Erişilebilirlik

İstanbullular Baroların Eylemi Hakkında Ne Düşünüyor? 


İstanbullular Baroların Eylemi Hakkında Ne Düşünüyor?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:03:45 0:00

İstanbullular Baroların Eylemi Hakkında Ne Düşünüyor?

Barolarla ilgili yasa değişikliğine tepki göstermek için Ankara'ya yürüyen baro başkanlarının kente girişine izin verilmemesi konusunda VOA Türkçe, İstanbullulara düşüncelerini sordu.

Alihan Karaca : ”Bir vatandaş olarak bir milletvekilimi benim bir şehre alınmaması, bir şehrin valisinin bir milletvekilini şehre almaması demek, o halkı temsil eden kişiyi almaması demek kendi halkına karşı gelmesi demek. Baro başkanlarının alınmaması da aynı şey. O da seçilmiş, onun da temsil ettiği insanlar var. Aynı şeklide bir baro değil 60 barodan bahsediyoruz. Bir mesleği yok sayılmış olarak gösteriyorlar.”

Safi Karaduman: “Yürümek doğal bir demokratik haktır. Bundan niye korkuyor ki devlet? Kendi vatandaşından korkan devlet olur mu?

Kadir Sarıince: “Ne talepleri varmış? Ben o konudan anlamam ama birden fazla baro olmazsa tek baro mu olacakmış? Bir ilde bir baro. Evet. Koskocaman İstanbul’da bir baro yeterli gelecek mi? Gelebilir mi sizce? Ne iyiyse o olsun. Başka ülkemiz yok.”

Haydar Yegek: “Bence haklılar davalarında, yürümeye neden izin yok. Demokratik ülke değil mi bırakın yürüsün, sıkıntı yok. Hani demişti Süleyman Demirel yollar yürümekle aşınmaz. Bırakın yürüsünler, ne olur yani. Benim düşüncem bu. Davalarında haklılar. Farklı avukat büroları farklı bürolar açmaya gerek yok, yeterlidir. Çok özür dilerim ama Türkiye’de demokrasi yok şu anda. Ben bu ülkede yaşıyorum, yaşamaya da devam ediyorum. Ülkemde demokrasi yok. Standart bir kişi mantığı var, bu vaziyette devam ediyor. Demokrasi ağızda kalan tek diştir diye bir deyim var. Ama öyle bir deyim yok. Ben katılmıyorum. Demokrasi çok önemli ülke için. Senin için de benim için de.”

Sultan Güner: “Barolar bölünmek istemiyor, büyük çoğunluk yürüyor. Küçük bir kısım da Anıtkabir’e giderek bunu engellemeye çalışmış bugün izlediğim haberlere göre. Ankara’ya girişte önleri kesildi ya, bunu duyan bir kısım Anıtkabir’e Feyzioğlu’nun yanına gidenlerin bir kısmı arkadaşlarının yanına dönmüşler. Ben hukukçu değilim, izlediğim kadarıyla yapılmak istenen doğru bir şey değil. Baroların bölünmesi söz konusu, bu normal bir şey değil. Ben mali müşavirim bizim de odamız var. Aynı o şekilde getirip de birliği bölüyor olmak doğru bir şey değil.”

Yavuz Bekçi: “Hukuk ölürse devlet ölür. Hukuka müdahale edilmesi adaletin öldürülmesi, gerisinin hızlı bir şekilde öleceği anlamına gelir bana göre. Adalete müdahale edilmemeli. Bugün Yargıtay başkanının önünü iliklemesi gitgide zamanla hukuk devletinden uzaklaşıyoruz ve bu korkutucu bir şey.”

XS
SM
MD
LG