WASHINGTON —
Başkent Washington’daki Ortadoğu Enstitüsü’nün Büyükelçi Rauf Adly Saad’ı ağırladığı dakikalarda Kahire yüzlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan son ayların en kanlı gününü yaşıyordu.
Mısır’ın geçici cumhurbaşkanının Afrika özel elçisi olarak bir süre görev yapan Büyükelçi Rauf Adly Saad, ülkede yaşananların dışarıdan göründüğü gibi olmadığını savunarak, ordunun desteğindeki hükümetin tavrını savundu.
Rauf Adly Saad: “Polis, grubu dağıtmak için müdahalesinin ardından ülkenin başka bölgelerinden gelen tepkilere bakınca, bu grubun ne zaman olursa olsun müdahaleye hazır bir planı olduğu anlamına geliyor. Müdahele etmekten başka şanısımız yoktu. Ve sizi temin ederim ki hükümet güçleri tek bir kurşun bile sıkmadı Müslüman Kardeşler’e. El Adeviye meydanındaki gruplardan ele geçirilen tonlarca silahı keşke görseydiniz. Duyduğunuz haberlere inanmayın.“
Devrik cumhurbaşkanı Mursi’nin ülkeyi iflasa sürüklediğini de iddia eden büyükelçi, Müslüman Kardeşler üyelerinin, İslamiyet’i yanlış yorumlayan silahlı gruplar olduğunu savundu.
Rauf Adly Saad: “Biz terör bitti zannetmiştik. Ancak fark ettik ki dışarıdan teröristler ülkeye sokuluyor. El Kaide ve pek çok cihatçı örgüt ülkeye geri gelmiş. Üstelik bu gruplar aklınıza gelebilecek her türlü silahlı donanıma sahip. Mursi başa gelinceye kadar doğalgaz boruları teröristler tarafından saldırıya uğruyordu. Mursi gelir gelmez bitti bu saldırılar. Şunu unutmayın ki sizin orada olanlara olan ilginiz ve anlayışınızı destek olarak algılıyor sokaktaki insanlar. Ve kendilerini kurban olarak gösteriyorlar. Ama asıl durum şöyle. Mısır’da insanlar sokağa çıkmaktan korkuyor. Ordu’dan ya da polisten değil, Müslüman Kardeşler’den korktukları için.“
Müslüman Kardeşler’i ülkeyi kutuplaştırarak bölmekle suçlayan geçici hükümetin eski Afrika özel temsilcisi Saad, Mısır’da Mursi’yi devirenin askeri darbe değil halk olduğunu, geçici hükümetin anayasaya uygun şekilde kurulduğunu savundu.
Rauf Adly Saad: “Milyonlarca kişi sokaklara döküldü ve Mursi rejiminin ortadan kaldırılmasını istedi. Ordu yönetimi bir dakika bile eline almadı. Dini ve siyasi tüm güçleri temsil edenler toplandı, bir yol haritası çizdi ve geçici hükümet kuruldu. Müslüman Kardeşler de davet edildi ama onlar katılmadı.”
Mısırlı diplomat, bazı Kongre üyelerinin Mısır’a yapılan Amerika yardımının kesilmesi çağrısında bulunmasını ise sert bir dille kınadı.
Rauf Adly Saad: “Ne zaman bir anlaşmazlık olsa, ‘yardımı keseriz’ deniyor. Mısır’ın tek derdinin Amerika’dan aldığı yardım olduğunu kim söylüyor? “Yaramazlık yaparsan seni döverim” der gibi bu yardımı da sopa gibi elinizde tutuyorsunuz. Bundan çok rahatsızız.”
Türk Hükümeti, Mısır’da yaşanan şiddetten, ordu desteğindeki geçici hükümet güçlerini sorumlu tutarak göstericilere yapılan müdahaleyi sert bir dille kınadı, uluslararası toplumu, bu şiddete son verilmesi için adım atmaya çağırdı. Toplantıdan sonra Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Büyükelçi Saad, Türk yetkililerin, Mursi’yle aynı siyasi görüşe sahip olduğunu iddia ederek, Türk hükümetini taraf tutmakla suçladı.
Rauf Adly Saad: “Sivil halkı öldürmüyoruz. Bu iddiayı reddediyoruz. Silahlı ve insanların güvenliğini tehdit eden bir grup var karşımızda. Ülkeyi din adamlarının yönetmesini isteyen bir grubu kabul edemeyiz. Aslına bakarsanız Mısır’da halk Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarından rahatsız. Çünkü biz kriz zamanlarında bizi anlayan dostlarımız olacağını sanıyorduk. Ancak gördük ki Türk hükümeti Müslüman Kardeşler’le benzer bir siyasi görüşte olduğu için taraf tutuyor.”
Rauf Adly Saad, silahlı bir grup olarak tanımladığı Müslüman Kardeşler’in siyasi sürece katılmasına destek vermeyeceklerinin de altını çizdi.
Mısır’ın geçici cumhurbaşkanının Afrika özel elçisi olarak bir süre görev yapan Büyükelçi Rauf Adly Saad, ülkede yaşananların dışarıdan göründüğü gibi olmadığını savunarak, ordunun desteğindeki hükümetin tavrını savundu.
Rauf Adly Saad: “Polis, grubu dağıtmak için müdahalesinin ardından ülkenin başka bölgelerinden gelen tepkilere bakınca, bu grubun ne zaman olursa olsun müdahaleye hazır bir planı olduğu anlamına geliyor. Müdahele etmekten başka şanısımız yoktu. Ve sizi temin ederim ki hükümet güçleri tek bir kurşun bile sıkmadı Müslüman Kardeşler’e. El Adeviye meydanındaki gruplardan ele geçirilen tonlarca silahı keşke görseydiniz. Duyduğunuz haberlere inanmayın.“
Devrik cumhurbaşkanı Mursi’nin ülkeyi iflasa sürüklediğini de iddia eden büyükelçi, Müslüman Kardeşler üyelerinin, İslamiyet’i yanlış yorumlayan silahlı gruplar olduğunu savundu.
Rauf Adly Saad: “Biz terör bitti zannetmiştik. Ancak fark ettik ki dışarıdan teröristler ülkeye sokuluyor. El Kaide ve pek çok cihatçı örgüt ülkeye geri gelmiş. Üstelik bu gruplar aklınıza gelebilecek her türlü silahlı donanıma sahip. Mursi başa gelinceye kadar doğalgaz boruları teröristler tarafından saldırıya uğruyordu. Mursi gelir gelmez bitti bu saldırılar. Şunu unutmayın ki sizin orada olanlara olan ilginiz ve anlayışınızı destek olarak algılıyor sokaktaki insanlar. Ve kendilerini kurban olarak gösteriyorlar. Ama asıl durum şöyle. Mısır’da insanlar sokağa çıkmaktan korkuyor. Ordu’dan ya da polisten değil, Müslüman Kardeşler’den korktukları için.“
Müslüman Kardeşler’i ülkeyi kutuplaştırarak bölmekle suçlayan geçici hükümetin eski Afrika özel temsilcisi Saad, Mısır’da Mursi’yi devirenin askeri darbe değil halk olduğunu, geçici hükümetin anayasaya uygun şekilde kurulduğunu savundu.
Rauf Adly Saad: “Milyonlarca kişi sokaklara döküldü ve Mursi rejiminin ortadan kaldırılmasını istedi. Ordu yönetimi bir dakika bile eline almadı. Dini ve siyasi tüm güçleri temsil edenler toplandı, bir yol haritası çizdi ve geçici hükümet kuruldu. Müslüman Kardeşler de davet edildi ama onlar katılmadı.”
Mısırlı diplomat, bazı Kongre üyelerinin Mısır’a yapılan Amerika yardımının kesilmesi çağrısında bulunmasını ise sert bir dille kınadı.
Rauf Adly Saad: “Ne zaman bir anlaşmazlık olsa, ‘yardımı keseriz’ deniyor. Mısır’ın tek derdinin Amerika’dan aldığı yardım olduğunu kim söylüyor? “Yaramazlık yaparsan seni döverim” der gibi bu yardımı da sopa gibi elinizde tutuyorsunuz. Bundan çok rahatsızız.”
Türk Hükümeti, Mısır’da yaşanan şiddetten, ordu desteğindeki geçici hükümet güçlerini sorumlu tutarak göstericilere yapılan müdahaleyi sert bir dille kınadı, uluslararası toplumu, bu şiddete son verilmesi için adım atmaya çağırdı. Toplantıdan sonra Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Büyükelçi Saad, Türk yetkililerin, Mursi’yle aynı siyasi görüşe sahip olduğunu iddia ederek, Türk hükümetini taraf tutmakla suçladı.
Rauf Adly Saad: “Sivil halkı öldürmüyoruz. Bu iddiayı reddediyoruz. Silahlı ve insanların güvenliğini tehdit eden bir grup var karşımızda. Ülkeyi din adamlarının yönetmesini isteyen bir grubu kabul edemeyiz. Aslına bakarsanız Mısır’da halk Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarından rahatsız. Çünkü biz kriz zamanlarında bizi anlayan dostlarımız olacağını sanıyorduk. Ancak gördük ki Türk hükümeti Müslüman Kardeşler’le benzer bir siyasi görüşte olduğu için taraf tutuyor.”
Rauf Adly Saad, silahlı bir grup olarak tanımladığı Müslüman Kardeşler’in siyasi sürece katılmasına destek vermeyeceklerinin de altını çizdi.