LİBYA —
Amerika’nın Sesi’nden Jamie Dettmer’a göre, Libya’nın başkentinde, uyuşturucu kullanımının kanıtına ulaşmak zor değil. Bunun için yerleşim bölgelerindeki parklara atılmış şırıngalara bakmak, ya da devrik lider Muammer Kaddafi’nin bir zamanlar yaşadığı binaların yıkıntıları arasında keskin esrar kokusunu almak yeterli.
Libya Parlamentosu Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkanı Abdülvahip Muhammet’e göre, güneydeki Çad ve Nijer’den ülkeye sızan narkotik trafiği, uyuşturucu kullanımını Libya Hükümetinin karşısındaki en büyük sorun haline getirdi.
Muhammet, “Güneyde yaşıyorum ve geniş sınırlarımız olduğunu biliyorum. Yasadışı göçten uyuşturucuya kadar birçok şeyden gerçekten zarar görüyoruz. Sınırlarımızı kontrol altında tutamıyoruz” diyor.
Hala dağınık durumdaki Libya güvenlik güçleri, sınır güvenliği konusunda kontrolu sağlayamıyor.
Cezayir sınırındaki Gadhames kentinin 400 kilometrelik bölümünün devriyesi, bir avuç milis ve kara kuvvetleriyle irtibat için sadece bir cep telefonu olan bir gözcü uçağı pilotu tarafından yapılıyor.
Bol para getiren Avrupa pazarı için tahsis edilmiş çok sayıda kaçak uyuşturucu arasında esrar, amfetamin ve kokain bulunuyor. Yetkililer geçen ay, sahil yakınlarında 25 ton esrar taşıyan bir gemi ele geçirdi.
Ancak Libya sadece bir uyuşturucu transfer noktası değil, ülke başlı başına pazarın ta kendisi. Libya’da uyuşturucu kullanımının, halk sağlığı krizi ve asayiş sorununu beraberinde getirdiğini gösteren haberler giderek artıyor.
Polis, ülkedeki suç oranının yüzde 80’inin uyuşturucu ile ilgili olduğunu savunuyor. Uyuşturucu kaçakçıları ile satıcıları arasında Trablus ve Bingazi’de her gece çete savaşları yaşanırken, uyuşturucu bağımlılarının araba hırsızlığı ve soygunlara başvurduğu belirtiliyor.
34 yaşındaki diş teknisyeni Kemal Eşref, sorunun halk sağlığı kısmının gözardı edildiğini söylüyor. Eşref, uyuşturucu krizini duyurmak ve uyuşturucu bağımlılığının zararlarını okullarda anlatmak için bir sivil toplum örgütü kurmuş.
Eşref şunları söylüyor: “Durum eskisinden daha beter. En yaygın kullanılan uyuşturucular amfetamin, esrar ve haplar. Ve Libya’daki en büyük sorun, benim gibilerin uyuşturucudan hiç bahsetmemesi. Okullardaki çocukların uyuşturucunun yan etkileri ve riskleri hakkında en ufak bir fikirleri yok.”
Eşref, Kaddafi hükümetinin 2009 ve 2010 yıllarında ülkedeki bir kaç uyuşturucu tedavi merkezini kapattığını ve şimdi bütün Libya için sadece Bingazi’de 34 yataklı tek bir tedavi merkezi bulunduğunu belirtiyor.
Kemal Eşref, uyuşturucu ve silahların tehlikeli birlikteliğinden duyduğu endişeyi dile getiriyor: “Endişeliyim çünkü Trablus’daki suçların büyük çoğunluğu uyuşturucu kaynaklı. Örneğin madde etkisi altında ne yaptığını bilmeyen, eli silahlı kontrolunu kaybetmiş insanlar var.”
Libya’da uyuşturucu danışmanlığı eğitimi almış sadece 7 kişi bulunuyor. Kemal Eşref’in şimdiki planı bu sayının daha da arttırılmasını sağlamak.
Libya Parlamentosu Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkanı Abdülvahip Muhammet’e göre, güneydeki Çad ve Nijer’den ülkeye sızan narkotik trafiği, uyuşturucu kullanımını Libya Hükümetinin karşısındaki en büyük sorun haline getirdi.
Muhammet, “Güneyde yaşıyorum ve geniş sınırlarımız olduğunu biliyorum. Yasadışı göçten uyuşturucuya kadar birçok şeyden gerçekten zarar görüyoruz. Sınırlarımızı kontrol altında tutamıyoruz” diyor.
Hala dağınık durumdaki Libya güvenlik güçleri, sınır güvenliği konusunda kontrolu sağlayamıyor.
Cezayir sınırındaki Gadhames kentinin 400 kilometrelik bölümünün devriyesi, bir avuç milis ve kara kuvvetleriyle irtibat için sadece bir cep telefonu olan bir gözcü uçağı pilotu tarafından yapılıyor.
Bol para getiren Avrupa pazarı için tahsis edilmiş çok sayıda kaçak uyuşturucu arasında esrar, amfetamin ve kokain bulunuyor. Yetkililer geçen ay, sahil yakınlarında 25 ton esrar taşıyan bir gemi ele geçirdi.
Ancak Libya sadece bir uyuşturucu transfer noktası değil, ülke başlı başına pazarın ta kendisi. Libya’da uyuşturucu kullanımının, halk sağlığı krizi ve asayiş sorununu beraberinde getirdiğini gösteren haberler giderek artıyor.
Polis, ülkedeki suç oranının yüzde 80’inin uyuşturucu ile ilgili olduğunu savunuyor. Uyuşturucu kaçakçıları ile satıcıları arasında Trablus ve Bingazi’de her gece çete savaşları yaşanırken, uyuşturucu bağımlılarının araba hırsızlığı ve soygunlara başvurduğu belirtiliyor.
34 yaşındaki diş teknisyeni Kemal Eşref, sorunun halk sağlığı kısmının gözardı edildiğini söylüyor. Eşref, uyuşturucu krizini duyurmak ve uyuşturucu bağımlılığının zararlarını okullarda anlatmak için bir sivil toplum örgütü kurmuş.
Eşref şunları söylüyor: “Durum eskisinden daha beter. En yaygın kullanılan uyuşturucular amfetamin, esrar ve haplar. Ve Libya’daki en büyük sorun, benim gibilerin uyuşturucudan hiç bahsetmemesi. Okullardaki çocukların uyuşturucunun yan etkileri ve riskleri hakkında en ufak bir fikirleri yok.”
Eşref, Kaddafi hükümetinin 2009 ve 2010 yıllarında ülkedeki bir kaç uyuşturucu tedavi merkezini kapattığını ve şimdi bütün Libya için sadece Bingazi’de 34 yataklı tek bir tedavi merkezi bulunduğunu belirtiyor.
Kemal Eşref, uyuşturucu ve silahların tehlikeli birlikteliğinden duyduğu endişeyi dile getiriyor: “Endişeliyim çünkü Trablus’daki suçların büyük çoğunluğu uyuşturucu kaynaklı. Örneğin madde etkisi altında ne yaptığını bilmeyen, eli silahlı kontrolunu kaybetmiş insanlar var.”
Libya’da uyuşturucu danışmanlığı eğitimi almış sadece 7 kişi bulunuyor. Kemal Eşref’in şimdiki planı bu sayının daha da arttırılmasını sağlamak.
