Erişilebilirlik

Obama Suriye Konusunda Daha Aktif Politika İzleyecek mi?


Barack Obama’nın ikinci kez başkanlığa seçilmesinin ardından akıllara ilk gelen sorulardan biri, Suriye krizinin çözümü konusunda daha aktif bir politika izleyip izlemeyeceği oldu.

Aylardır yürüttüğü seçim kampanyasını ekonomik sorunlara odaklayan Barack Obama, Suriye krizi gibi dış politika sorunlarından uzak durmayı tercih etti. Bu durum, güney komşusundaki krizle baş başa kalan Amerika’nın müttefiki Türkiye’yi zor durumda bıraktı.

Obama’nın ikinci kez seçilmesinin ardından açıklama yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Washington’dan Suriye konusunda hareket beklediklerini söyledi, Başkan Obama’yla bu süreci hızlandırma çabası içine gireceğini belirtti.

James Jeffrey: ‘Silah ve hava desteği verilmeli’

Amerika’nın seçimlerden sonra Suriye’ye yönelik nasıl bir strateji izleyeceği konusu, Washington’da daha sık tartışılıyor.

Amerika’nın eski Ankara ve Bağdat Büyükelçisi James Jeffrey, Esad rejimini devirmeye çalışan Suriye’deki isyancılara silah sağlanması ya da hava desteği verilmesi görüşünde olduğunu söyledi.

Washington Enstitüsü’nde, Obama’nın ikinci döneminde izleyeceği dış politikanın değerlendirildiği bir toplantıda konuşan Jeffrey, Amerikan halkının, yüzbinlerce askeri bir “ulus inşa etme” ya da “Norveç’e benzetme” uğruna belirsiz bir dönem başka bir ülkeye göndermek istemediğini açıkladı. Kendisinin de bu görüşe katıldığını kaydeden emekli büyükelçi, silah ve hava desteğinin 1990’larda Kosova ve Bosna’da, 1980’lerde de Afganistan’da işe yaradığını hatırlattı.

Jeffrey bununla birlikte Esad rejiminin yakın bir zamanda yıkılacağı düşüncesine katılmadığını, olaylar kontrolden çıkmadan Amerika’nın acil bir şekilde daha aktif bir politika izlemesi gerektiğini söyledi.

Dennis Ross: ‘Suriye aciz bir devlet haline gelebilir’

Aynı toplantıda söz alan, Clinton yönetiminin eski Ortadoğu temsilcisi Dennis Ross, Suriye’nin gittikçe aciz bir devlet haline geldiğine dikkati çekti ve bu krizin çözümü için yönetimin daha fazla adım atması gerektiğini vurguladı. Suriye muhalefetinde desteklenecek kişilerin sadece belirlenmesi değil, bir süre denenmesi gerektiğini de savunan Ross, işbirliği yapılacak muhalefet unsurlarının uzun vadeli güven sağlamasının önemine dikkat çekti.

Suriyeli isyancılara tanksavar silahı verilmesinin daha doğru olacağını savunan Dennis Ross, bu şekilde Suriye’deki hava üslerini ele geçirmelerinin kolaylaşacağı, aynı zamanda Suriye hava gücünün zayıflatılabileceği öngörüsünde bulundu. Eski diplomat, uçuşa yasak bölge oluşturma yerine, Suriye uçak ve helikopterlerinin havalanmasını önleyecek farklı yolların bulunmasını önerdi.

‘Obama yönetimi yeni askeri macera istemiyor’

Amerika’nın Sesi İngilizce Bölümü’nün sorularını yanıtlayan Brookings Enstitüsü uzmanı Michael Doran ise, Barack Obama’nın yeniden seçilmesinin ardından Suriye’deki gelişmelerle ilgili büyük bir değişim beklentisine girildiğini belirtti. Ancak uzman kendisinin daha kuşkucu yaklaştığını, Obama yönetiminin yeni bir askeri maceranın içine sürüklenmek istemediğini, bunun seçimden sonra da değişmeyeceğini savundu.

İran’ın nükleer programından kaynaklanan kaygılar ve Filistin sorununun, Obama yönetiminin gözünde daha öne çıktığını belirten Doran, tüm bu unsurların yönetimin Suriye’ye müdahale olanağını kısıtlayacağı görüşünde.

Bununla birlikte Michael Doran, seçimi kaybeden Cumhuriyetçi Parti Başkan adayı Mitt Romney’nin kampanyası sırasında yaptığı açıklamayı yineledi ve Amerika’nın Suriye’ye doğrudan müdahale etmesi yerine, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi bölgesel ortaklarıyla birlikte çalışması ve isyancıları silahlandırması gerektiğini savundu.

Amerika’nın Suriye’de insani ve ulusal güvenlik çıkarları bulunduğunu belirten Brookings Enstitüsü uzmanı, İran’ın Amerika’ya karşı Suriye cephesi üzerinden bir dolaylı savaş başlattığını, bunun da Washington’a bir fırsat verdiğini söyledi. Michael Doran, “En büyük müttefiklerinden biri olan Esad rejimini devirmek, İran’a büyük bir darbe vurmamız için bize fırsat verebilir” diye konuştu.
XS
SM
MD
LG