İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun dış politika başdanışmanı Ophir Falk, İsrail'in ABD Başkanı Joe Biden'ın Gazze savaşını sona erdirmek için sunduğu çerçeve anlaşmayı kabul ettiğini doğruladı, ancak bu anlaşmayı üzerinde daha çok çalışılması gereken bir anlaşma olarak nitelendirdi.
Ophir Falk, İngiliz Sunday Times gazetesine verdiği mülakatta Biden'ın önerisini “iyi bir anlaşma değil ama rehinelerin hepsinin serbest bırakılmasını çok istiyoruz” şeklinde değerlendirdi.
“Üzerinde çalışılması gereken pek çok ayrıntı var” diyen Falk, İsrail'in “rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas'ın soykırımcı bir terör örgütü olarak yok edilmesi” gibi koşullarının değişmediğini de sözlerine ekledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın, İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Netanyahu ve bakan Benny Gantz ile teklif hakkında ayrı ayrı telefon görüşmeleri yaptığını açıkladı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada Blinken'in Gantz ile yaptığı görüşmede, “Hamas'ın anlaşmayı gecikmeden kabul etmesi gerektiğini vurguladığı” belirtildi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan ayrı bir açıklamada ise Blinken'ın Gallant ile yaptığı görüşmede “İsrail'in bir anlaşma imzalamaya hazır olmasını takdir ettiği” ve “teklifin İsrail'in uzun vadeli güvenlik çıkarlarını, bölgede daha fazla entegrasyon olasılığını da içerecek şekilde ilerleteceğinin altını çizdiği” belirtildi.
İsrail'in saldırılarına başlangıçta verdiği destek yerini operasyonda ölen sivillerin sayısındaki artışa karşı açık bir kınamaya bırakan Biden, Cuma günü Netanyahu hükümeti tarafından savaşı sona erdirmek için sunulan üç aşamalı bir plan olarak tanımladığı planı yayınladı.
Biden, ilk aşamanın ateşkes ve Hamas'ın elindeki bazı rehinelerin iadesini içerdiğini, ardından tarafların kalan canlı esirlerin serbest bırakılacağı ikinci aşama için çatışmaların durdurulması konusunda müzakere edeceğini söyledi.
Bu sıralama, Hamas'ın Mısır ve Katar'ın arabuluculuğunda aşamalı düzenlemelerde rol oynamaya devam edeceği anlamına geliyor ki bu da İsrail'in İran destekli İslamcı grubu ortadan kaldırma kampanyasını sürdürme kararlılığıyla potansiyel bir çatışma anlamına geliyor.
Biden geçtiğimiz aylarda, her biri Cuma günü ana hatlarını çizdiği çerçeveye benzer çerçevelere sahip olan ve hepsi de çökmüş olan birkaç ateşkes önerisini selamladı. Şubat ayında İsrail'in 10 Mart'ta başlayan kutsal Ramazan ayına kadar çatışmaları durdurmayı kabul ettiğini söyledi. Böyle bir ateşkes gerçekleşmedi.
İsrail'in, Hamas yok edilene kadar savaşa geçici bir ara vermeme ısrarı başlıca anlaşmazlık noktasını oluşturuyor. Kenara çekileceğine dair hiçbir işaret vermeyen Hamas ise rehineleri ancak savaşa kalıcı bir son verilmesi halinde serbest bırakacağını söylüyor.
Biden son önerisinin “Gazze'de Hamas'ın iktidarda olmadığı daha iyi bir ‘ertesi gün’ yaratacağını” söyledi. Bunun nasıl başarılacağı konusunda ayrıntı vermedi ve “birinci aşamadan ikinci aşamaya geçmek için müzakere edilmesi gereken bir dizi ayrıntı olduğunu” kabul etti.
Falk, Netanyahu'nun “tüm hedeflerimiz yerine getirilene kadar kalıcı bir ateşkes olmayacağı” yönündeki tutumunu yineledi.
Netanyahu koalisyon hükümetini sağlam tutma baskısı altında. İki aşırı sağcı ortak, Hamas'ı koruduğunu düşündükleri herhangi bir anlaşmayı protesto ederek çekilme tehdidinde bulundu.
Hamas, Biden'ın girişimini geçici olarak memnuniyetle karşıladı, ancak üst düzey yetkili Sami Ebu Zuhri dün yaptağı açıklamada “Hamas, Netanyahu ya da Biden tarafından bypass edilemeyecek ya da kenara itilemeyecek kadar büyüktür” dedi.
Bir gün önce bir başka Hamas yetkilisi Usame Hamdan, El Cezire kanalına, “Biden'ın konuşması olumlu fikirler içeriyordu ancak biz bunun taleplerimizi karşılayan kapsamlı bir anlaşma çerçevesinde gerçekleşmesini istiyoruz" açıklamasında bulundu.
Hamas Gazze saldırısının garantili bir şekilde sona erdirilmesini, tüm işgalci güçlerin geri çekilmesini, Filistinliler için serbest dolaşım ve yeniden inşa yardımı istiyor.
İsrailli yetkililer bunu, İsrail'i yok etmeye kararlı Hamas'ın Gazze'yi yönettiği 7 Ekim öncesindeki duruma etkili bir dönüş olarak görüyor ve reddediyor.
Hamas'ın kontrolündeki Gazze'deki sağlık yetkilileri, Gazze Şeridi'nde 7 Ekim saldırılarının ardından 36 binden fazla Filistinlinin öldüğünü söylüyor. Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail sınırını aşarak başlattıkları saldırılarda ise 1200 kişi ölmüş, 200'den fazla kişi de rehin alınmıştı.
Forum