Almanya’nın Münih kentindeki Güvenlik Konferansı’nın üçüncü ve son gününde de Libya’yla ilgili gelişmeler gündemi belirledi. Konferans, geçen 20 Ocak tarihinde Berlin’de 12 devletin temsilcisinin katılımıyla gerçekleşen Uluslararası Libya Zirvesi’nin devamı niteliğinde bir toplantıya ev sahipliği yaptı. "Libya Uluslararası İzleme Komitesi" olarak isimlendirilen oluşumun buluşmasına, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin beş daimi üyesi ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere ile ev sahibi Almanya, Suudi Arabistan, Mısır, İtalya ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden temsilciler katıldı. Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun temsil ettiği toplantı sonrasında Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve Birleşmiş Milletler'in Libya Özel Temsilcisi Yardımcısı Stephanie Williams ortak bir basın toplantısı düzenledi.
Williams, Berlin’de alınan Libya’da çatışan taraflara yönelik silah ambargosu uygulanması kararının bir çok ülke tarafından ihlal edildiğini söyledi. Williams ihlaller nedeniyle bu ülkeye yönelik silah ambargosunun “şaka” haline geldiğini söyledi.Williams, bu konuda çabaların arttırılması gerektiğini kaydetti ve “bu karışık, çünkü ihlaller karadan, denizden ve havadan gerçekleşiyor fakat bu izlenmeli ve hesap verilebilirlik olmalı” dedi.
Kararın yaşama geçirilmesinde, yapılan ihlaller nedeniyle sorun yaşandığını belirten Maas da, toplantıda yer alan tarafların bu konuda değişik yaklaşımları nedeniyle somut bir sonuca varılamadığını ifade etti. Maas, katılımcıların Libya’da kalıcı ateşkesin sağlanması için, iç savaş tarafları arasındaki müzakarelerin sürdürülmesi konusunda hemfikir olduğunu bildirdi. Alman Dışişleri Bakanı, "Libya’da çözüm arayışı konusundaki girişimlerde bayrağı İtalya’ya teslim ediyoruz" diyerek, Berlin Konferansı’nda alınan kararların uygulanmasındaki ilerlemeyi görüşmek için heyetlerin gelecek ay Roma’da buluşacağını da açıkladı.
Çavuşoğlu: Tek çözüm siyasi
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Türkiye olarak tek çözümün siyasi çözüm olduğunu ve bunun için de General Hafter'in ihlallerinin ve saldırganlığının durdurulması gerektiğini vurguladık" diye konuştu. Çavuşoğlu Cumartesi günükatıldığı bir oturumda yaptığı konuşmada da, General Hafter’le igili, "Hafter meşru değildir. Yaptıkları yasadışıdır" şeklinde görüş belirtmiş ve bölgedeki bazı Körfez ülkelerinin çatışmalara müdahil olarak Hafter'e bağlı güçlere destek verdiğini öne sürmüştü. Yapılan yorumlarda bu sözlerin özellikle Suudi Arabistan’a yönelik olduğu konuşuldu. Münih’te bulunan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Türkiye’nin Libya’ya silah sevkiyatı yaptığını iddia ederek. "Tüm bunlar tabii ki durumun iyileşmesine hiçbir katkıda bulunmadığı gibi; daha da fazla istikrarsızlığa neden oluyor” ifadelerini kullandı.
1963 yılından bu yana düzenlenen ve geleneksel olarak uluslararsı siyasetin üst düzey temsilcilerini buluşturan Münih Güvenlik Konferansı’na bu yıl 40 ülkeden devlet ve hükümet başkanı, dışişleri ve savunma bakanları katıldı. Konferans ilklere de sahne oldu. Başkan Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasıdaki yumuşamanın ardından, ülkeden ilk kez bir temsilci Münih’e davet edildi. Dışişleri Bakanı Yardımcısı Kim Son Gyong toplantıda mevkidaşlarıyla bir araya geldi. Öte yandan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ortak bir panelde bir araya gelerek, tarihi bir buluşma gerçekleştirdiler. Aliyev, Azerbaycan halkına karşı Ermenistan tarafından etnik temizlik yapıldığını ve Karabağ’ın Ermenilerin işgali olduğunu söyleyerek, uluslararası toplumun Ermenistan’a baskı yapması gerektiğini ifade etti. Paşinyan ise, Dağlık Karabağ'da Ermenistan ordusunun değil, Karabağ Ermenilerinin silahlı güçlerinin bulunduğunu öne sürdü.