Başbakan Angela Merkel’in, Türkiye ve Yunanistan arasında Doğu Akdeniz'deki doğalgaz rezervleri ile ilgili gerilimi azaltmak için arabuluculuk yaptığı doğrulandı. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Merkel’in her iki tarafla temasta bulunduğunu, hedefin doğrudan görüşmeler yapılması olduğunu açıkladı. Dün Merkel’in önce Erdoğan, ardından da Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile telefonda konuştuğunu aktaran Seibert, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın gerilimin, "uluslararası hukuk ve karşılıklı diyalog çerçevesinde" çözülmesini arzuladığını da bildirdi. Dün Ankara’dan yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın, Merkel ile telefonda görüştüğü belirtilerek, "Doğu Akdeniz’deki gelişmeler başta olmak üzere bölgesel meselelerin ele alındığı görüşmede, Sayın Cumhurbaşkanımız, Doğu Akdeniz’deki sorunların uluslararası hukuk çerçevesinde hakkaniyet ve diyalog temelinde çözülmesinden yana olduklarını belirtmiştir" denilmişti.
Başbakan Merkel’in gelecek Perşembe günü Fransa’ya giderek, Fort de Brégançon kentinde Cumhurbaşkanı Macron ile bir araya geleceğini de açıklayan Alman hükümeti sözcüsü Seibert, bu görüşmede Lübnan’daki durum, Libya’daki gelişmeler ve Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan sorunların ele alınacağını ifade etti. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, "Türkiye’nin sebep olduğu gerginlik" nedeniyle Fransa’nın Doğu Akdeniz’deki askeri varlığını artıracağını söyleyerek, Türkiye’yi "tartışmalı sularda petrol ve doğalgaz aramalarını durdurmaya" çağırmıştı.
Alman medyasına yansıyan haberlerde, Türkiye'nin kendi egemenlik sahası olarak kabul ettiği bir deniz bölgesinde sondaj faaliyetine başlaması üzerine, hem Yunanistan hem de Türkiye’nin bölgeye savaş gemileri intikal ettirdikleri, Başbakan Merkel'in 23 Temmuz’da her iki ülke liderleri ile yaptığı telefon görüşmeleri sayesinde, iki NATO ülkesi arasında muhtemel çatışmayı son anda önlediği öne sürülmüştü. Olayı doğrulayan Federal Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, Angela Merkel'in, Türkiye ile Yunanistan arasında arabuluculuk yapacağını, Dışişleri Bakanlığı ile kendi Savunma Bakanlığı'nın bölgedeki tansiyonun düşürülmesi için tüm ilişki ağını devreye sokacağını dile getirmişti.
Anlaşmazlığın çözümü için Berlin’de yapılan ve sonradan doğrulanan bir toplantıya, Almanya adına, Başbakan Merkel’in dış politika danışmanı Jan Hecker’in, Yunanistan’ı temsilen Başbakan Miçotakis’in diplomasi danışmanı Eleni Sourani'nin ve Türkiye'den Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın katıldığı açıklanmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, geçen hafta Cuma günü yaptığı bir açıklamada, Merkel’ın ricası üzerine, Almanya-Yunanistan-Türkiye arasında başlatılan üçlü görüşmelere fırsat tanınması için sondaj faaliyetlerine ara verdiklerini söyledi ve Yunanistan’ın Mısır ile deniz yetki alanlarını sınırlandırma anlaşması imzalaması üzerine, “Sayın Merkel’e dedik ki 'Bak sözünde durmadılar, biz de şimdi yolumuza devam ediyoruz'” şeklinde bir açıklama yaptı.
Öte yandan Yeşiller Partisi’nden Claudia Roth ve Cem Özdemir, Alman hükümetinin Türkiye’ye ekonomik baskı yapmasını istedi. "Erdoğan’a kırmızı kart göstermemiz ve ekonomik baskıyı arttırmamız gerekiyor" şeklinde bir açıklama yapan iki siyasetçi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan ve diğer konuyla ilgili devletlerle diyaloğa girmek yerine, provokasyonu tercih ettiğini iddia ederek, "Erdoğan’ın stratejisi, saldırgan bir dış politikayla Türkiye’deki milliyetçi duyguları kızıştırmak ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sorunları ve kendi siyasi başarısızlığını unutturmak" şeklinde konuştu. Federal Meclis Başkan Yardımcısı olan Roth ve Federal Milletvekili, Yeşiller’in eski Genel Başkanı Özdemir, Türkiye’nin uluslararası deniz hukukunu hiçe saydığını ve Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasının da geçersiz olduğunu öne sürdüler.