31 Mart’taki yerel seçimlerde zorunlu olarak görevlendirilen öğretmenler, bunun “gönüllülük esası” ile olmasını istiyor. Öğretmenler ayrıca devletten, gün boyu sandık başı görevinde olanlara anlamlı bir mesai ücreti ödenmesi ve yiyecek ihtiyaçlarının karşılanmasını talep ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde öğretmenlere yönelik ‘seçim günü yapılacak işlemlerle’ ilgili eğitim toplantısında, Siverek İlçe Seçim Kurulu yetkilisinin “Seçim günü arayıp aptal aptal sorular sormayın” ifadesi kullanması tepki yaratmıştı. Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu (YSK), öğretmenlere hakaret ettiği ve olay yerinde tartışmaya neden olduğu gerekçesiyle söz konusu personel hakkında soruşturma başlatıldığını bildirdi.
VOA Türkçe’nin görüştüğü eğitim sendikaları ise konuyu yargıya taşıyacaklarını belirtirken, Siverek örneğinden hareketle aslında her seçim dönemi yaşanan sorunları işaret etti.
“Dayatma yanlış, ulaşım ve görevdeki ihtiyaçlar karşılanmalı”
Eğitim–İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, sandık başı görevini önemli bulduklarını ancak ulaşım ve gün içindeki ihtiyaçlar konusunda öğretmenlere destek verilmesini eleştirdi.
Özbay, “Türkiye’de demokrasi yalnızca seçim sandıklarına indirgenmiş durumda. Seçimde sandık güvenliği açısından da insanlarda ciddi bir güvensizlik var. Dolayısıyla seçim sandığı güvenliğinde, seçim işlemlerinde devlet memurlarının görev alması tabii ki çok normal. Özellikle okullarda yapıldığı için ağırlıkla öğretmenlerin görevlendirmesi de çok normal. Ama buradaki asıl sorun şu; burada bir dayatma var. Devlet kendi asli görevini burada yeteri kadar yerine getirmediği gibi memurlara, öğretmenlere resen görev veriliyor. Ama gün boyu süren bir görev. Sabahın çok erken saatlerinde başlıyor, gecenin geç saatlerine kadar bitiyor. Memur arkadaşlarımızın seçim mahalline nasıl ulaşacağına dair devletin üstlendiği hiçbir sorumluluk yok. Seçim sırasında beslenmeleri, yemesi, içmesiyle ilgili de hiçbir sorumluluk yok. Tamamen oradan siyasi partilerin getireceği erzaklarla insanlar karnını doyurmaya ya da temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor” diye konuştu.
“Ulaşımları, temel ihtiyaçları, güvenlikleri sağlansa öğretmenler zaten tercih eder”
Özbay, seçim görevi sırasında öğretmenler ve diğer memurlarla ilgili, örneğin; emniyet personeline yapıldığı gibi, ulaşım ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.
Özbay, “Birincisi; göreve ulaşım, görev esnasında sağlıklı beslenme ve güvenlik tedbirlerini devlet tarafından yeteri kadar yerine getirmemesiyle ilgili bir sorun var. Çok uzun süreli bir mesai. Bu süre içerisinde eğer gerçekten makul bir ücret olsa, ulaşımları, temel ihtiyaçları, güvenlikleri sağlansa insanlar zaten tercih eder. Ama insanlar seçim görevlerinin kendilerine adeta bir eziyete dönüştüğünü görüyor ve güvenlik anlamında kaygı duyuyorlar. Ve gerçekten özel mazeretleri olanlar mazeretlerinin dikkate alınmadığını görüyor. Engelli çocuğu olan var, küçük çocuğu olan var, hasta yakını olanlar var. Bu insanlara resen, zorla gün boyu bu görevi verdiğinizde insanların yaşam koşullarını da ciddi şekilde zarara uğratmış, ciddi şekilde sorun oluşturmuş oluyorsunuz” diye konuştu.
“Engelli çocuğu olan öğretmen çifte sandık görevi yazıldı”
KESK’e bağlı Eğitim-Sen Ankara 1 No’lu Şube Başkanı Mehmet Aydoğdu da, VOA Türkçe’ye, YSK’nın öğretmenleri görevlendirmesini anlayışla karşıladıklarını ancak seçim günü yaşanabilecek sorunlara çözüm bulunması gerektiğini söyledi.
YSK’yla 14 Mayıs 2023’teki genel seçimler ile cumhurbaşkanlığı seçimi ve 28 Mayıs 2023’teki ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında görüştüklerini açıklayan Aydoğdu, sendikaya ulaşmış tüm şikayetleri ve yaşanan sıkıntıları YSK’ya ilettiklerini ancak 31 Mart günü yapılacak yerel seçimler ile ilgili de benzer sorunların yaşanacağını öngördüklerini kaydetti.
Geçen seçimde engelli çocuğu olan öğretmen bir çiftin her ikisine de sandık kurulu üyeliği görevi verildiğini belirten Aydoğdu, “Her iki eşe de görev verilmiş, durumlarına ilişkin öğretmenlerden yapılan başvurulara rağmen YSK’nın en azından birini görevlendirmeme yönünde bir tutumu olmadı. Yine bakıma muhtaç aile bireyi olan veya mazereti olan öğretmenlerce yapılan başvurular da seçim kurullarınca kabul edilmedi. Bu durumlar görmezden gelindi” tepkisini paylaştı.
“Sayım işlemleri geç saatlere kadar sürüyor, güvenlik sorunu oluşuyor”
Gece geç saatlere kadar sayım işlemleri devam ederken ve sandık başında siyasi parti temsilcileri de orayı terk ettiği durumlarda öğretmenler açısından güvenlik sorunu doğduğunu vurgulayan Aydoğdu, “Maalesef bugüne kadar yazılı başvurularımız yanıtsız kaldı. Şifahen görüşmemizde çözüm adına bize hiçbirşey söylenmedi” diye konuştu.
Mehmet Aydoğdu, “YSK’ya başvurularımıza karşın yaşanan sorunlar görmezden geliniyor. Psikolojik sorunlar yaşayan arkadaşlarımız da var. Oysa gönüllü görev isteyenler arkadaşlarımız da oluyor. Ama onlara da görev verilmiyor. Oysa gönüllü, istekli, tecrübeli arkadaşlarımıza öncelikle görev verilmesi gerekiyor” dedi.
“YSK’nın öğretmenlere bakışı çok yanlış. Siverek’te yaşanan olayda öğretmenlere yaklaşım da üzücü, öğretmenlere hakaret edildiği iddia ediliyor” diyen Aydoğdu, “Ayrıca seçim günü görevlendirmesiyle ilgili ücret, PTT üzerinden gönderiliyor ve sıkıntılar yaşanıyor. Oysa direkt maaş hesaplarına yatırılması çözümü üretilmiyor” diye ekledi.
Aydoğdu, ayrıca 31 Mart 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanlığı seçimiyle ilgili de sayım süreçlerinde sıkıntı yaşayan öğretmenler olduğunu ve 23 Haziran 2019’da yenilenmesine karar verilen İBB seçimi nedeniyle görev yeri değiştirilen ve baskıya uğrayan öğretmenler olduğunu söyledi.
Forum