Erişilebilirlik

'Moskova'nın Müdahalesi Seçim Sonucunu Etkilemedi'


Amerikalı yetkililer, Rusya’nın geçen yılki başkanlık seçimlerine Donald Trump’ın kazanması yönünde müdahalede bulunduğuna şüphe olmadığını yineledi. Kongre’deki oturumlarda konuşan yetkililer, Moskova’nın oy sayımını değiştirdiğine dair ise kanıt olmadığını belirtti.

Eski İç Güvenlik Bakanı Jeh Johnson, Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu’nda ifade verdi. Johnson, Rusya’nın Demokrat Parti bilgisayarlarına sızması ve eyalet seçim kayıtlarına ulaşma çabalarının, Moskova’nın başkanlık seçimlerini etkilemek için eski girişimlerinin de ötesine geçtiğini söyledi.

Gelecek yıllarda ABD seçimlerine yönelik siber saldırıların daha da kötüleşebileceğine dikkat çeken Johnson, “2016’da Rus hükümeti, Vladimir Putin’in talimatıyla, seçimlerimizi etkilemek için ulusumuza siber saldırılarda bulundu. Bu kadar açık ve basit” dedi.

Putin ise Rus hükümetinin seçimlere müdahale ettiği iddialarını reddetmiş; ancak bazı vatanseverlerin Rusya için hareket etmiş olabileceğini söylemişti. Putin ayrıca bazılarının kasten bir saldırı zinciri başlatarak, Rusya’yı merkezmiş gibi göstermeye çalışabileceğini de savunmuştu.

Johnson Rus korsanların, eyaletlerin seçim sistemlerinin zayıf noktalarını tespit ederek seçmen verilerine ulaşmaya çalıştıklarını söyledi.

Eski İç Güvenlik Bakanı, oyların değiştirildiğine dair ya da Trump ve kampanya ekibinin Rusya’yla gizlice işbirliği yaptığına dair bilgisi olmadığını da kaydetti.

Johnson, şu anki İç Güvenlik Bakanı John Kelly’ye de terörle mücadele dışında seçim güvenliğinin de öncelikli konu olması çağrısı yaptı.

Senato İstihbarat Komisyonu’ndaki bir başka oturumda ise İç Güvenlik Bakanlığı Siber Güvenlik Müşavir Yardımcısı Jeanette Manfra konuştu. Manfra, “Rusya’nın 50 eyaletten 21’ini hedef aldığına dair kanıtımız var" dedi. Jeh Johnson, 33 eyaletin federal hükümetin yardımını kabul ettiğini, diğer eyaletlerin ise kendi operasyonlarına karışılmasını istemediğini belirtmişti.

Senato oturumunda, Federal Soruşturma Bürosu FBI’ın karşı istihbarat birimi yetkilisi Bill Priestap da, Rusya’nın 2016 başkanlık seçimlerine müdahalesiyle ilgili bilgi verdi.

Priestap, “90’ların başında Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Rusya büyük ölçüde yeniden kuruldu. Ama eski statüsüne ve toprağına tamamen kavuşamadı. ABD hem çok güçlü hem de çok fazla müttefiki var, bu nedenle Moskova bizle askeri bir çatışma istemez. O nedenle eski prestijine kavuşma umuduyla, bizi ve müttefiklerimizi zayıflatma çabasına girdi. Bunun bir yolu da kaba kuvvet kullanmak yerine nüfuz alanı yaratmak” dedi.

Rusya’nın siber saldırıları seçimler öncesi Demokrat aday Hillary Clinton'ı da hedef almış ve kampanyasını yürüten John Podesta'nın e-postaları Wikileaks’e sızdırılmıştı.

Clinton, Trump karşısında seçimi kaybetme nedeni olarak bu sızıntıları gösterse de, Jeh Johnson sonucu belirlemede e-postaların önemi hakkında fikri olmadığını söyledi.

Donald Trump Ocak ayında, Rus korsanların Demokrat Parti Merkezi’ne sızdığına inandığını söylemiş ve “Putin bunu yapmamalıydı” demişti.

Ancak Trump o günden beri, seçimlere Rus müdahalesiyle ilgili soruşturmaları ciddiye almayarak bunları “cadı avı” olarak niteledi. Demokratların meseleyi Clinton’un kaybetmesine mazeret olarak kullandığını savundu. Beyaz Saray sözcüsü Sean Spicer da, Rusya’nın müdahalesine Trump’ın inanıp inanmadığı sorusuna yanıt vermeyi reddetti.

XS
SM
MD
LG