Birleşmiş Milletler, 2014 yılı sonunda evlerini terk etmek zorunda kalan kişilerin sayısının 60 milyonu aştığını bildirdi. Bu, şimdiye kadar kaydedilen en büyük rakam. Suriye’deki savaştan kaçan Sameh ve ailesi Akdeniz’de bir teknede yaşam mücadelesi verirken kurtarıldı ve İtalya’ya götürüldü.
Sameh, bu gezegende herkesin ülkesini sevdiğini, ama Suriye'deki durumun, herkesi kendileri, eşleri ve çocukları için güvenli bir sığınak ve ülke aramaya ittiğini söylüyor.
Bu yıl 100 bin mülteci, Akdeniz üzerinden Avrupa’ya geçti. Bunlar arasından 2 bininin yolda öldüğü tahmin ediliyor. Birleşmiş Milletler Mülteciler Dairesi Sözcüsü Andrej Mahecic, mülteci krizinin boyutlarının çok daha geniş olduğuna dikkati çekiyor.
Mehecic, “Akdeniz’de yaşananlar küresel olarak tanık olduğumuzun, gözle görülebilir bir parçası. Sonuçta dünya mültecilerinin yüzde 86’sı gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor. Suriye, son dört yıldır en çok mülteci çıkaran ülke. Suriyeliler’in çoğu komşu ülkelere sığındı ve bu mültecilerin sayısı 4 milyona yakın.” şeklinde konuşuyor.
Suriyeli mültecilerin ağır yükünü Türkiye gibi komşu ülkeler kaldırıyor. Uluslararası Af Örgütü’nden Anna Shea, bu çabaların uluslararası toplumdan çok az destek gördüğünü söylüyor.
Uluslararası Af Örgütü’ne göre Afrikalı mülteci sorunu, dünyanın en unutulmuş krizi. Afrika’nın iç bölgelerinde 3 milyondan fazla mülteci yaşıyor.
Anna Shea'ya göre, kötü olan şey, bu ülkelerin çoğu ne mültecilerin çıktığı, ne de mültecilerin gitmeyi amaçladığı yerler. Kendi insanlarına kötü muamele eden, insan hakları ihlallerinin en çok yaşandığı ülkeler, mültecilere kucak açmak durumunda kalıyor.
Shea, geçen ay binlerce Burmalı Atakan mültecisinin haftalarca Andaman Denizi’nde teknelerde mahsur kalmasının ardından, bu soruna küresel tepkilerin azlığına yeniden dikkat çekildiğini hatırlattı. Bu sığınmacılara Endonezya ve Malezya geçici olarak barınak sağladı.
BM Mülteci Örgütü’nden Mahecic, mülteci krizi bu kadar artarken küresel tepkinin azlığını “tehlikeli bir sürece giriyoruz” sözleriyle yorumluyor.
Mehecic, “Son beş yılda tüm dünyada 15 büyük çatışma yaşandı. Bunlardan sekizi Afrika kıtasındaydı. Üçü de Suriye, Irak ve Yemen olmak üzere Ortadoğu’da. Bir diğeri de Avrupa’da, Ukrayna’da yaşandı. Bu denli beklenmedik bir kriz, beklenmedik düzeyde ilgi yaratmalı.” şeklinde konuşuyor.
Mahecic tek uzun vadeli umudun, siyasi çözümde yattığını söylüyor. Ancak çatışmalar giderek şiddetlenirken bu çatışmaların körüklediği mülteci krizi de büyümeye devam ediyor.
