Bu rakam şişmanlık ve obezitenin yarattığı iş kaybı ve sağlık masraflarının, dünya ekonomisinin yüzde 2,8’i kadar bir kayıp yarattığı anlamına geliyor.
McKinsey Küresel Enstitüsü’ne göre dünyada 2 milyarı aşkın insan, yani dünya nüfusun 3’te 1’i ya şişman ya da obez. 2030’de bu rakamın nüfusun yarısına çıkması bekleniyor. Rapora göre, yıllık ölümlerin yüzde 5’inden fazlasından, aşırı kilo sorumlu.
Bu sorun yetişkinleri olduğu kadar çocukları da etkiliyor. Amerika Obezite Sağlığı Kurulu üyesi çocuk doktoru Dyan Hes, şişman çocukların yüzde 80’inin şişman ya da obez yetişkinlere dönüştüğünü söylüyor ve bundan hızlı, ucuz ve yüksek kalorili besinleri sorumlu tutuyor.
Hes, New York’ta çalıştığı hastanede bekleme odasına gittiğinde burada cips yiyen çocukları gördüğünü, hatta bebeklerin biberonlarında meyve suyu olduğunu söylüyor.
Uzmanlar bir kişinin obez olup olmadığını vücut kitle indeksiyle (VKİ), yani kişinin kilogram ağırlığını boylarının karesine bölerek hesaplıyor. VKİ’si 25’ten fazla olanlar, şişman olarak nitelendiriliyor. 30’la 40 arası ise obez olarak tanımlanıyor.
Rapor salgın bir hastalığa dönüşen obezite ile mücadele için 44 öneri sunmuş. Bunlar arasında kamu sağlığı kampanyaları, besin ürünlerinin içeriğiyle ilgili bilgilendirme ve okul yemeklerini daha sağlıklı hale getirmek var.
Hes, müdahalenin erken yaşta eğitimle başlanması ve ailelere kilolardan kurtulmanın yolunun gösterilmesi gerektiğini söylüyor. Bu eğitimin evde başlaması gerektiğini söyleyen uzman, akşam yemeğinden sonra yürüyüşün, alışveriş merkezlerinde uzağa park etmenin yararı olabileceğini belirtiyor. Hes, toplu taşımalardan bir durak önce inmeyi de tavsiye ediyor.
Uzmanlar, hükümetlere, sağlık sistemlerine, meşrubat üreticilerine ve yiyecek satanlara, kilo sorununa koordineli bir yanıt verilmesi çağrısı yapıyor. Tek bir yöntemin aşırı kilo salgınına cevap verebileceği düşünülmüyor. Rapora göre birkaç farklı yöntemi birleştirmek çözüm sağlayabilir.