İsrail’deki yerleşimleri izleyen bir grup, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da 30 yılı aşkın süredir gerçekleştirdiği en büyük toprak gaspını onayladığını bildirdi.
Karar aktivistler tarafından kınanırken, bunun Gazze'deki savaşın yol açtığı gerilimi daha da arttıracağı ve barış için bir Filistin devletinin kurulması ve iki devletli çözüm sağlanması umutlarını azaltacağı belirtildi.
Haziran ayında medya kuruluşlarının edindiği resmi bir bildiride Ürdün Vadisi'ndeki 12,7 kilometrekarelik arazinin resmi olarak "devlet mülkü" olarak belirlendiği, bunun da arazinin İsrailliler’e kiralanmasına izin verdiği ve Filistinliler’in özel mülkiyete sahip olmasını engellediği belirtildi.
İsrail'in Tel Aviv kentinde bulunan ve İsrail yerleşimlerinin büyümesini takip eden Peace Now adlı gözlem grubu, "Yerleşimler için belirlenen alanın büyüklüğü 1993 Oslo Anlaşmaları’ndan bu yana en büyük alan ve 2024 yılı, devlet arazisi ilanlarının kapsamı açısından bir zirveye işaret ediyor" dedi.
Gözlem grubu Çarşamba günü yaptığı açıklamada, arazinin Ürdün sınırı boyunca uzanan bir bölgedeki yerleşimleri birbirine bağlayacağını ve bitişik bir Filistin devleti olasılığını azaltacağını kaydetti.
Birleşmiş Milletler Sözcüsü Stephane Dujarric, bunu "yanlış yönde atılmış bir adım" olarak nitelendirdi ve "İlerlemek istediğimiz yön, müzakere edilmiş iki devletli bir çözüm bulmak" dedi.
İsrail, 1967 Ortadoğu savaşı sırasında Batı Şeria, Doğu Kudüs ve Gazze Şeridi'nin kontrolünü ele geçirmişti.
O tarihten bu yana İsrail, 490 binden fazla İsrailli’nin yaşadığı Batı Şeria'da yerleşim yerleri inşa etti. Bu yerleşimler uluslararası hukuka göre yasadışı kabul ediliyor.
Batı Şeria'da, bazıları Filistin Yönetimi idaresindeki yerlerde olmak üzere yaklaşık 3 milyon Filistinli yaşıyor. Ancak Batı Şeria'nın büyük bir kısmı, burada yaşayan yüz binlerce Filistinli’ye rağmen Filistin Yönetimi’nin idaresine kapalı.
İsrail hükümeti bu yılın başından beri Batı Şeria'da 23,7 kilometrekarelik bir alanı ele geçirdiğini açıklamıştı.
Yeni alınan topraklar, yerleşimci şiddetinin İsrail-Hamas savaşından önce de Filistinli toplulukları yerlerinden ettiği bir bölgede bulunuyor. Şiddet, Hamas'ın 7 Ekim'de Gazze'de savaşı başlatan saldırısından bu yana arttı.
Filistinliler bu şiddetin İsrail'in kontrolünü geniş alanlara yaymayı amaçladığını ve ileride bir Filistin devletine ulaşma olasılığını azalttığını ileri sürüyor.
İsrail'in Batı Şeria'daki hızlı büyümesi, İsrail tarihinin en dindar ve milliyetçi hükümeti olarak bilinen Başbakan Benyamin Netanyahu hükümetinde yerleşimci topluluğunun ne kadar etkili olduğunu gösteriyor.
Kendisi de bir yerleşimci olan Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, toprak genişlemesini hızlandırdı. Yerleşim yerlerini geliştirmek için yeni yetkiler alan Bakan Smotrich, bir Filistin devletinin kurulmasını engellemek için İsrail'in bu topraklar üzerindeki kontrolünü güçlendirmeyi amaçlıyor.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, geçtiğimiz ay aşırı milliyetçi Dini Siyonizm Partisi için düzenlenen bir konferansta, "Biz bu topraklara yerleşmeye, buraları inşa etmeye, bölünmesini ve Tanrı korusun bir Filistin devletinin kurulmasını önlemeye geldik" şeklinde konuşmuştu.
Peace Now grubundan yapılan açıklamada, "Bugün herkes için açıkça görülüyor ki bu çatışma, İsrail'in yanında bir Filistin devleti kuracak siyasi bir anlaşma olmadan çözülemez" denildi. Açıklamada, "Yine de İsrail hükümeti bunu zorlaştırmayı ve bizi barış ihtimalinden ve akan kanı durdurmaktan uzaklaştırmayı tercih ediyor" ifadeleri yer aldı.
Bu haberdeki bazı bilgiler Associated Press ve Agence France-Presse'den alınmıştır.
Forum