Erişilebilirlik

Lübnan Resmi Nikahı Tartışıyor


Lübnan’da Mayıs ayında yapılan seçimlerin ardından aylar süren gerginlik hükümetin kurulması ile sona erdi. Ancak yeni kabinenin ilanı ile birlikte ülke gündeminin ilk sırasındaki tartışma konularından biri de resmi nikah ile evliliklerin önünün açılmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılıp yapılmayacağı.

Din ve mezhep esaslı bir sisteme göre yönetilen ülkede kimlik kartlarında mezhepler de belirtiliyor. Bütün din ve mezheplerin kendi şeriat mahkemelerinin olduğu Lübnan’da evlilik, boşanma, miras, velayet gibi konulardan sorumlu 15 mahkeme bulunuyor. Medeni kanunun uygulandığı mahkemelerin de olduğu ülkede hangi mahkemeye başvurulacağı çiftlerin tercihine bağlı.

Lübnan Resmi Nikahı Tartışıyor
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:01:50 0:00

Lübnan yasalarına göre resmi nikah mümkün ancak medeni kanuna göre evlenmek isteyen çiftlerin karşısına 2 seçenek çıkıyor;

-Kıbrıs ve Türkiye gibi ülkeler başta olmak üzere Lübnan dışında evlenmek.

-Lübnan içinde evlenilecekse kimlik kartından din ve mezhep kısmını çıkarttırmak.

Resmi nikah başvurularının onaylandığı ve kimlik gibi belgelerin temin edildiği İçişleri Bakanlığı görevini üstlenen Raya El Hassan resmi nikahı desteklediğini açıkladı.

Ancak konunun tartışmaya açılması gerektiğini söyleyen El Hassan’ın bu açıklamasının ardından başta din otoriteleri olmak üzere neredeyse bütün kesimlerden tepkiler yükseldi.

Lübnan müftüsü resmi nikaha karşı olduklarını bir kez daha belirtirken siyasetçilerin bir kısmından “eğer bir kanun hazırlanırsa destek verebiliriz” şeklinde açıklamalar yapılıyor.

Ancak yasayı hazırlayacağını, meclise taşıyacağını açıklayan siyasi bir hareket henüz yok.

Lübnan’da kimliklerinden din-mezhep kısmını çıkararak resmi nikahla evlenmeyi başaran 12 çift bulunuyor.

Bu yolla evlenen ilk çift ise, Kholoud Sukkarieh ve Nidal Darwishe.

Lübnan içinde ve resmi nikahla evlenmeyi tercih eden Kholoud Sukkarieh, bu süreçte yaşadıkları zorlukları VOA Türkçe’ye anlattı.

“Lübnan, mezhepçi bir ülke ve resmi nikah bu sistemi ortadan kadıracak adımlardan biri” diye söze başlayan Sukkarieh, “Medeni kanunla evlenecekseniz kimliğinizdeki din/mezhep bağını kaldırmanız gerekiyor. Dünyanın hiçbir yerinde insanların kimliklerinde mezhepleri yazmıyor ama bizde insanların bölünmesi için yazılı” dedi.

Nidal Darwish (solda) ve Kholoud Sukkarieh (sağda)
Nidal Darwish (solda) ve Kholoud Sukkarieh (sağda)

“İnsanlar kafir olduğumuzu söylüyordu”

2012 yılında evlenmeye karar verdiklerini anlatan Kholoud Sukkarieh evlilik kararı öncesinde de Nidal Derwishe ile mezhepçi sistem karşıtı gösterilere katıldıklarını söyledi.

Farklı mezheplerden olan Sukkarieh ve Darwishe’in mücadelesi ailelerinden dini otoritelere kadar geniş bir kesimin tepkileri ve tehditleri altında gerçekleşmiş.

Sukkarieh, evlilik kararı aldıktan sonra resmi nikahın mümkün olup olmayacağını araştırmaya başladıklarını belirterek, “Uzun süre araştırdık ve bu evliliği Lübnan’da yapabileceğimizi gösteren çalışmalar yapan hukuk araştırmacısı Talal Huseyni’yi bulduk. Eğer mezhep hanesini kimlikten çıkarırsak bu evliliği yapabilirdik. Ancak bunu da mahkemelere taşıyamadık. Yine 1 yıl boyunca yasaları araştırdık. Evrakları hazırladık. Kimliklerimizden mezhep hanesinin çıkarılması için evde noter kaydı yaptık. (Evlilik talebini) Yetkililere götürdük ancak hiçkimse kayıt etmek istemiyordu. Korkuyorlardı. ‘Bu bir hayal, asla gerçekleşmeyecek’ diyorlardı. Sonra İçişleri Bakanlığı’na gönderdik. Bakanlık Kasım 2012’den Nisan 2013’e kadar başvrumuzu inceledi. Basında yer aldı. Lübnan’da daha önce yapılmamış birşeydi” dedi.

Dönemin İçişleri Bakanı Marwan Charbel uzun incelemelerin ardından Sukkarieh ve Darwishe çiftinin başvurusunu onaylar ve çift mezhep hanesinin olmadığı kimlikler dahil bütün evraklarını alır. Ancak çiftin mücadelesi burada bitmez.

Dini otoritelerin kendileri hakkında fetvalar yayınladıklarını anlatan Sukkarieh, “Bazıları bizim inançsız kafirler olduğumuzu söylüyordu. Öldürülmemiz gerektiğini, yaptığımız şeyin İslam’a bir tehdit olduğunu söylüyorlardı. Dini komitelerden biri bunun (resmi nikahın) İslam’a karşı terörizmden daha büyük tehdit olduğunu söyledi. Müftü bizim inançsız olduğumuzu ve Müslüman mezarlığına gömülemeyeceğimize dair fetva verdi. Cuma günleri camilerde adımızı, inançsız olduğumuzu söylüyorlardı. Bunları hoparlörlerle cami dışında olanlar da dinliyordu. Aynı zamanda bebeğimiz de ölümle tehdit ediliyordu çünkü medeni kanunla evliliğin sonucuydu” dedi.

“Babamın ailesi benş reddetti”

Eşiyle birlikte mücadelesi sürerken yakın çevresinden çok az insanın kendilerine destek olduğunu belirten Sukkarieh’nin ailesi de sert tepkiler göstermiş.

Çekirdek ailesinin bir süre kendisi ile konuşmadığını ancak bir süre sonra karar değiştirdiklerini anlatan Sukkarieh, “Babamın ailesi ‘inandıkları dini değerleri reddettiğimi söyleyerek ki bu doğru değil, onların ailesinden olmadığıma, beni reddettiklerine’ dair bir açıklama yaptı. Basına verdiler. Bazı insanlar ailemin evine gidip eve zarar verdiler, camları kırdılar. Ailemin köyümüze gitmelerine izin vermeyeceklerini söylediler” dedi.

Eşinin ailesinin bu kadar sert tepkiler vermediğini belirten Sukkarieh, “Nidal’in ailesi çok fazla tepki vermedi çünkü o bir erkek ve Orta doğu’da erkekler istediklerini yapabilirler” diye konuştu.

Sukkarieh, “Sonra İsveç’e geldik. Aslında gelmedik, kaçtık. Çünkü korkunun ve tehlikenin iyice yaklaştığını hissettik. Oğlumuzu korumamız gerekiyordu. O büyüdükçe tehlike de büyüyecekti” dedi.

Sukkarieh ve Darwishe çiftinin ardından resmi nikah yapmak isteyen bazı çiftler de harekete geçmiş ve dönemin içişleri bakanı değişene kadar bir kısmı başvurularını onaylatıp yeni evraklarını temin etmiş.

Ancak bakanlık görevini Nouhad Machnouk’un üstlenmesi ile birlikte evliliklerinin onaylanmasını isteyen 45 çiftin bekleyişleri de sürüyor.

Son kabinenin İçişleri Bakanı Raya Al Hassan’ın göreve başlamasının ardından askıda olan taleplerin onaylanması ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması istekleri de dile getirilmeye başlandı.

Ancak Sukkarieh’ye göre “yeni bakan istese bile siyasetçiler, dini otoriteler resmi nikahın yasalaşmasına izin vermez.”

“Lübnan tarihinde ilk kez din ve mezhepler birleşti”

Lübnan’da din ve mezhep esaslı sistem mevcut siyasi hareketlerin ve siyasetçilerin gücünün temelini oluşturuyor. Yine bütün din ve mezheplerin dini kurumları halk üzerinde oldukça etkili. Çocukların okul kaydından hastanede yer bulmaya kadar birçok iş, din ve mezhep bağlantıları üzerinden sağlanıyor. Bütün din ve mezheplerin kendi okulları, hastaneleri bulunuyor. Bu durum vatandaş-devlet ilişkisinin de yine bu kanallar üzerinden kurulmasına sebep oluyor. Mezhepler ve dinler arası evlilik bu yapıyı sarsabilecek, toplumdan yukarı doğru yıkıcı bir domino etkisi yaratabilecek faktörler arasında.

Sukkarieh, “Lübnan tarihinde ilk kez bütün din ve mezheplerden din adamları ve siyasetçiler bir konuda birleşti; medeni kanunla evliliğe karşı olmak” diye konuştu.

Lübnan’da zaman zaman turizm şirketlerinin “Kıbrıs’ta resmi nikah dahil 1 haftalık tatil” gibi ilanlarına rastlamak mümkün.

Peki Lübnan içinde resmi nikah yapmak bu kadar zorken ülke dışında yapmak neden sorun değil?

İkisi arasındaki en önemli fark kimlikteki din-mezhep ifadesinin çıkarılması zorunluluğu. Lübnan içinde resmi nikah yapanların bu bölümü çıkarmaları gerekiyor ki bu da Sukkarieh-Darwishe çiftinin karşılaştıkları tehlikeli süreci göze almayı gerektiriyor.

Lübnan dışında evlenenler ise ülkeye döndüklerinde evliliklerini bağlı oldukları dinin-mezhebin mahkemesine kaydettirebiliyor. Ancak bu durumda miras, velayet, boşanma gibi sorunlarda dini mahkemelere başvurulması gerekiyor. Farklı din ve mezhebe mensup çiftlerin başvrurabilecekleri tek bir mahkeme olmadığı için birçok sorun ortaya çıkabiliyor.

Dini nikahlar nedeniyle özellikle kadınların büyük sorunlar yaşadıklarına dikkat çeken Sukkarieh şunları söyledi;

“Ben dini evliliğe karşı değilim. Eğer kadın yeterince eğitimliyse, bütün haklarını biliyorsa ve önündeki seçeneklerden dini evliliğe seçmişse buna karşı değilim. Ama kadına koyunmuş gibi davranıp ona ‘senin hakkın bu’ diyorlar. Sonra boşanma olduğunda kadınlar çocukları, paraları, hakları alındığında dini mahkemeleri lanetliyor. Bu sebeple hala birçok sorun yaşanıyor.”

XS
SM
MD
LG