LONDRA —
Mısır’da geçen yıl Temmuz ayında askeri darbe sonucu devrilen eski Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin Çarşamba günü başlaması beklenen duruşması, kendisini İskenderiye’den Kahire’ye götürecek helikopterin kötü hava şartları yüzünden havalanamaması nedeniyle 1 Şubat’a ertelendi. Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler’e bağlı 14 kişi, 2012 yılında cumhurbaşkanlığı sarayı önünde hükümet karşıtı gösteriler yapan protestocuların ölümüne neden olmakla suçlanıyor. Mursi yanlılarıysa devrik cumhurbaşkanının yeniden göreve gelmesi için sürekli gösteri yapıyor.
Muhammed Mursi yanlıları, duruşma öncesinde protesto gösterilerini yoğunlaştırdı.
Gösteriler, geçen Cuma günü, namaz sonrasında şiddet eylemlerine dönüştü. En az iki protestocu öldü. Mursi yanlıları gösteri sırasında ele geçirdikleri bir otobüsle polis zincirini kırmaya çalıştı.
London School of Economics’ten Profesör Fawaz Gerges, gösterilerin Müslüman Kardeşler’in oyunu olduğunu söylüyor.
“Müslüman Kardeşler’in taktiği, durumu olabildiğince karmaşık hale getirmek. Ordu desteğindeki hükümetin istikrar ve güvenliği sağlama çabalarını engellemek istiyorlar. Ancak bu yaptıkları sadece istikrarsızlık ve çatışma getirir.”
Son haftalarda hükümet ve ordu hedeflerine yönelik bombalı saldırılar, istikrarsızlığın artacağı korkularını tetikledi. Hükümet, olaylardan, geçen ay terör örgütü ilan edip yasakladığı Müslüman Kardeşler’i sorumlu tutuyor.
“Mısır devleti ve halkı hiçbir zaman tüm ahlaki, dini ve insani sınırları aşan Müslüman Kardeşler’in terörüne teslim olmayacaktır.”
Muhammed Mursi, 14 Müslüman Kardeşler üyesiyle birlikte 2012 yılı Aralık ayında cumhurbaşkanlığı sarayı önünde gösteri yapan protestocuları öldürtmekle suçlanıyor.
Geçen Kasım ayında ilk kez hakim karşısına çıkan Mursi, mahkemenin yetkisini tanımamış, Mısır’ın resmi cumhurbaşkanı olduğunu söylemişti.
Profesör Gerges’e göre Mursi davasının adil olması, imkansız.
“Mısır artık geri dönülmez bir noktada. Otoriter rejimden çoğulcu rejime geçişin önüne çok ciddi engeller çıkma ihtimali çok yüksek. Müslüman Kardeşler lideri Muhammed Mursi’nin devrilip tutuklanmasından sonra işleyen siyasi süreç, yargıyı etkiler.”
İnsan hakları örgütleri, askeri darbeden sonra oluşturulan hükümetin Mursi yanlılarının insan haklarını ihlal ettiğini bildiriyor.
Bir grup avukat, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne resmi şikayette bulundu. Bu avukatlardan biri, İngiltere’deki Demokrasi Yanlısı Mısırlılar adlı örgütün başkanı Maha Azzam:
“Mısır’da kadın, erkek ve çocuklara yönelik son derece ciddi insan hakları ihlalleri sözkonusu. Özellikle çocukların altını çiziyorum. Mısır hükümetinin bu ihlallerin hesabını vermesi gerekiyor.”
Muhammed Mursi ayrıca Hamas ve Hizbullah örgütleriyle işbirliği yapıp terör eylemlerinde bulunmakla ve dolandırıcılıkla suçlanıyor.
Mursi, 2011’de başlayan, kendisinden önceki cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek karşıtı ayaklanma sırasında mahkumları salıverme ve kaos yaratma planı çerçevesinde yabancı militanlarla işbirliği yapmakla da suçlanıyor.
Muhammed Mursi yanlıları, duruşma öncesinde protesto gösterilerini yoğunlaştırdı.
Gösteriler, geçen Cuma günü, namaz sonrasında şiddet eylemlerine dönüştü. En az iki protestocu öldü. Mursi yanlıları gösteri sırasında ele geçirdikleri bir otobüsle polis zincirini kırmaya çalıştı.
London School of Economics’ten Profesör Fawaz Gerges, gösterilerin Müslüman Kardeşler’in oyunu olduğunu söylüyor.
“Müslüman Kardeşler’in taktiği, durumu olabildiğince karmaşık hale getirmek. Ordu desteğindeki hükümetin istikrar ve güvenliği sağlama çabalarını engellemek istiyorlar. Ancak bu yaptıkları sadece istikrarsızlık ve çatışma getirir.”
Son haftalarda hükümet ve ordu hedeflerine yönelik bombalı saldırılar, istikrarsızlığın artacağı korkularını tetikledi. Hükümet, olaylardan, geçen ay terör örgütü ilan edip yasakladığı Müslüman Kardeşler’i sorumlu tutuyor.
“Mısır devleti ve halkı hiçbir zaman tüm ahlaki, dini ve insani sınırları aşan Müslüman Kardeşler’in terörüne teslim olmayacaktır.”
Muhammed Mursi, 14 Müslüman Kardeşler üyesiyle birlikte 2012 yılı Aralık ayında cumhurbaşkanlığı sarayı önünde gösteri yapan protestocuları öldürtmekle suçlanıyor.
Geçen Kasım ayında ilk kez hakim karşısına çıkan Mursi, mahkemenin yetkisini tanımamış, Mısır’ın resmi cumhurbaşkanı olduğunu söylemişti.
Profesör Gerges’e göre Mursi davasının adil olması, imkansız.
“Mısır artık geri dönülmez bir noktada. Otoriter rejimden çoğulcu rejime geçişin önüne çok ciddi engeller çıkma ihtimali çok yüksek. Müslüman Kardeşler lideri Muhammed Mursi’nin devrilip tutuklanmasından sonra işleyen siyasi süreç, yargıyı etkiler.”
İnsan hakları örgütleri, askeri darbeden sonra oluşturulan hükümetin Mursi yanlılarının insan haklarını ihlal ettiğini bildiriyor.
Bir grup avukat, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne resmi şikayette bulundu. Bu avukatlardan biri, İngiltere’deki Demokrasi Yanlısı Mısırlılar adlı örgütün başkanı Maha Azzam:
“Mısır’da kadın, erkek ve çocuklara yönelik son derece ciddi insan hakları ihlalleri sözkonusu. Özellikle çocukların altını çiziyorum. Mısır hükümetinin bu ihlallerin hesabını vermesi gerekiyor.”
Muhammed Mursi ayrıca Hamas ve Hizbullah örgütleriyle işbirliği yapıp terör eylemlerinde bulunmakla ve dolandırıcılıkla suçlanıyor.
Mursi, 2011’de başlayan, kendisinden önceki cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek karşıtı ayaklanma sırasında mahkumları salıverme ve kaos yaratma planı çerçevesinde yabancı militanlarla işbirliği yapmakla da suçlanıyor.
