Türkiye’nin yaklaşık bir aydır Kuzey Suriye’nin Menbiç ve Tel Rıfat bölgelerine yönelik olarak bir askeri harekat düzenlemek istediği biliniyor.
Dün Rusya’nın Soçi kentine düzenlediği günübirlik ziyarette, Rusya lideri Vladimir Putin’le dört saat süren bir görüşme gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, gündemindeki en önemli maddelerden biri de bu harekattı.
Ancak Tahran’daki Astana formatında düzenlenen İran, Rusya, Türkiye zirvesinden sonra Soçi’den de Türkiye’ye yeşil ışık çıkmadı.
Erdoğan: Putin bize şunu ima ediyor; “Bunları, rejimle birlikte çözme yolunu tercih ederseniz çok daha isabetli olur”
Günübirlik ziyaretten akşam yemeğine kalmadan dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye dönerken uçakta kendisini takip eden gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya liderinin kendisine Şam yönetimiyle işbirliğini önerdiğini dile getirdi.
Bir gazetecinin “Olası askeri harekatla ilgili zaman zaman ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ şeklinde açıklamalarınız oluyor. Daha önce Rusya böyle bir askeri harekata karşı çıktığını, çok sıcak bakmadığını açıklamıştı. Bu tavrı devam ediyor mu Sayın Putin’in?” şeklindeki sorusuna Cumhurbaşkanı, “Sayın Putin konuyla ilgili Türkiye’ye yönelik adil bir yaklaşım sürdürüyor. Terörle mücadele noktasında her zaman yanımızda olacağını özellikle de ifade ediyor. Burada şunu bize ima ediyor; ‘Mümkün olduğunca bunları, rejimle birlikte çözme yolunu tercih ederseniz çok daha isabetli olur’ gibi bir yaklaşımı var. Biz de diyoruz ki, şu anda bizim istihbarat örgütümüz, Suriye istihbaratıyla zaten bu konuları yürütüyor ama bütün mesele netice almak. Eğer istihbaratımız, Suriye istihbaratıyla bu çalışmayı yürütürken buna rağmen, hala orada terör örgütleri fellik fellik at oynatıyorsa, bu konuda bize destek vermeniz gerekiyor diyoruz. Bu konuda da mutabakatımız var” yanıtını verdi.
Türkiye-Rusya ticaretinde yeni dönem: “Sayın Putin’le ruble üzerinde mutabık kaldık”
Dünkü görüşme sonrası Rusya Başbakan Yardımcısı Aleksandr Novak, Türkiye-Rusya doğalgaz ticaretinin de kısmen ruble ile yapılacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise gazetecilere verdiği yanıtta, ruble ile ticaretin doğalgazla sınırlı kalmayacağını ima etti.
Erdoğan “Bizim şu anda Türkiye olarak kapımız herkese açık. Ülkemizde kimler yatırım yapmak isterse biz onlara her türlü desteği veririz. Çünkü Türkiye, dünyada sadece bu son gelişmelerde değil, bunun dışında da serbest pazar ekonomisinin en önemli bir açık kapısıdır. Tabii bu Soçi ziyaretinin bir güzel tarafı da şu oldu; Sayın Putin’le ruble üzerinde mutabık kaldık. Ruble noktasında bu alışverişlerimizi yapacağımız için o da tabii, Türkiye-Rusya arasında mali noktada ayrı bir güç kaynağı olarak Rusya’ya ve Türkiye’ye inşallah kazandıracak. Bir de Rusya’nın Mir kartı var. Şu anda bizim beş bankamız bunun üzerinden çalışmalarını sürdürüyor. Burada da çok ciddi gelişmeler var. Bu da tabi Rusya’dan gelen turistleri çok çok rahatlatan bir süreç. Onlarla alışverişini, otel ödemelerini yapabiliyorlar. Bu da tabi hem onlar için hem bizim için çok çok rahatlatıcı bir sistem” dedi.
Erdoğan’ın “Bu ziyaretimizde Rusya Merkez Bankası Başkanı ile bizim Merkez Bankası Başkanımız da görüşmelerini yaptılar” şeklindeki sözleri de Türkiye ile Rusya arasında bir swap anlaşmasının gündeme gelebileceği şeklinde yorumlanıyor.
Erdoğan Eylül ayında Şanghay Beşlisi’nin Semerkant’taki toplantısına katılacak
Bir gazetecinin “ABD Temsilciler Meclisi Başkanı’nın Tayvan’dan ayrılmasının ardından Çin, işgal senaryosunu andıran bir tatbikat başlattı. Bu gerilimin nereye evrileceğini düşünüyorsunuz? Pasifik’te olası bir çatışma, Türkiye’nin pozisyonunu nasıl etkiler? Ekonomik anlamda özellikle bir kriz çıkarsa hazırlık mıyız?” şeklindeki sorusuna “Sıkıntı yok” yanıtı veren Erdoğan, 15-16 Eylül’de Özbekistan’ın Semerkant şehrinde düzenlenecek Şanghay İşbirliği Teşkilatı toplantısına katılacağını söyledi.
Erdoğan “Ukrayna’daki savaş ve Corona virüs salgınının küresel ekonomi ve istikrara olumsuz etkilerinin sürdüğü bir dönemde, yeni bir krizin ortaya çıkmasına izin vermemeliyiz. Tayvan’la ilgili ortaya çıkan gerginliğin azaltılması için tüm tarafların sağduyulu ve itidalli hareket etmesi çok çok önemli. Eylül ayında, Şanghay Beşlisi, Özbekistan’da toplanacak. Görüşmemizde Sayın Putin de rica etti; nasip olursa biz de inşallah oradaki toplantıya katılacağız. Şanghay Beşlisi’nin gerek üyeleri gerek gözlemci ya da diyalog ortağı olarak oraya katılacak olanlarla ‘biz de beraber olalım’ diyoruz. Örneğin Çin geliyor, öbür tarafta Suud gelecek, Katar gelecek. Orada onlarla bir arada olmayı hedefliyoruz. Şu anda fevkalade bir durum olmazsa inşallah ben de oraya katılacağım. Orada bunları çok daha iyi değerlendiririz” diye konuştu.
“Zaho’daki olay, PKK’nın bilindik saldırılarının bir değişik versiyonu”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin suçlandığı Zaho’da dokuz sivilin öldüğü saldırıyla ilgili iddiaları bir kez daha reddeden Erdoğan, bu olayın sorumluluğunun PKK’ya ait olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı “Bu, terör örgütü PKK’nın bilindik saldırılarının bir değişik versiyonu. Nasıl bugüne kadar bu tür şeyleri yapıp ondan sonra kaçtıysalar, ortada görünmeme gibi yolları seçtiyseler, şimdi burada da yine aynı şekilde bu tür suikastları yaptıktan sonra topu hemen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, Türkiye’nin üzerine atmışlardır. Başta Amerika olmak üzere, Avrupa’nın değişik ülkelerine bunları İletişim Başkanlığımız da anlattı ve bu şekilde süreç devam ediyor. Biz ilk andan itibaren orada yerel muhataplarımızla konuşmak, görüşmek, temas sağlamak suretiyle her konuda yardımcı olabileceğimizi, bu olayın açığa çıkması için elimizden geleni göstereceğimizi kendilerine söyledik. Bu teklifimiz halen baki. Zaho’daki olaydan sonra Musul Konsolosluğumuza bir saldırı oldu. Oranın bir sivil hedef olduğu biline biline oraya aleni saldırı yapıldı. Kimin sivil hedeflere saldırabileceğini, bu alçaklığı kimlerin yapabileceğini herkesin görmesi lazım” diye konuştu.