BERLİN- Avrupa‘nın en büyük ekonomisi Almanya, Rusya-Ukrayna Savaşı nedeniyle baş gösteren enerji krizini aşmaya çalışırken, çok sayıda siyasetçi ve özellikle sanayi çevreleri, ülkedeki nükleer santralların planlandığının tersine bu yıl sonunda kapatılmamasını gündeme getirdi.
Nükleer santralların kapatılmasının ertelenmesi talebi, kurulduğundan bu yana iklimi korumayı öncelikli konu olarak gören ve nükleer enerji karşıtlığı üzerinden oy toplayan Yeşiller Partisi’ni de harekete geçirdi.
Yeşiller Partisi‘nden Federal Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, bundan kısa bir süre önce, "Yaşanılan durum karşısında hiçbir konu tabu değil" diyerek, nükleer enerji ile ilgili konuşmaya açık olduğunu ifade etmişti.
Son olarak Habeck’in, enerji krizinin sonbahar ve kış aylarında sanayiye ve toplumsal yaşama nasıl yansıyacağı yönünde bir rapor istediği ve bu raporun sonuçlarına göre, halen faliyette bulunan 3 nükleer santralın üretime devam etmesini tavsiye edebileceği öğrenildi. Hükümet ortağı liberal FDP, enerji dar boğazının aşılması ve fiyatların daha da artmaması için nükleer enerjiye ağırlık verilmesini gündeme getirirken, sosyal demokrat Başbakan Olaf Scholz nükleer enerji üretimine devam edilmesine sıcak bakmadığını açıklamıştı. Ancak Almanya'nın Rusya'dan doğalgaz temin ettiği Kuzey Akım 1 doğalgaz boru hattının 11 Temmuz‘da bakım çalışmaları neden gösterilerek kapatılması, dolayısıyla Almanya'ya doğalgaz tedariğinin durması nedeniyle Yeşiller’in ve SPD’nin nükleer enerji konusunda yeni bir pozisyon almaları gerekecek yorumu yapılıyor. Rusya’dan gelen haberlere göre, hattın önümüzdeki Perşembe gününden itibaren açılması, ancak eskiye kıyasla sadece yüzde 40 oranında gaz pompalanması hedefleniyor.
Aralık 2021’de kurulan Yeşiller, SPD ve FDP koalisyon hükümetinin sözleşmesinde "Nükleer enerjiden ve diğer fosil enerji kaynaklarında feragatta kararlıyız. Bu hükümet döneminde nükleer santrallarda üretim süresinin uzatılması kesinlikle söz konusu olmayacaktır" denilmişti. Rusya’dan gelen tüm gazın kesilebileceği endişesiyle hükümet, fosil yakıt karşıtı Yeşiller öncülüğünde bu politikasından büyük bir geri adım atarak, devre dışı durumdaki kömürle çalışan elektrik santrallerinin yeniden çalışmasına izin verme kararı aldı. Yeşiller bu adımla temel ilkelerine ters bir karar alırken, parti tabanında nükleerden çıkışın giderek daha yüksek sesle sorgulandığı ve nükleer enerji üretiminin sürdürülmesi yönünde bir süreç yaşandığı gözlemleniyor.
Berlin’de yapılan yorumlarda, Yeşiller’in enerji krizinin devam etmesi durumunda, önümüzdeki kış günlerinde insanların donmasını, Alman işletmelerin üretimlerini durdurup yüzbinlerce çalışanın işsiz kalması ihtimalini göze alamayacağı ve enerji santrallarının kullanım sürelerinin uzatılmasına evet demek zorunda kalacağı ifade ediliyor.
2000’li yılların başında elektrik ihtiyacının yüzde 25’ini o dönemde faaliyetteki 17 nükleer santral tarafından karşılayan Almanya, eski Başbakan Angela Merkel döneminde Japonya’daki Fukuşima nükleer felaketinden sonra nükleer enerjiden vazgeçme kararı almıştı. O dönemden beri santralları aşamalı olarak kapatan Almanya’da şu anda toplam kapasiteleri 4 gigavatı bulan üç nükleer santral bulunuyor.
