‘Yabancılara karşı katı politikalarıyla bilinen Almanya ve Başbakan Merkel mültecilere neden kapılarını açtı’ sorusu son günlerde Berlin’de en çok tartışılan konulardan biri. Alman Federal İstatistik Dairesi tarafından açıklanan verilere göre, bu yıl Almanya’ya gelen sığınmacıların sayısı son 20 yılın en yüksek rakamına ulaşacak ve yıl sonunda 1,5 milyon mülteci ve yaklaşık 500 bin de başka yabancı ülkeye giriş yapmış olacak.
Uzmanlar Almanya’nın sınırlarını mültecilere açarak imajını olumlu yönde değiştirdiğini ve siyasal konjonktürde de bir adım öne geçtiğini belirtiyor ve aynı zamanda konunun nüfusa bakan yönleri ön plana çıkarıyorlar.
Yıllardır hızla azalan nüfus konusunda tam bir çaresizlik ve hayal kırıklığı yaşayan Almanya’da, Başbakan Merkel ve ekonomi çevreleri mültecileri adeta bir şans olarak görüyor ve Almanya’nın orta vadeli dışarıdan gelecek taze kan olmadan ayakta kalamayacağını belirtiyor.
Yapılan tahminlere göre Almanya’da şu anda 82 milyon olan nüfus 2050 yılına kadar 17 milyon azalarak 65 milyona inecek. Almanlar ayunı zamanda çok hızlı bir şekilde yaşlanan bir toplum. 2050 yılında Almanya’da nüfusunun yüzde 30’u 65 yaşını geçmiş, başka bir deyişle emeklilik çağında olacak.
Tüm araştırma ve veriler genç nüfusun emeklilik kasalarına ödediklerinin yetersiz kalacağından ve sosyal güvenlik sistemindeki dengenin bozulmasıyla sağlık ve bakım giderlerinin finansmanın çökeceğinden yola çıkıyor. Durum böyle olunca da geriye taşıma suyla değirmeni döndürmekten başka çare kalmayacağı gerçeğinden yola çıkan Başbakan Angela Merkel, partisibibi muhafazakar kanadından gelen tüm sert eleştirilere rağmen bu konudaki tavrını sürdürmeye kararlı gözüküyor. Üzerindeki siyasi baskının büyüdüğünü kabullenen Merkel bir kez daha açık kapı politikasını savunarak, Almanya‘nın mültecilere ev sahipliği yapabileceğini ve ülke ekonomisinin mülteci akınıyla başa çıkabileceğini tekrarladı. Merkel Alman Anayasası’nın iltica hakkını güvence altına alan maddesinde değişikliğe gidilmesi yönündeki önerileri de geri çevirdi. Berlin mülteciler için 6 milyar Euroluk bütçe ayırdı. Bu harcamaların içerisinde konaklama, yemek, tıbbi yardım var, ancak ayrılan paranın öncelikli hedeflerinden biri de özellikle genç mültecilere dil ve mesleki eğitim verilerek kısa zamanda istihdama kazandırılmaları.
