İngitere’de Müslüman gençlerin radikalleşmesi ile ilgili tartışmalar bazı İngiliz vatandaşlarının İslamcı örgütlerdeki faaliyetlerinin gündeme gelmesiyle hız kazandı. Cihatçı John olarak bilinen maskeli bir İngiliz vatandaşının yer aldığı propaganda görüntüleri medyaya yansımıştı. Henry Ridgwell İngiltere’de terörle nasıl mücadele edileceği konusundaki tartışmaları derledi.
İngiltere’nin kuzeyinden 3 kız kardeş ve 9 çocuklarının Suriye’de IŞİD kontrolundaki bölgede yaşadığı tahmin ediliyor.
Hac'dan dönerken kaybolan aile İstanbul’da aktarma yapmış. Oradan da Suriye’ye geçtikleri tahmin ediliyor.
Kadınların eşleri ve babaları onlara dönmeleri için yalvarıyor.
Muhammet Shoaib, “Onlar daha çocuk. Yaşları 7 ve 5 ve biliyorsun seni çok seviyorum” diyor.
Şubat ayında üç İngiliz kız öğrenci IŞİD’e katıldı. Haziran ayında ise İngiltere’nin kuzeyinden 17 yaşında bir genç Irak’ta bir intihar saldırısında öldü. Bundan birkaç gün sonra Müslüman olan Thomas Evans Somali’de El Şebab için savaşırken öldü.
Başbakan David Cameron, İngilizler’i Müslüman toplumun radikalleşmesini önlemekiçin daha fazla çalışmaya çağırdı: “Bu görüşlere sahip olan ancak şiddeti savunmayan kişiler var. Ancak onlar da önyargılara sahip. Bu aşırılık içeren İslamcı söyleme inanıyorlar ve diğer Müslümanlar’a ‘sen de bunun bir parçasısın,’ diyorlar. Bu da gençlerde önyargının ötesine geçip cinayet işleme amacına dönüşüyor.”
Ancak radikalleşme uzmanı Joana Cook bunun yanlış bir yaklaşım olduğunu düşünüyor: “Müslüman toplumu böyle birleşik bir yapı gibi görerek içindeki farklılıkları anlamaktan uzaklaşıyorsunuz. Böyle geniş bir analiz yaptığınızda yasalara uyan, barışçı ve en büyük müttefikiniz olması gereken kişileri de kendinizden uzaklaştırıyorsunuz.”
Cook bunun yerine yetkililerin Müslüman topluluklarla daha çok ilgilenmesi gerektiğini söylüyor: “Kimse çocuğunun yurtdışına gitmesini, radikalleşmesini istemez. Bu nedenle bu toplumlardaki bireyler için güvenlik güçleri ile olumlu ilişkilere sahip olmak çok önemli.”
AB güvenlik kurumu Europol, IŞİD’i destekleyen sosyal medya hesaplarını kapatan bir ekip kurdu. Abdül Bari Atvan bunun önemli ama gecikmiş bir adım olduğunu söylüyor: “Twitter, Facebook ve Youtube’da binlerce hesapları var.”
Atwan örgütün yeni üye kazanmak için bu hesapları kullandığını söylüyor: “IŞİD için sosyal medya Allah’ın lütfu. Neden? Çünkü ücretsiz, erişimi kolay ve etkisi çok büyük. Bu nedenle IŞİD ve örneğin Usame bin Ladin’i karşılaştırırsanız, o görüntülerini yaymak için El Cezire’ye dayanıyordu. Onlar da bu görüntüleri montajlıyordu.”
IŞİD’in en son şiddet içeren propaganda görüntülerinde ajan olduğu sanılan12 kişi idam ediliyor. Amerika’nın Sesi görüntüleri yayınlamama kararı aldı.