Erişilebilirlik

Evde Yapılan Yılbaşı Kutlamalarına Polis Müdahale Edebilir mi?


2020 yılının son günü de Corona virüsü salgını nedeniyle alışılmışın dışında bir gün olacak. Yeni yılın karşılanması amacıyla sokaklarda, meydanlarda gece kulüplerinde ve çeşitli mekanlarda toplanıp eğlenceler yapılan, partiler düzenlenen bir yılbaşı, bu sene olmayacak.

Üstelik bu yıl, bu tarz eğlenceler düzenlememek İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine göre “bir tercih değil, zorunluluk”. Bakanlık tarafından yayımlanan genelgede, herhangi bir mekanda yılbaşı partisi düzenlenmesine izin verilmeyeceği duyuruldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir hafta kadar önce yaptığı bir açıklamada “Bu tür partiler, otellerde, villalarda olsun, güvenlik güçlerimiz her türlü tedbiri alacak. Bunlara müsaade etmemiz mümkün değil” dedi.

Bakanlık tarafından yayımlanan yılbaşı tedbirlerine ilişkin genelgede “Bu amaçla yılbaşı akşamında başta kolluk kuvvetleri olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlarca tam mesai yapılarak, Kovid-19 salgınıyla mücadelede alınan diğer önlemlerle birlikte, konaklama tesisleri ve kiralık villa benzeri yerler de dahil olmak üzere hiçbir mekanda yılbaşı partisi/kutlama organizasyonu yapılmamasına yönelik gerekli planlama, koordinasyon ve denetim faaliyetleri eksiksiz şekilde yerine getirilecek” ifadeleri yer aldı.

Cumhurbaşkanı da İçişleri Bakanlığı genelgesi de belirtilen yerlerde partilere müsaade edilmeyeceğini ve güvenlik güçlerinin müdahale edeceğini belirtiyor. Parti düzenlenmesine ilişkin genelgede kullanılan mekan tanıtımı evleri de kapsıyor. Ancak yasal olarak polisin evlerde düzenlenen bir partiye müdahale etme hakkı var mı? Hukukçular ve insan hakları savunucuları, konuyu VOA Türkçe’ye değerlendirdi.

“Valilikler tek tek karar almalı ama yine de eve müdahale söz konusu olamaz”

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve insan hakları ve kolluk kuvvetleri hukuku konusunda uzman Avukat Naim Karakaya, yasaklamanın genelgeyle düzenlenmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Karakaya, “Şu anda eğer COVID’le ilgili bir durum söz konusuysa da bununla ilgili de valiliklerin ayrı ayrı karar vermesi gerekiyor. Bu, genelgeyle düzenlenebilecek bir durum değil. Salgın sebebiyle olanlar için valiliğe ihtiyaç var ama yine de valilik kararıyla eve girmeyi sağlayamazsınız. Eve müdahale etme anlamında mutlaka bir kanuna ihtiyaç var ve bir arama kararına ihtiyaç var. Bir önleme araması şeklinde bir karara ihtiyaç var. Suç işlenmenin önlenmesi için belki olabilir diyeceğim ama suç da değil burada bir idari yaptırım için böyle bir şey düzenlenmesi gerekiyor” değerlendirmesini yaptı. Karakaya valilik kararıyla da ancak sokaktaki alan için bir işlem yapılabileceğini belirtti.

Karakaya, polisin parti yapıldığı ya da kalabalık toplandığı gerekçesiyle bir mekana müdahale etmesi durumuyla ilgili olarak da “Vatandaş, tutanak düzenlenmesini isteyebilir. Kendisi bu konudaki muhalefet şerhini yazarsa ya da en kötü olasılıkla bu konuda bir imzadan imtina ederse bu hakkını ileride kullanabilir” dedi.

“Hıfzıssıha Kanunu’nu uygulaması gereken Sağlık Bakanlığı’dır İçişleri değil”

T24 ve Duvar English gibi yayınlarda hukuki makaleler kaleme alan Avukat Hakan Yazıcı da kararlarda, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’na atıfta bulunulduğuna dikkat çekerken buradaki muhatabın da İçişleri Bakanlığı değil Sağlık Bakanlığı olduğunu söyledi.

Yazıcı “Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Anayasa'ya aykırı değildir ama Anayasa'ya aykırı bir şekilde uygulanmaktadır. Anayasa’nın 21. maddesinde kastedilen mercii, Hıfzıssıhha Kurulu değil, savcılık. Hıfzıssıhha Kurulu olsa bile biliyoruz ki, Kurul’un kararı 24 saat içinde hakim onayından geçmeyecek ki zaten geçmedi de çünkü bu karar alınalı çok oldu. Zaten ayrıca Umumi Hıfzıssıhha Kanunu'nu uygulaması gereken bakanlık da Sağlık Bakanlığı’dır, İçişleri Bakanlığı değil” dedi.

Yazıcı, güvenlik güçlerinin konutlarda düzenlenen bir eğlenceye müdahale etme girişiminin, Anayasa’yla düzenlenen konut dokunulmazlığına aykırı olacağını belirtti.

Uluslararası Af Örgütü: “Bu müdahale kabul edilemez”

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Ofisi İletişim Direktörü Tarık Beyhan da kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin kısıtlanabilmesi için meşru bir sebebin olması gerektiğini söyledi.
Beyhan “Bu kısıtlamaların belirli sınırları var tabi hem bizim anayasamıza hem de uluslararası sözleşmelere göre. Pandemi nedeniyle bazı özgürlüklerin kısıtlanmasını bütün dünya kabul etmiş durumda fakat insanların biraraya gelip kendi evlerinde yapacakları şeylere, devletlerin müdahale etmesi doğal olarak kabul edilebilir değil. Devletin herhangi bir mahkeme kararı olmadan evlere girmeye başlaması demek pandemi nedeniyle de olsa bütün temel özgürlükleri yavaş yavaş ortadan kaldırmaya başlayacak bir uygulama demek. Biz zaten günümüzde ifade özgürlüğüyle, toplanma özgürlüğüyle ve daha birçok özgürlükle ilgili çeşitli sıkıntılar yaşıyoruz Türkiye’de. Bunun üzerine bir de evin mahremiyetini devletin istediği zaman ihlal etmesinin yolunu açacak bu uygulama kabul edilemez” dedi.

Söz konusu uygulamaların Anayasa ve konut dokunulmazlığına aykırı olduğunun tartışılmasına karşın İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, yayınlanan genelgeler uyarınca uygulamaların yapılacağını vurguladı. İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada 31 Aralık Perşembe günü ve gecesi ülke genelinde güvenlik güçleriyle söz konusu tedbirlerin uygulamada olacağını açıkladı.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada “Bakanlığımız, yılbaşında sokağa çıkma kısıtlaması olmasına rağmen denetimlerini sürdürecek. Koronavirüs tedbirlerinin yanı sıra genel güvenlik, asayiş, terör, trafik, düzensiz göç/göçmen kaçakçılığına yönelik alınan önlemler denetlenecek. 31 Aralık saat 18.00 ile 1 Ocak saat 08.00 arasında 45 bin 22 ekiple yapılacak denetimlerde 119 bin 744 emniyet, 86 bin 270 jandarma, 2 bin 125 sahil güvenlik personeli olmak üzere toplam 208 bin 139 kolluk personeli görev alacak” denildi.
Açıklamada ülke genelinde alınan tedbirlerin, Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyonu Merkezi GAMER’den takip edileceği belirtildi.

  • 16x9 Image

    Mehmet Sümer

    Mehmet Sümer, CNN Türk, Haber Türk ve TRT kanallarında haber spikeri, dış haberler muhabiri ve savaş muhabiri olarak çalıştı. TRT Bağdat Temsilciliği ve New York Temsilciliği görevlerinde bulundu. Irak, Ukrayna, Mısır ve Suriye iç savaş ve karışıklıkları başta olmak üzere dünyanın birçok noktasından canlı yayınlar, haber ve röportajlar yaptı. 2016 Aralık ayından bu yana Amerika'nın Sesi kadrosunda görev yapıyor.

XS
SM
MD
LG