“Lisede beden öğretmenim tarafından spora başlatıldım. Hiç beni dışlamadı, hiç kötü gözle bakmadı. Bana ‘sen çok güzel koşuyorsun, senden çok yetenekli bir sporcu olabilir’ dedi. Ben ilk başta çok fazla inanamadım, maddi olumsuzluklar nedeniyle. Zar zor okula gidiyordum, nasıl bir de spora para verip gidecektim? Babam ‘hocam bu zengin sporudur, ben yaptıramam çocuğuma’ dedi. Yırtık ayakkabı giyme mecburiyetinde bulundum. Türkiye şampiyonasına borç paralarla gittim. Babam krediler çekti. Çok zorluklar yaşadık.”
İzmir’de Roman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen milli atlet Muammer Demir, uzun atlama branşında beş kez Türkiye şampiyonluğuna ulaştığı zorlu başarı öyküsünü bu sözlerle anlattı. 27 yaşındaki Atletizm Milli Takım sporcusu Demir, kendisi gibi zorluklar içinde yetişen çocukları da spora kazandırmaya çalışıyor. ‘Uçan Roman’ lakaplı Demir, Bornova’da doğduğu ve yaşamını sürdürdüğü mahalledeki çocukları eğitiyor.
“Çocukların hepsini buraya bağlamak zorunda hissediyorum kendimi”
Bornova Belediyesi tarafından Romanlar Derneği’ne tahsis edilen spor sahasında, dezavantajlı mahallelerden gelen çocuklara eğitim veren Demir, hem geleceğin sporcularını yetiştirmeyi hem de onları kötü alışkanlıklardan uzak tutmayı amaçlıyor. Sıçrama, koşu, esneme ve denge çalışmaları yapan çocuklar, atletizm oyunlarıyla da eğleniyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Demir, “Burada kendi tecrübelerimle çocuklara antrenman yaptırıyorum. Genç kardeşlerime, 8-15 yaş arası kardeşlerimize eğitim veriyorum. Onları spora bağlamak istiyorum. Ben onları spora bağlamasam bu çocuklar okula da gitmeyebilir. Ben onları zorla okula gönderiyorum. Her gün anne babalarını arıyorum ‘okula gitti mi gitmedi mi’ diye. Gitmezse spora da almıyorum” dedi. “Çocukların hepsini buraya bağlamak zorunda hissediyorum kendimi” ifadesini kullanan Demir, suça sürüklenen ve madde bağımlılığına yöneltilen çocukları da spor sayesinde kurtardığını söyledi.
“Roman olduğun için hayata zaten 5-0 geride başlıyorsun”
Sporun kendi hayatını tamamen değiştirdiğini belirten Demir, Romanlar’a yönelik toplumdaki ayrımcılığı da spordaki başarıları sayesinde aştığına değindi: “Spordan başka bir şey düşünemiyorum, şu an hayal bile edemiyorum ne olacağımı. Sistemin vermiş olduğu maddi olumsuzluklar ve yoksulluk nedeniyle suça itilmiş olabilirdim. Roman olduğun için hayata zaten 5-0 geride başlıyorsun, maddi durumun yok. ‘Sen Roman’sın seni işe alamayız’ diyen insanlar bile var.”
Demir’in çocuklara yönelik etkinlikleri yalnızca spor sahasındaki eğitimle sınırlı kalmıyor. Buz patenine de çocukları götürerek birçok farklı spor branşını görmelerini sağlayan Demir, “Ben onların hepsini yüzmeye de götüreceğim. Birçok etkinlik yaptıracağım onlara. Basketbol, jimnastik bunların hepsini yaptıracağım. Ben size beş yıl süre veriyorum. Beş yıl içerisinde tekrar görüşeceğiz. Eğer bu çocukların arasından milli sporcu değil, Türkiye şampiyonu bile çıkmazsa ben başka bir şey demiyorum” diye konuştu. Demir verdiği eğitimin yalnızca Roman çocukları kapsamadığına ve herkese açık olduğuna da dikkat çekerek “Bu çocuklar topluma da kazandırılıyor. Artık bu çocukların sadece Roman arkadaşları yok. Herkesi arkadaş ediniyorlar” dedi.
“Bu çocukların spor eşyası bile yok, terliklerle antrenmanlara geliyorlar”
Başkanlığını yürüttüğü Roman gençlerden kurulu 11 Yıldız Spor Kulübü öncülüğünde, çocuklara yönelik antrenmanları sürdüren Demir, “Yaklaşık üç aydır çocuklarla antrenmanlarımıza devam ediyoruz. Bizim derneğimiz ve 11 Yıldız Spor Kulübümüz, 1962 yılında bizim dedelerimizin, atalarımızın açmış olduğu bir kulüptü. Maddi olumsuzluklar nedeniyle kapatıldı” dedi. Aynı kaderi yeniden yaşamamak için destek talebinde bulunan Demir, “Bu çocukların spor eşyası bile yok. Terliklerle antrenmanlara geliyorlar. Hiçbirini dışlamıyorum. Olabilir, ben de yaşadım bu durumları” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi’nin desteğini arkasına aldıklarını söyleyen Demir, Valilik ve Kaymakamlıktan da destek görmek istediklerini belirtti.
“Çok yapmak istedim ama maddi imkanlarım el vermedi”
9 yaşındaki kızı Hayal’i spora getiren ev kadını Kamile Orakçı da yoksulluğun Romanlar arasında yaygın şekilde yaşandığını ifade ederek “Çocuklarımızın daha fazla faaliyette bulunabilmesi için bütün imkanların bize verilmesini istiyoruz. Çünkü her yerde ayrımcılık yaşıyoruz, her gittiğimiz noktada. İmkanlarımız maddi olarak el vermiyor hiçbir şeye. Kızımın ileride spor konusunda çok iyi bir yere varabileceğini biliyorum. Çünkü jimnastik konusunda kendine özgü yetenekleri var. Çok düşündüm ve çok yapmak istedim ama maddi imkanlarım el vermedi. Birkaç defa birkaç yere müracaat ettim ama maddi imkanlardan dolayı olmadı, yapamadık. Şu anda bu spor olmasaydı, Hayal evdeydi, kapının önünde oynuyordu. Bu bizim çok artı bir şey oldu. İnanılmaz güzel bir şey oldu” dedi.
Antrenmanda yer alan çocukların tümü milli atlet Muammer Demir’i rol model olarak görüyor ve gelecekte onun gibi profesyonel sporcu olmak istiyor. 6 yaşındaki Evren Ceviz, “Bazen uzun atlama, bazen buz patenine gidiyoruz. ‘Mami’ (Muammer Demir) gibi büyüyünce uzun atlamacı olmak istiyorum. Hocamı da çok seviyorum. Bazen diğer çocuklara da hava atıyoruz biraz. Eğlencesine yani. Buz patenine gidiyoruz. Eğleniyoruz, yemek yiyoruz. Birazcık da orada düşüyoruz” dedi. 7 yaşındaki Miraysu Ceviz ise “Koşuyoruz eğleniyoruz, çok eğleniyoruz. Hocamız sağ olsun bizi spora götürüyor, her yere götürüyor. Onun sayesinde buralara kadar geldik” sözlerini kullandı. Milli atlet Demir ve çocuklar antrenmanı birlikte Roman havası oynayarak bitirdi.