Almanya Başbakanı Angela Merkel, Lübnan’a 2 günlük çalışma ziyareti düzenledi. Lübnan-Almanya ilişkileri gibi konuların da ele alındığı ziyaretin ana gündem maddesi Suriyeli mülteciler oldu. Merkel, “Suriye’de mültecilerin geri dönebileceği şartları oluşturacak siyasi çözümün sağlanması için çalıştıklarını” söyledi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun, hükümeti kurmakla görevlendirilen eski başbakan Saad Hariri ve hükümet sözcüsü Nebih Berri’yle görüşen Merkel’e Alman işadamlarının olduğu bir heyet eşlik etti.
Merkel ziyaretine ilişkin Lübnan basınında yer alan haberlerde “siyasetçilerin mültecilerin geri dönüşü kosunda bekledikleri desteği alamadıkları” şeklindeki değerlendirmeler dikkat çekti.
Almanya’da mülteci politikaları nedeniyle tepki alan Angela Merkel, “mültecilerin geri dönüşünü sağlayacak uluslararası bir çözümün sağlanması için çalıştıklarını” söyledi.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun’un Merkel’e Lübnan’daki mültecilerle ilgili bilgi verdiği ve mültecilerin geri dönmemeleri durumunda ortaya çıkabilecek olasılıklarla ilgili endişelerini paylaştığı belirtiliyor.
Ziyarete geniş veren Lübnan gazetelerine göre Aun, Merkel’e kısa sürede dönmeleri beklenen ancak birkaç nesildir Lübnan’da bulunan Filistinli mültecileri hatırlattı ve siyasi yönü de bulunan Suriye sorununa uluslararası çözüm bulunması için beklemenin mevcut sorunları da büyüttüğünü söyledi.
Aun’un Lübnan’daki ekonomik durum hakkında da bilgi verdiği ve ülkede özellikle gençler arasındaki işsizlik oranının arttığını söylediği belirtiliyor.
Lübnan basınına göre, Almanya Lübnan’a mülteci krizi nedeniyle 2017 yılında 370 milyon euro destek verdi.
Aun’un Merkel’e mülteciler konusunda uluslararası toplumun Lübnan’a verdiği desteğin yetersiz olduğunu söylediği de görüşmeden aktarılan bilgiler arasında.
Lübnanlı yetkililer Suriye içinde birçok yerin Suriye ordusunun kontrolüne geçmesinin ardından Lübnan’daki mültecilere “geri dönün” çağrısı yapmaya başladı. Lübnanlı ve Suriyeli yetkililerin temasları sonucu mülteciler küçük gruplar halinde dönmeye başladı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği “Suriye’nin mültecilerin geri dönüşü için yeterince güvenli olmadığını” belirten bir açıklama yayınladı. Önceki hükümetin dışişleri bakanı olan ve yeni hükümet kurulana kadar görevini sürdüren Dışişleri Bakanı Jibran Basil dahil bazı yetkililer BM’yi “geri dönmek isteyen mültecileri korkutmakla” suçladı.
Merkel, Saad Hariri’yle yaptığı ortak basın toplantısında “mültecilerin geri dönüşünün anlaşma çerçevesinde ve BM ile temas halinde gerçekleşebileceğini” söyledi.
Merkel, “Suriye’deki durumu iyileştirmek, en azından Suriyelilerin kendi ülkelerine dönebilecekleri şartları ve çevreyi hazırlamak için siyasi çözüm bulunması bizim ortak çıkarımıza” dedi.
Suriyeli çocukların olduğu bir okulu ziyaret eden Merkel, “mülteci akınının yarattığı gerilimin anlaşılabilir” olduğunu belirterek, “Eğer 4,5 milyon nüfuslu bir ülkeyseniz ve 1 milyondan fazla mülteci kabul etmişseniz bunun ülkeye yüklediği külfeti anlayabilirsiniz” dedi.
Hizbullah’la aynı blokta yer alan Emel Hareketi üyesi olan Meclis Başkanı Nebih Berri’nin ise Merkel’e “mülteci krizinin ve Suriye’deki sorunun siyasi çözümü için Şam ile temas kurulması gerektiğini” söylediği belirtiliyor.
Berri’nin Merkel görüşmesinde, İsrail’in Lübnan hava ve kara sahası ihlallerine ilişkin bilgi verdiği de basında yer alan değerlendirmeler arasında yer alıyor.
Ekonomi
Lübnan, derinleşen ekonomik kriz nedeniyle uluslararası destek arayışına başlamış ve ardından Nisan ayında Paris’te birçok ülkenin temsilcisinin katıldığı CEDRE konferansı düzenlenmişti. Çeşitli ülkelerin yaklaşık 11 milyar dolar düşük faizli kredi vaadinde bulunduğu bu konferansta Lübnan, parayı kronik sorunların çözümü için kullanma ve yapısal reformlar gerçekleştirme sözü vermişti.
CEDRE konferansına katılan ülkelerden biri olan Almanya’nın 60 milyon dolardan fazla kredi desteği vaadinde bulunduğu biliniyor.
Merkel’in Lübnan ziyaretine eşlik eden Alman işadamları Lübnan’ın önde gelen iş dünyası temsilcileriyle biraraya geldi. Basına kapalı olan bu görüşmeye yaklaşık 20 ismin katıldığı belirtiliyor.
Diğer taraftan Merkel, CEDRE konferansının Almanya-Lübnan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için iyi bir zemin olduğunu söyledi.
“Lübnan’ın bazı yapısal reformları hayata geçirmesinin zorunlu olduğunu” kaydeden Merkel, bürokrasinin azaltılması, serbest bölgenin geliştirilmesi gibi ülkeyi yatırımcı için cazip kılan adımlar da atılması gerektiğini söyledi.
Almanya’nın katı atık, su ve enerji yönetimi gibi sektörlerde rol alabileceğini belirten Merkel, “petrol boru hatlarının da önemli olduğunu” kaydetti.
Merkel ziyaretinin ardından Lübnan basınında yapılan değerlendirmelerde “henüz hükümet kurma çalışmalarının sürdüğü ve kısa süreli de olsa krizler yaşandığı” hatırlatılıyor. Yine “Lübnan’ın CEDRE konferasında vaat ettiği reformların hayata geçirilmediği” belirtilerek hükümet kurma sürecinin uzaması halinde reformların daha da gecikeceği ve ülkedeki ekonomik krizin hafifletilmesi için önemli olan uluslararası düşük faizli kredinin de riske girebileceği öne sürülüyor.
Lübnan’da giderek artan mülteci karşıtlığının gölgesinde gerçekleşen Merkel ziyaretinden “mülteci sorunun çözümüne ilişkin somut adım fırsatı doğmadığı” da basında yapılan değerlendirmeler arasında.