Suriye'nin Halep şehrinin Meyselun bölgesinde bulunan Hasibi Türbesi’ne (Ebu Abdullah el-Hüseyin el-Hasibi Türbesi) düzenlenen saldırıların ardından, evlerinden alınan ve bir daha haber alınamayan Aleviler’in ve Hristiyanlar’ın sayısının giderek artması, Arap Aleviler’i başta olmak üzere azınlıklara yönelik hakaret ve baskı görüntülerinin sosyal medyada yayınlanmasının ardından, Suriye’de ve dünyada protesto gösterileri de yayılıyor.
Alevi dernek ve kurumları tarafından Cumartesi günü Strasbourg’daki Avrupa Konseyi binası önünde yapılan protesto gösterisinin ardından Pazar sabahı Fransa’nın başkenti Paris ve banliyölerinde örgütlü Alevi dernekleri, Sarcelles Alevi Anıtı önünde Suriye Alevileri’ne ve diğer azınlıklara yönelik baskı ve şiddet eylemlerini kınadı.
Gösteriye, Paris, Arnouville, Dreux, Varennes ve Essone Alevi Kültür Merkezleri’nin yanı sıra Paris ve bölgesindeki diğer kültür derneklerinin temsilcileri de katıldı.
Sarcelles banliyösünün bulunduğu Val d’Oise bölgesi milletvekilleri Carlos Martens Bilongo ve Romain Eskanazi ile Sarcelles Belediye Başkanı Patrick Haddad’ın yanı sıra, yerel yöneticiler ve konuklar da gösteriye katılarak destek verdi.
Aleviler’e yönelik saldırı fotoğrafları eşliğinde gerçekleşen protesto gösterisi, Fransız milletvekilleri ve Belediye Başkanı Haddad’ın Alevi anıtına çelenk koymasıyla ve saygı duruşuyla başladı. Ardından, gösteriyi düzenleyen dernek temsilcileri ile milletvekilleri ve yerel yöneticiler söz aldı.
Dernekler adına yapılan konuşmalarda, “Suriye’de sesi kısılmış milyonlar için toplandık. Adaletsizliği ve katliamları kınamak, herkes için eşit haklar ile insanlık onurunu savunmak için bir araya geldik” denildi.
“Suriye halkı yalnız değildir”
Arnouville Alevi Kültür Derneği kurucusu Elif Kalaycı’nın sunumunu yaptığı gösteride, dernekler adına basın açıklamasını okuyan Arzu Erdoğan, “Suriye halkı, 10 yılı aşkın süredir tarihinin en büyük insanlık trajedilerinden birisini yaşıyor” diyerek, şunları söyledi:
“Suriye’de büyük bir baskı altında olan etnik ve dini azınlıklara dikkatinizi çekmek istiyoruz. İnançları nedeniyle zulme uğrayan ve radikal grupların hedefi olan Aleviler, Kürtler, Keldaniler, Dürziler, Ezidiler, varoluşlarını tehdit eden bir tehlike altındalar. Suriye’de yaşananlar basit bir iç savaş olarak görülemez. Bu Ortadoğu’nun ruhu olan kültürel ve dini çeşitliliğin, sistematik ve acımasız bir şekilde silinmesidir. Suriye halkı yalnız değildir. Acıları bizim acımız, mücadeleleri bizim mücadelemizdir. Ne kadar sürerse sürsün onların yanında olacağız” dedi.
Dernekler adına söz alan konuşmacılar, “Suriye’deki tüm azınlıkların uluslararası toplum tarafından korunması, ekonomik ve jeopolitik çıkarlar uğruna yapılan dış müdahalelerin son bulması, herkesin eşit haklarla yaşayabileceği, kapsayıcı bir barış sürecinin acilen başlatılması ve savaş ve insanlığa yönelik suçların resmen tanınmasını” talep etti.
Ardından söz alan Fransız milletvekili ve yerel yöneticiler de, Esad rejiminin düşmesinden dolayı memnuniyet duyduklarını ancak HTŞ’nin yönetimindeki yeni iktidarın azınlıklara yaklaşımından endişe ettiklerini dile getirdi.
“Çok büyük endişe var”
VOA Türkçe’ye konuşan Sarcelles Belediye Başkanı Patrick Haddad, “Çok büyük bir endişe var. Herkes diktatör Esad rejiminin düşmesinden memnun. Ama bunun arkasında, umuttan çok endişe var. Yeni rejim, Daeş rejiminin sıralarından geriliyor” dedi.
Afganistan örneğini veren Haddad, Taliban rejiminin de başlangıçta benzer vaatlerle geldiğini ancak daha sonraki uygulamalarının tersi yönünde olduğunu belirterek, “Fransa’dan ve Suriye’deki azınlık halklarının da burada yaşadığı sembolik bir kent olan Sarcelles’den mesajımız, ‘tüm halklara, azınlıklara, inançlara ve hatta inanmayanlara saygı duyulması. Biz çok kültürlü Sarcelles’de bunu başarıyoruz. Demokratik bir rejimde, kadın ve erkeğin eşit olduğu bir rejimde, barış içinde bir arada yaşıyoruz. Kardeşlik, demokrasi, laiklik ve kurallara saygı çerçevesinde Suriye de bunu başarabilir. Bunun için hep birlikte çalışacağız” diye konuştu.
Gösteriye katılan Arnouville Belediye Başkan Yardımcısı ve Asuri-Keldani Dernekleri temsilcisi Tony Fidan da, “Biz burada Alevi, Kürt, Asuri, Keldani ve diğer halklar olarak, Suriye’deki kardeşlerimiz için endişeliyiz. Suriye’de yaşananlar hakkında doğrudan yakınlarımız aracılığıyla ve sosyal medya aracılığıyla bilgimiz var. Hem endişeliyiz, hem de tehlikenin yaklaşmakta olmasından dolayı korkumuz var. Başlangıçta, HTŞ’nin azınlıklarla birlikte bir çözüm arayacağından umudumuz vardı. Ama edindiğimiz son bilgilere göre, giderek bu pozisyondan uzaklaşılıyor. Burada politikacılar da var. Bu eylemle ses getirmek, politikacıların ve uluslararası toplumun dikkatini çekmek istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Hasibi Türbesi’ne saldırı
Suriye’de 8 Aralık’ta Esad rejiminin yıkılmasının ardından, iktidarı ele geçiren HTŞ ve ona destek veren İslamcı grupların, rejim değişimin hemen ardından azınlıklara da çağrı yapması hem Suriye’de hem de uluslararası toplumda olumlu bir etki yapmıştı.
Ancak Halep’te bazı çetelerin, Alevilerin kutsal mekânı Hasibi Türbesi’nin yakması ve buradaki görevlilerin katledilmesi görüntülerinin ortaya çıkmasından sonra gerilim tırmandı. Aleviler başkent Şam’ın yanı sıra, Hama, Humus, Tartus, Lazkiye, Ceble ve Banyas kentlerinde protesto gösterileri düzenlemişti.
Forum