Aşırı yağışların etkili olduğu Mersin'de yaşanan sel felaketinde en az iki kişi hayatını kaybetti. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği bilgilere göre metrekareye 170 kg üzerinde yağış düştü. Özellikle merkez ilçe Mezitli’de saat 01:00 sıralarında şiddetini arttıran yağmur nedeniyle su taşkınları oluştu.
Erdemli ilçesinde su kanalının taşma tehlikesine karşı 30 ev için tahliye kararı çıkarıldı.
Mut ilçesinde bir araç dereye yuvarlandı, araçtaki iki kişiden biri kurtarıldı, diğerininse sabah cesedine ulaşıldı.
Erdemli İlçesi Çeşmeli Mahallesi’nde yaşanan toprak kayması sonucundaysa üç kişi kişi göçük altında kaldı. İki kişi kurtarılırken 60 yaşındaki İbrahim Öngel öldü.
Toprak kayması yaşanan bölgede hayvanlar da etkilendi. Kurtarma ekipleri bir keçiyi toprak altından çıkardı.
“Neden çarpık kentleşme"
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer çalışmaları yerinde takip etti. Seçer, yanlış imar politikasına dikkat çekti: "Tabii ki yanlış imar, dere yataklarının imara açılması maalesef böyle sonuçlarla bizi karşı karşıya bırakıyor."
VOA Türkçe’ye konuşan Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esra Şahin Burat’a göre de kentte sık sık yaşanan sel felaketleri çarpık kentleşmeyle ilgili: “Mersin denizle sıradağlar arasına konumlanmış bir kent. Rakımın 40 kilometre içinde 2 bin 300 metreden sıfıra indiği bir coğrafyada yaşıyoruz ve tüm bu coğrafya dağlardan inen suyun denize ulaşması yönünde şekillenmiş. Bu nedenle kentte çok sayıda vadi, yani dere yatağı var. Maalesef Mersin’in kentleşme ve mimarlığı, bu topografik yapıyı ve suyun hareketini hiç dikkate almadan gelişmiş. Dere yataklarını doldurup üzerlerine cadde ve binalar inşa ettiğimiz için artık yağan yağmurun ve yükseklerden birikerek inen yağmur ve kar sularının akacağı yer yok. Üstüne üstlük kentin tüm zeminini asfalt ve betonla örttüğümüz ve yeterli yeşil alan bırakmadığımız için yağmur suyunun toprak ve bitkiler tarafından emilmesine de imkan vermiyoruz. Sonuçta toprağa ve denize kavuşamayan su mecburen caddelerimizi dereye, otoparklarımızı havuza çeviriyor, binalarımızı basıyor."
Tarım işçileri spor salonuna taşındı
Şiddetli yağış nedeniyle Tarsus Kaymakamlığı da kriz masası oluşturdu. Yağışlar başlamadan önce çoğu Suriyeli sığınmacılardan oluşan tarım işçileri Yeniçay, Akarsu, Çağbaşı, Yaramış, Çatalca, Yeşiltepe, Egemen, Aliefendioğlu, Atalar, Çiçekli, Alifakı, Kelahmet ve Kulak Mahallelerindeki çadırlarından alınarak spor salonuna yerleştirildi.
Yüksek yerlerde kar
Kent merkezi ve düşük rakımlı bölgeler yağmurla boğuşurken yüksek kesimlerdeyse karla mücadele var. Bozyazı, Çamlıyayla, Silifke, Toroslar ve Tarsus ilçelerinin dağlık bölgelerinde yol açma çalışmaları yapılıyor.
Erdemli ilçesinde su kanalının taşma tehlikesine karşı 30 ev için tahliye kararı çıkarıldı.
Mut ilçesinde bir araç dereye yuvarlandı, araçtaki iki kişiden biri kurtarıldı, diğerininse sabah cesedine ulaşıldı.
Erdemli İlçesi Çeşmeli Mahallesi’nde yaşanan toprak kayması sonucundaysa üç kişi kişi göçük altında kaldı. İki kişi kurtarılırken 60 yaşındaki İbrahim Öngel öldü.
Toprak kayması yaşanan bölgede hayvanlar da etkilendi. Kurtarma ekipleri bir keçiyi toprak altından çıkardı.
“Neden çarpık kentleşme"
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer çalışmaları yerinde takip etti. Seçer, yanlış imar politikasına dikkat çekti: "Tabii ki yanlış imar, dere yataklarının imara açılması maalesef böyle sonuçlarla bizi karşı karşıya bırakıyor."
VOA Türkçe’ye konuşan Mersin Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Esra Şahin Burat’a göre de kentte sık sık yaşanan sel felaketleri çarpık kentleşmeyle ilgili: “Mersin denizle sıradağlar arasına konumlanmış bir kent. Rakımın 40 kilometre içinde 2 bin 300 metreden sıfıra indiği bir coğrafyada yaşıyoruz ve tüm bu coğrafya dağlardan inen suyun denize ulaşması yönünde şekillenmiş. Bu nedenle kentte çok sayıda vadi, yani dere yatağı var. Maalesef Mersin’in kentleşme ve mimarlığı, bu topografik yapıyı ve suyun hareketini hiç dikkate almadan gelişmiş. Dere yataklarını doldurup üzerlerine cadde ve binalar inşa ettiğimiz için artık yağan yağmurun ve yükseklerden birikerek inen yağmur ve kar sularının akacağı yer yok. Üstüne üstlük kentin tüm zeminini asfalt ve betonla örttüğümüz ve yeterli yeşil alan bırakmadığımız için yağmur suyunun toprak ve bitkiler tarafından emilmesine de imkan vermiyoruz. Sonuçta toprağa ve denize kavuşamayan su mecburen caddelerimizi dereye, otoparklarımızı havuza çeviriyor, binalarımızı basıyor."
Tarım işçileri spor salonuna taşındı
Şiddetli yağış nedeniyle Tarsus Kaymakamlığı da kriz masası oluşturdu. Yağışlar başlamadan önce çoğu Suriyeli sığınmacılardan oluşan tarım işçileri Yeniçay, Akarsu, Çağbaşı, Yaramış, Çatalca, Yeşiltepe, Egemen, Aliefendioğlu, Atalar, Çiçekli, Alifakı, Kelahmet ve Kulak Mahallelerindeki çadırlarından alınarak spor salonuna yerleştirildi.
Yüksek yerlerde kar
Kent merkezi ve düşük rakımlı bölgeler yağmurla boğuşurken yüksek kesimlerdeyse karla mücadele var. Bozyazı, Çamlıyayla, Silifke, Toroslar ve Tarsus ilçelerinin dağlık bölgelerinde yol açma çalışmaları yapılıyor.