Köktendinci örgütlere katılan ve terör saldırılarında aktif rol oynayan kadınların sayısı giderek artıyor. Uzmanlara göre bu eğilimde sosyal medyanın rolü çok büyük.
Uzmanlar, kadınların köktendinci örgütlere katılmasının baskı ve zorlamadan kaynaklandığını söylese de kimileri, daha farklı nedenler ortaya koyuyor.
Amerika Barış Enstitüsü’nden Rabia Çavduri, köktendinci örgütlere katılan kadınların çoğunun kimlik ve aidiyet arayışı içinde olduğunu söylüyor ve kendilerinin de cihat davasına erkekler kadar bağlı olduğunu kanıtlamak istediklerini belirtiyor.
Pakistan asıllı Rabia Çavduri, aileleri Batılı olmayan ancak Amerika’da yaşayan genç kadınların kimlik bunalımı yaşadığını söylüyor. Bu durum, kadınların sosyal medyadan aldıkları mesajlardan daha çok etkilenmelerine yol açıyor. Uzmana göre bu kadınlar kendilerini Amerika karşıtı olarak hissetmeseler de Amerikan kimliğini benimsemeyi de başaramıyor.
Çavduri, Batı medyasının, Batılı olmayan toplumlarla kültürel bağı bulunan genç kadınları nasıl dışladığını gösteren çarpıcı bir örnek sunuyor. Uzman, ilkokul ikinci sınıf öğrencisi olan kızının Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olmasına kesin gözüyle bakılan Trump’ı gördüğünde, ”Trump geliyor, buradan kaçmalıyız” diye korkuya kapıldığını anlatıyor.
Bir danışmanlık firmasının Asya Bölgesel Direktörü olan Michael Shipler, sosyal medyada yürütülen kampanyaların özellikle kadınların köktendinci örgütlere çekilmesinde etkili olduğunu kaydediyor. Uzman, terör örgütlerinin işleyişinde sosyal medyanın son derece etkin olduğu görüşünde.
Sosyal medyanın El Kaide’nin de çok işine yaradığını belirten Shipler, IŞİD’in El Kaide’nin başarılarının üzerine, sosyal medya kampanyalarıyla inşa edildiğini hatırlatıyor.
Shipler, değişim gerçekleştirme arzusunun gücünü sonuna kadar kullanmak için IŞİD’in, sosyal medya kampanyalarının genellikle kısa ve hızlı olmasına özen gösterdiğini söylüyor.
Amerika Barış Enstitüsü’nden Kathleen Turner, kadınlar şiddet eylemlerine artık daha çok katılsalar da bunun yeni bir olgu olmadığının altını çiziyor. Turner, Peru’daki Aydınlık Yol, Colombiya Devrimci Silahlı Kuvvetler gibi örgütlerde de önemli rol oynayan kadınların şimdi de Boko Haram ve IŞİD’de etkili olduklarını belirtiyor.
Colombiya Devrimci Silahlı Kuvvetler’de yer alan kadınlar için saygı unsurunun önemli bir motivasyon aracı olduğunu hatırlatan Turner, bu kadınların kendilerini kanıtlama çabası içinde son derece acımazsızca davranabildiklerini söylüyor.
Öte yandan Shipler, devlet eliyle sosyal medyada yürütülen bilinçlendirme kampanyalarının terörle mücadelede etkili olmadığını savunuyor ve hükümetlerin kimlik arayışına cevap verecek nitelikte hareketler başlatması önerisinde bulunuyor.
Turner’a göre Amerika öncelikle kadınların terör örgütlerindeki rolünü kabul etmeli. Kadınları tehdit unsuru olarak görmemenin kaygı yarattığını söyleyen uzman, terör örgütlerinin intihar bombacısı olmak dahil kadınları muharip olarak daha çok kullanmaya kalkışacağı uyarısında bulunuyor.
