Erişilebilirlik

Narin Güran cinayetinin sanıkları ikinci kez hakim karşısına çıktı


Narin Güran cinayeti davası nedeniyle birçok kişi ve kurum Diyarbakır Adliyesi önünde toplandı.
Narin Güran cinayeti davası nedeniyle birçok kişi ve kurum Diyarbakır Adliyesi önünde toplandı.

Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’ne bağlı Tavşantepe Köyü’nde 21 Ağustos’ta kaybolduktan 19 gün sonra cesedi bulunan Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davanın sanıkları ikinci kez hâkim karşısına çıktı. Bugünkü celsede tanıklar dinlenirken sık sık gerginlik yaşandı.

Mahkeme heyeti, avukatlar ve izleyiciler salondaki yerlerini aldıktan sonra amca Salim Güran, elleri kelepçeli halde salona getirildi. Salona daha sonra anne Yüksel Güran, ağabey Enes Güran ve Nevzat Bahtiyar alındı.

Duruşma başlamadan önce mahkeme başkanı salondakileri uyararak salonun düzenini bozanları dışarı çıkaracağını söyledi.

Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, kadın ve çocuk cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla duruşma başlamadan önce basın açıklaması yaptı.
Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı, kadın ve çocuk cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla duruşma başlamadan önce basın açıklaması yaptı.

“Savcı tanığın üzerine yürüdü” tartışması

Duruşmada önce 15 yaşındaki tanık R.A., pedagog eşliğinde dinlendi. Sanıklar ve avukatların sorularını yanıtlayan R.A.’dan sonra çoban Ahmet Akgün tanık olarak salona getirildi.

Mahkeme başkanı, Akgün’e amca Erhan Güran ile arasında geçenleri sordu. Akgün dövüldüğünü söyleyerek ağlamaya başlayınca mahkeme başkanı tarafından sakinleştirildi.
Akgün’e dava dosyasına giren ve ailenin toplantı yaptığı görüntülerde sanıklardan Enes Güran’ın adının geçip geçmediği soruldu.

Akgün’ün duymadığını söylemesi üzerine savcı, "Kürtçe bilmesem de Türkçe biliyorum. Enes ismi çok duyuluyor. O videoda Enes ismi geçiyor. O videoda Enes kelimesini duyuyorum. Neden ısrarla 'duymadım' diyorsun?" diye sordu.

Akgün’ün "Kendi aralarında demişlerdir belki" yanıtını vermesi üzerine savcı "Seni sorguluyorlar. Kendi aralarında konuştuklarını da anlat. Yanında ne konuştular?” diye konuştu.

Savcının bu açıklamadan sonra Akgün’ün yanına inmesi salonda tartışmalara neden oldu. Sanık avukatları, savcının tanığın üzerine yürüdüğünü söylemesi üzerine mahkeme başkanı araya girerek, "Siz de sordunuz daha önce " diyerek avukatlara tepki gösterdi.

Davanın görüldüğü Diyarbakır Adliyesi’nin çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.
Davanın görüldüğü Diyarbakır Adliyesi’nin çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.

Güran ailesi salondan çıkarıldı

Mahkeme aranın ardından savcıya söz vererek mütalaasını okumasını istedi. Savcı daha önce mahkemeye sunduğu mütalaasını tekrarlayarak, dört sanık hakkında da ‘İştirak Halinde Çocuğa Karşı Kasten Öldürme’ suçundanağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi.

Mütalaanın ardında söz alan baba Arif Güran, soruşturma sırasında yaşadıklarını anlattı.

Baba Güran, soruşturmayı yürüten jandarma komutanının 'Narin görmemesi gereken bir şey gördü ki, onlar Narin’e kıydı' dediğini öne sürerek, şunları söyledi:

“En sonunda karakola gittiğim zaman, karakol komutanımız oradaydı, Emre Yarbay oradaydı. Ben orada iddia ettim, 'Kızım tepeye çıkmamış' dedim. Onlar da dedi ki, 'Narin, görmemesi gereken bir şey gördü ki, onlar Narin’e kıydı.' Ben de dedim ki, 'Kızım 8 yaşında ne görüp ne anlayacak?' Bana dediler ki, 'Erhan, Baran ve senin dışında herkesin haberi var.' Öyle bir şey mümkün değil dedim. Ama ısrarla, 'Narin görmemesi gereken bir şey gördü' dediler."

Baba Güran konuşmasının bir bölümünde Nevzat Bahtiyar’ı kastederek, "Bu adam itirafçı değil. Bu adam evinden kaçarken yakalandı" dedi.

Anne Yüksel Güran da ağlayarak, "Nevzat, seni Allah’a havale ediyorum, senin de çocukların var" dedi.

Baba Güran’ın ağlayarak “Ben her dakika, her saniye ölüyorum” demesinin ardından Ağabey Enes Güran sesini yükseltti.

Jandarma müdahalesinin ardından mahkeme Başkanı, salonu boşaltmaya karar verdi.

Mahkeme Güran ailesinin duruşmalara alınmamasına karar verdi

Salondaki gerginliğin sürmesi üzerine mahkeme heyeti yargılamaya ara verdi. Aranın ardına söz alan mahkeme başkanı, Güran ailesinin salona alınmayacağını belirterek, “Bugünden itibaren aile yakınlarını salona almayacağız çünkü ben onları iki kez uyardım” şeklinde konuştu.

Enes Güran’ın avukatının karar itiraz etmesine rağmen, mahkeme heyeti kararı değiştirmedi.

Aradan sonraki bölümde ilk sözü Baba Güran’ın avukatı Berat Kocakaya aldı. Herkesin mahkemeye saygı göstermesi gerektiğini vurgulayan Kocakaya, “Elalem ne der diye yargılama olmaz. Eğer bir yargılama yapıyorsak herkesin buna saygı duyması lazım. “Evet, orada müebbet hapis çıkacak, ben ona inanıyorum. Ama 'Arif Güran neden müşteki? Ona inanmıyorum” diyorlar. Çok özür diliyorum, bu 8 yaşındaki kızın cansız bedeni bile internette paylaşıldı. Sen nasıl bunu paylaşabiliyorsun? Ben bakmamak için çok mücadele ettim. Biz hukuk insanlarıyız, peşin hüküm veremeyiz. Arif Güran konuşunca ben etkileniyorum, ama bu salonda gülenler var. Güldüklerini gördük, 'Ya, yine ağlıyor' dediler. Zaten bu adam ağlayacak, ne yapacak? Biz herkesi susturmak istiyoruz. Diyoruz ki, 'Narin katledildi, 4 kişiye ceza verdik!' Bu mu olay? Eğer adalet tecelli edecekse, bu 4 sanığın ne işlediğini açıkça bilmemiz lazım" şeklinde konuştu.

Sosyal medya uyarısı

Salonda bulunan gazetecilerin bu gelişmeleri sosyal medyada paylaşması üzerine mahkeme başkanı bu kez gazetecileri uyardı. Mahkeme başkanı, “Lütfen tweetlerinizi düzeltin ya da silin, üzerine yürüme yok” dese de sanık avukatları savcının tanığın üzerine yürüdüğü söylemeye devam etti.

Müşteki avukatlarından Nahit Eren’in Kürtçe soru sorma talebine mahkeme başkanı olumlu yanıt verdi. Eren’in ne konuşulduğunu sorması üzerine Akgün, ağlayarak "Ben garibanın tekiyim, okuma yazma bilmiyorum. Siz benden ne istiyorsunuz Allah aşkına?" şeklinde cevap verdi.

Bu kez mahkeme başkanı kürsüden inerek Akgün’ün yanına geldi ve "Biz sana ‘Narin’i gördün’ demiyoruz. Bize ‘Böyle bir aile toplantısı olmadı’ demişlerdi. Ama böyle bir video geldi. O konuşmalarda bir senaryonun peşinde oldukları gibi görünüyor. Bunu soruyoruz, orada 'Enes' diyorlar" şeklinde konuştu.

Narin kaybolduktan sonra evine güvenlik kamerası taktıran amca Erhan Güran da mahkemede dinlenen tanıklar arasındaydı. Evine kamerayı suçlanması ihtimaline karşın taktırdığını söyleyen Erhan Güran, Akgün’ün şüpheli davranışlarda bulunduğunu öne sürdü.

Güran, avukatların soruları üzerine aile toplantısında Enes kelimesini kullanmadıklarını, Nevzat Bahtiyar’dan yakalandıktan sonra şüphelendiklerini, cinayeti Salim Güran’ın işlediğine inanmadığını söyledi.

Baba Güran’dan tepki: “300 kişi var bu köyde, benim kızımı nasıl kimse görmez?”

Amca Erhan Güran’ın ardından Narin’in babası Arif Güran söz aldı. Kimsenin olayı görmemesine tepki gösteren baba Güran, “Benim kızım gitmiş, benim ruhum gitmiş. En ufak bir şey, birisi bir şey dediğinde 'Allah için çağırın, getirin, konuşsun' diyorum. 300 kişi var bu köyde, benim kızımı nasıl kimse görmez? Bu mümkün değil. Bazılarının görmeleri lazım. Ama maalesef kimse görmüyor" dedi.

Bahtiyar istismar iddialarını kabul etmedi

Baba Güran’ın ardından sanıklardan Nevzat Bahtiyar mahkeme heyetinin huzuruna çıkarıldı. Mahkeme başkanının "Narin’i sen öldürdün mü?" sorusuna Bahtiyar "Hayır" yanıtını verdi.

Anne Yüksel Güran’ın avukatı Yılmaz Demiroğlu, Bahtiyar’a Narin’de PSA (sperm) bulunup bulunmadığını sorması üzerine Bahtiyar araya girerek "Hayır, kesinlikle" dedi. Mahkeme başkanının “Yaptın mı böyle bir şey?" sorusuna Bahtiyar “Hayır” yanıtı verdi.

Bahtiyar’ın, avukatların sorularını yanıtlamasının ardından bu kez amca Salim Güran’a söz verildi. Salim Güran, güvenlik kuvvetlerinin tutanaklarını kabul etmediğini vurgulayarak, “O kameraları istiyorum” dedi.

Anne Yüksel Güran, mahkeme başkanının “Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?” sorusuna “Narin’in katilini istiyorum” şeklinde yanıt verdi. Anne Güran yerine geçerken Bahtiyar’a “Sen adam değilsin” demesi üzerine mahkeme başkanı tarafında uyarıldı.

Duruşmada son olarak sanıklardan ağabey Enes Güran sorgulandı. Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, canlı keşif yapılmasını talep ederek, “Bizi karara zorlasanız da bizi hıza kurban ediyorsunuz. Canlı keşif çok önemli. Ya da bizim bilmediğimiz şeyleri biliyorsunuz diye umut ediyorum" dedi.
Mahkeme başkanı, Akbilek’e "Sizin bilmediğiniz, bizim bildiğimiz hiçbir şey yok. Şeffaflık konusunda netiz" cevabını verdi. Mahkeme yaklaşık beş saat süren duruşmaya ara verdi.

Şiddetle Mücadele Ağı’ndan açıklama

Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davadan önce Şiddetle Mücadele Ağı üyeleri adliye önünde açıklama yaptı. Çok sayıda kadın ve çocuk örgütünün katıldığı açıklamada ilk sözü alan Rosa Kadın Derneği Yöneticisi Berfin Polat, “Bizler ağ bileşeni kadınlar olarak adalet talebini haykırmak için buradayız” dedi.

Daha sonra Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyesi Merve Karadaş, ağ bileşeni kurumlar adına ortak açıklamayı okudu.

Kadın cinayetlerinin toplumun yüzleşmesi gereken derin bir yara ve cinsiyet eşitsizliğinin tezahürü olduğunu belirten Karadaş, cinayetlerin sistematik olduğunu söyledi.

6284 sayılı Kanun’un etkin bir şekilde uygulanması çağrısı yapan Karadaş, “Kadınların yaşam hakkını savunmak için etkin, kapsamlı ve gerçekçi politikalar geliştirin. Kadın örgütlerini yargılama süreçlerinin dışında tutma tavrından derhal vazgeçin. Kadın cinayetlerine yönelik soruşturmalarda hızlı ve eksiksiz adımlar atın. Adaleti sadece mahkeme duvarları arasında değil, kadınların her alanda güvende olduğu bir toplumsal düzenle sağlayın” ifadesini kullandı.

Forum

XS
SM
MD
LG