımsızlığı geleneği o kadar kuvvetli ki, bütün bunlar olsa bile, yargı bağımsızlığı bakımından bir problem ortaya çıkmaz. Oysa Türkiye’de yargı bağımsızlığı zaten oturmamış.”
“AB’de otoriter yorumları yapılıyor”
Rıza Türmen, bundan sonraki süreçte ise, yolsuzluk iddialarının üstünün kapatılacağını, atanan savcıların delilleri ortadan kaldıracağını, iddianamelerin bakan oğulları suçlanmayacak şekilde hazırlanacağını, yolsuzlukla ilgili davalara bakan yargıçların da iktidara ters düşmeyecek yargıçlar olacağını öne sürdü.
Brüksel’de AB yetkilileriyle konuştuğunu ve orada Türkiye’nin artık bir otoriter bir rejime doğru gittiği yolunda bir görüş birliği olduğunu söyledi. Türmen gelişmeleri son olarak, “Türkiye karanlık bir rejime doğru yürüyor” sözleriyle yorumladı.