Japonya’da 2,5 yıl önce okyanusta meydana gelen büyük depremin neden olduğu tsunaminin vurduğu Fukushima nükleer santralındaki sorunlar bitmiyor. Oluşan yeni sorunlara cevap olarak Japon hükümeti, nükleer kaçakları engellemek amacıyla 460 milyon dolar ayırdığını açıkladı.
Hükümet reaktörden sızan yüksek derecede radyoaktif suyun zararını engellemek için ipleri ele almaya karar verdi. Başbakan Shinzo Abe ülkenin kuzeydoğusundan Pasifik Okyanusu yanında meydana gelen facianın kontrol altına alınması için ne gerekliyse yapılacağını söyledi.
Reaktörden defalarca yüksek oranda zehirli su sızıntısı olmasına rağmen durumun kontrol altına alınmaması hükümeti harekete geçmeye zorladı. Başbakan kirli suyla ilgili sorunların artık Tokyo Elektrik Şirketi’ne (TEPCO) bırakılamayacağını söyledi ve hükümetin daha kapsamlı bir şekilde duruma müdahale etmesi gerektiğini belirtti.
Müdahalelerden biri donmuş topraktan inşa edilecek bir duvarla kirli suyun yeraltı sularıyla karışmasını engellemek olacak. Yeni kirli su sızıntısının ortaya çıkması ülkenin nükleer denetçilerinin yıkılmış nükleer santralda denge sağlanabilmesi konusundaki endişelerini artırdı. Hükümet şimdilik çalışmalara 470 milyon dolar ayırdı.
Amerika Dışişleri Bakanlığı’nın 2011’deki faciadan sonra atadığı özel görev grubunu yöneten eski diplomat Kevin Maher hükümetin temizlik çalışmalarının finansmanını sağlamasının son derece önemli olduğunu söylüyor. Maher bu boyutta bir facia sonrasında TEPCO gibi bir şirketin tüm sorumluluklarını karşılayamayacağını ve facianın verdiği zararın 150 milyar dolara kadar çıkabileceğini belirtiyor. Uzmana göre bu nedenle 400 milyon dolar başlangıç olsa da sorunu çözmesi mümkün değil. Maher’a göre hükümetin yalnızca TEPCO’ya para vermekle kalmayıp süreçte daha etkin bir rol oynaması gerekiyor.
Washington’da danışmanlık yapan Maher, Japonya’da temizlik sürecini yürüten kurumların nükleer arındırma ve nükleer santralların kapatılması konusunda deneyimsiz olduğuna da dikkat çekiyor. Uzman süreçte bu görevi yapanların hükümete bilgi verecek bir program yöneticisi belirlemesi gerektiğini ve bu yöneticinin çok zor kararlar verebilecek yetkilerle donatılması gerektiğini söylüyor. Böylece Fukushima’nın en hızlı, güvenli ve ucuz şekilde nasıl temizlenebileceğiyle ilgili bir resim ortaya çıkabilir.
Japonya’da yetkililer santraldan sızan suyun diğer ülkeler için tehdit oluşturmadığını söylüyor. Ancak olaydan sonra boşaltılan yakın kasabalara çok uzun yıllar boyunca tekrar yerleşilmesi mümkün görünmüyor.
Hükümet reaktörden sızan yüksek derecede radyoaktif suyun zararını engellemek için ipleri ele almaya karar verdi. Başbakan Shinzo Abe ülkenin kuzeydoğusundan Pasifik Okyanusu yanında meydana gelen facianın kontrol altına alınması için ne gerekliyse yapılacağını söyledi.
Reaktörden defalarca yüksek oranda zehirli su sızıntısı olmasına rağmen durumun kontrol altına alınmaması hükümeti harekete geçmeye zorladı. Başbakan kirli suyla ilgili sorunların artık Tokyo Elektrik Şirketi’ne (TEPCO) bırakılamayacağını söyledi ve hükümetin daha kapsamlı bir şekilde duruma müdahale etmesi gerektiğini belirtti.
Müdahalelerden biri donmuş topraktan inşa edilecek bir duvarla kirli suyun yeraltı sularıyla karışmasını engellemek olacak. Yeni kirli su sızıntısının ortaya çıkması ülkenin nükleer denetçilerinin yıkılmış nükleer santralda denge sağlanabilmesi konusundaki endişelerini artırdı. Hükümet şimdilik çalışmalara 470 milyon dolar ayırdı.
Amerika Dışişleri Bakanlığı’nın 2011’deki faciadan sonra atadığı özel görev grubunu yöneten eski diplomat Kevin Maher hükümetin temizlik çalışmalarının finansmanını sağlamasının son derece önemli olduğunu söylüyor. Maher bu boyutta bir facia sonrasında TEPCO gibi bir şirketin tüm sorumluluklarını karşılayamayacağını ve facianın verdiği zararın 150 milyar dolara kadar çıkabileceğini belirtiyor. Uzmana göre bu nedenle 400 milyon dolar başlangıç olsa da sorunu çözmesi mümkün değil. Maher’a göre hükümetin yalnızca TEPCO’ya para vermekle kalmayıp süreçte daha etkin bir rol oynaması gerekiyor.
Washington’da danışmanlık yapan Maher, Japonya’da temizlik sürecini yürüten kurumların nükleer arındırma ve nükleer santralların kapatılması konusunda deneyimsiz olduğuna da dikkat çekiyor. Uzman süreçte bu görevi yapanların hükümete bilgi verecek bir program yöneticisi belirlemesi gerektiğini ve bu yöneticinin çok zor kararlar verebilecek yetkilerle donatılması gerektiğini söylüyor. Böylece Fukushima’nın en hızlı, güvenli ve ucuz şekilde nasıl temizlenebileceğiyle ilgili bir resim ortaya çıkabilir.
Japonya’da yetkililer santraldan sızan suyun diğer ülkeler için tehdit oluşturmadığını söylüyor. Ancak olaydan sonra boşaltılan yakın kasabalara çok uzun yıllar boyunca tekrar yerleşilmesi mümkün görünmüyor.
