Bu yıl 18’incisi düzenlenen Mersin Uluslararası Müzik Festivali (Merfest) Güher ve Süher Pekinel’in açılış konseriyle başladı. Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli piyanistlerden olan ikili, Mozart’ın 10. Piyano Konçertosunu seslendirdi.
İkiliye, Şef Rengim Gökmen yönetimindeki Mersin Uluslararası Müzik Festivali (MUMF) Oda Orkestrası eşlik etti.
Konser öncesinde Güher ve Süher Pekinel VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı. Güher Pekinel, seslendirecekleri konçertonun kendileri için ne ifade ettiğini anlattı: “9 yaşımızdayken, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’yla Ankara’da verdiğimiz ilk konserimizde bu konçertoyu çalmıştık. O zamandan beri bizimle büyüyor.”
Süher Pekinel ise bir kent için festivallerin önemini şöyle anlatıyor: “Bir bakıma orada yaşayan halkın gözbebeğidir. Çünkü sanat dalında, çeşitlilikle bazı sembolleri vurgular. Ve bu değişken sembollerin iletişimini sağlar ve bu iletişimin nerelere gittiğini belirler. Dolayısıyla onun çerçevesi her açıdan çok önemli. Halkla iç içe olan bir festival daima bir kazançtır.”
“İki piyano için doğmuşsunuz”
Pekinel kardeşler ikiz. Müziğe olan yeteneklerini anneleri keşfetmiş, ilk piyano derslerini de o vermiş.
İkili uzunca bir süre solo eğitim almışlar. Güher Pekinel duo çalmaya başladıkları süreci şöyle anlatıyor: “20 yaşına kadar solist olarak kendimizi yetiştirmekle geçti. (20. Yüzyıl’ın en önemli Beethoven yorumcularından piyanist) Rudolf Serkin ve (20. Yüzyıl’ın en önemli piyanistlerinden) Claudio Arrau gibi dünyanın en iyi hocalarından ders aldık. Serkin’in bir sözü vardır; ‘Siz zaten iki piyano için doğmuşsunuz. Ben size solo olarak ders vereceğim.’ derdi. Tabii bunu da anlamak lazım, solist olarak iki piyanoda çalarken kendi tınınızı, renklerinizi oluşturmuş olarak beraber çalabilirsiniz.”
Pekinel kardeşler 20 yaşındayken ABD’deki bir duo (ikili piyano) yarışmasına katılmış ve orada birinci olmuşlar. Yarışmayı takip eden menajer Sheldon Gold ikiliyi ertesi gün ofisine çağırmış ve kariyerleri böylece başlamış.
“Hakimimiz kaydımızdır”
Pekinel kardeşler birbirlerini nasıl değerlendiriyor? Biri kendini bazı konularda diğerinden daha iyi ya da kötü buluyor mu? “Daha iyiyim diyemem. Ama eleştirdiğim zaman sert olabilirim. Çünkü kendime karşı da sertim.” Süher Pekinel böyle açıklıyor. Güher Pekinel ise şöyle devam ediyor: “Kendimizi her zaman kaydederiz. Hakimimiz kaydımızdır. İkimiz de dinlediğimiz zaman, ‘Gördün mü, bak!’ diye (yorum yaparız).”
"En zoru Bach"
Piyano için çalması en zor eserin Rachmaninov’un 3. Piyano Konçertosu olduğu söylenir. Pekinel kardeşler buna katılıyor mu? Süher Pekinel şöyle yanıtlıyor: “Katılmıyorum. En zoru Bach benim için. Bach, Chopin ve Mozart. Kendi zamanlamasını nüve içinde daima tutabilen ve bu nüve içinde geliştirebilen, bir notayı uzattığınızda ya da kısalttığınızda bütün bir strüktürü (yapıyı) değiştirebilen bir yapıya sahip. (Macaristan doğumlu İngiliz piyanist) Andras Schiff’in söylediği gibi; ‘Müzik Bach ile başlıyor, Bach ile bitiyor.’”
Eğitime adanan hayatlar
Dünyanın sayılı piyano ikililerinden olan Pekinel kardeşler müzik eğitimlerinin yanı sıra üniversitede felsefe ve psikoloji eğitimi aldı. İkilinin “Müzikal anlamda aldığımızı geri vermek” mottosuyla hayata geçirdikleri üç eğitim projesi var.
Bunlar okul öncesi eğitimle başlıyor, ortaöğretimle devam edip üstün yetenekli gençleri kariyerlerine yönlendirme safhasıyla son buluyor. Okul öncesi ve ilköğretim eğitim için hayata geçirilen proje; “Anadolu’da Orff Müzik Eğitimi.” Ortaöğretim için; Türk Eğitim Vakfı İnanç Türkeş Özel Lisesi (Tevitöl) bünyesinde yer alan Pekinel Müzik Bölümü. Projenin son ayağını ise Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler (DSGM) oluşturuyor.
