KAHIRE —
Cumhurbaşkanı adayı Abdül Fettah el-Sissi siyasi arenayı control altına almış durumda. Eski Genelkurmay Başkanı kamuoyu yoklamalarında rakibinden açık ara önde. El-Sissi’yi daha şimdiden ülkenin lideri olarak görenler için yaklaşan seçimler sadece bir formalite.
Ancak Mısırlı yetkililer işi şansa bırakmak istemiyor.
Mısır mahkemesinin geçtiğimiz günlerde aldığı karara göre, eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in partisinden olan hiçbir siyasetçi seçimlere katılamayacak. 2011 yılında Hüsnü Müberek’in devrilmesine neden olan 6 Nisan Demokratikleşme Hareketi de aynı şekilde yasaklanmış durumda.
Cumhurbaşkanı adayı Sissi, siyasi rakibi olan ve yasaklanmasının yanısıra “terörist grup” ilan edilen eski Cumhurbaşkanı Mursi’nin destekçisi Müslüman Kardeşler’e nefes aldırmamaya kararlı olduğunu açıkladı.
Sissi’nin, “Cumhurbaşkanı seçildiğinizde Müslüman Kardeşler bitecek mi?” sorusuna verdiği yanıt çok açıktı.
“Evet, kesinlikle.”
Sissi, protesto etmeyi ciddi boyutta kısıtlayan yeni yasayı da savundu:
“Tekrar edeyim, bu mantıklı bir yasa. Biz diyoruz ki bu, protestoları düzenleyen bir kanun. “Biz bu yasayı kabul etmeyip, protesto edeceğiz” demek, “biz bu ülkede yaşamıyoruz” demektir.”
Bazılarına göre Müberek ve Mursi’nin devrilmesine, Sissi’nin liderliğe yükselmesine neden olan protestoların bu şekilde kısıtlanması, değişime protestolarla ulaşmış bir ülkeye son derece aykırı:
“Herhangi bir siyasi partiyi, grubu ya da düşünceyi kısıtlayamayız, kısıtlamamalıyız da. Bizim istediğimiz de bu. Herkes fikrini özgürce ifade edebilmeli. Hatalı bile olsa, uzlaşmaya varıncaya kadar birbirimizi dinlememiz, tartışmamız gerekli çünkü sonuçta hepimiz Mısır’ın iyiliğini istiyoruz.”
Ancak kamuoyu yoklamalarına göre, bu düşünce azınlıkta kalabilir. Devrim sonrası ülkede yaşanan kaos ve Libya ile Suriye’de yaşananlar baskıcı bir yapı oluşmasına neden oldu:
“İster Müslüman Kardeşler, ister 6 Nisan Demokratikleşme Hareketi olsun, eğer ülkeye yararı olacaksa siyasi bir partiyi dışlamak demokrasi için olumlu bir adım olur.”
Mısır’ın son iki cumhurbaşkanının kapsamlı yetkilerinin halkın protestoları ve zıt görüşleri karşısında aslında fazla birşey ifade etmediği görüldü. Sissi’nin kendisini eleştirmeyen bu destekten ne kadar süreli yararlanabileceği de henüz belli değil.
Ancak Mısırlı yetkililer işi şansa bırakmak istemiyor.
Mısır mahkemesinin geçtiğimiz günlerde aldığı karara göre, eski Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’in partisinden olan hiçbir siyasetçi seçimlere katılamayacak. 2011 yılında Hüsnü Müberek’in devrilmesine neden olan 6 Nisan Demokratikleşme Hareketi de aynı şekilde yasaklanmış durumda.
Cumhurbaşkanı adayı Sissi, siyasi rakibi olan ve yasaklanmasının yanısıra “terörist grup” ilan edilen eski Cumhurbaşkanı Mursi’nin destekçisi Müslüman Kardeşler’e nefes aldırmamaya kararlı olduğunu açıkladı.
Sissi’nin, “Cumhurbaşkanı seçildiğinizde Müslüman Kardeşler bitecek mi?” sorusuna verdiği yanıt çok açıktı.
“Evet, kesinlikle.”
Sissi, protesto etmeyi ciddi boyutta kısıtlayan yeni yasayı da savundu:
“Tekrar edeyim, bu mantıklı bir yasa. Biz diyoruz ki bu, protestoları düzenleyen bir kanun. “Biz bu yasayı kabul etmeyip, protesto edeceğiz” demek, “biz bu ülkede yaşamıyoruz” demektir.”
Bazılarına göre Müberek ve Mursi’nin devrilmesine, Sissi’nin liderliğe yükselmesine neden olan protestoların bu şekilde kısıtlanması, değişime protestolarla ulaşmış bir ülkeye son derece aykırı:
“Herhangi bir siyasi partiyi, grubu ya da düşünceyi kısıtlayamayız, kısıtlamamalıyız da. Bizim istediğimiz de bu. Herkes fikrini özgürce ifade edebilmeli. Hatalı bile olsa, uzlaşmaya varıncaya kadar birbirimizi dinlememiz, tartışmamız gerekli çünkü sonuçta hepimiz Mısır’ın iyiliğini istiyoruz.”
Ancak kamuoyu yoklamalarına göre, bu düşünce azınlıkta kalabilir. Devrim sonrası ülkede yaşanan kaos ve Libya ile Suriye’de yaşananlar baskıcı bir yapı oluşmasına neden oldu:
“İster Müslüman Kardeşler, ister 6 Nisan Demokratikleşme Hareketi olsun, eğer ülkeye yararı olacaksa siyasi bir partiyi dışlamak demokrasi için olumlu bir adım olur.”
Mısır’ın son iki cumhurbaşkanının kapsamlı yetkilerinin halkın protestoları ve zıt görüşleri karşısında aslında fazla birşey ifade etmediği görüldü. Sissi’nin kendisini eleştirmeyen bu destekten ne kadar süreli yararlanabileceği de henüz belli değil.
