Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mersin’deki Akkuyu’ya ilk yakıtın 27 Nisan’da yüklenerek resmen nükleer tesis statüsü kazanacağını açıklamasının ardından, dün akşam da Akkuyu nükleer santralinin açılışına Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in gelebileceğini söyledi.
Erdoğan dün partisinin meclis grubunda yaptığı konuşmada, "Akkuyu'daki nükleer güç santralimize 27 Nisan'da yakıt yükleyerek resmen nükleer tesis statüsü kazandıracağız” dedi.
Cumhurbaşkanı dün akşam katıldığı bir canlı yayında ise,”27 Nisan'da belki Sayın Putin de gelecek veya birlikte bir online sistemle bağlanacağız ve Akkuyu'nun inşallah ilk adımını atacağız" ifadesini kullandı.
"4 reaktörden birinin açılışı yapılacak"
Akkuyu’da dört tane reaktör olduğunu, 27 Nisan’da birinin açılışını yapacaklarını, diğer üçünün de açılışlarını planladıklarını belirten Erdoğan, “Bunlarla ciddi manada bir enerji depolayacağız. Bunun ardından da üç tane daha planlıyoruz. Bu üç taneyi de inşallah önümüzdeki beş senede halletmemiz gerekiyor. Türkiye enerjide bir sıkıntıya girmesin, bunu yapmaya mecburuz" diye konuştu.
Millet İttifakı’nın Ocak ayında yayımladığı “ortak politikalar metninde” Akkuyu nükleer santraliyle ilgili, “Akkuyu nükleer santral projesinin mevcut durumunu ve sözleşme detaylarını, anlaşma dışında verilmiş olan hakları veya üstlenilen yükümlülükleri gözden geçireceğiz” ifadesi yer alıyor.
Akkuyu’nun tarihçesi
Türkiye'de 1970'lerin başlarında yapılan fizibilite ve yer araştırmaları sonucunda Akkuyu sahası nükleer santral yapımı için uygun yer olarak belirlendi. Kararın alınmasında bölgenin deprem açısından Türkiye'nin güvenli bölgelerinden biri olması, nüfus yoğunluğunun düşük olması, en yüksek taşkının 6 metreyi geçmemesi, yüzey ve yer altı sularının doğal akış yönünün deniz olması, arazinin inşaata uygun olması ve bölgenin tarıma, turizme ve sanayiye elverişli olmayışı göz önüne alınmıştı.
1976'da da bu sahaya yer lisansı verildi, 600 megawat üretim planlanarak ihaleye çıkıldı. İhaleyi alan İsveç merkezli ASEA Atom şirketi dış kredi bulamayınca proje durdu. 1983 sonlarına doğru ise başka üç şirket ile görüşüldü. Görüşmenin ileri safhalarında firmalar Türkiye'nin garantisini istedi ancak hükümet bu garantiyi vermedi, bunun yerine yap-işlet-devret modelini teklif edince görüşmeler son buldu.
1998'de üçüncü kez ihaleye çıkıldı ancak bu ihale eski başbakanlardan Bülent Ecevit’in başka enerji kaynaklarının geliştirilmesinin gerekli olmayacağını belirtmesiyle Bakanlar Kurulu kararı ile iptal edildi. 1993'ün Ocak ayında santral tekrar yatırım programına alındı ve 1997'de yapımı için teklifler alındı ancak hükümet kesin bir karar vermedi.
2004'te Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı reaktör kurulacağını ilan etti, 21 Kasım 2007'de ise nükleer santral kurulumu ve enerji satışıyla ilgili kanun kabul edildi.
2010'da Türkiye ile Rusya arasında Akkuyu sahasında bir nükleer santral yapım anlaşması imzalandı. 14 Nisan 2015'te tesisteki deniz yapıları ve limanın temeli atıldı. Temel atma sırasında aktivistler sahanın tek giriş kapısını kilitledi, eylem yaptı. Nisan 2018'de birinci ünitenin, Haziran 2020'de ikinci ünitenin, Mart 2021'de üçüncü ünitenin ve Temmuz 2022'de dördüncü ünitenin temelleri atıldı.