İran, zenginleştirdiği uranyumun saflık oranını Cuma günü yüzde 60’a çıkararak şimdiye kadarki en yüksek seviyeye ulaştı. Nükleer silah elde etmek için gereken orana bir adım daha yaklaşan İran, Natanz nükleer tesisine Pazar günü düzenlenen saldırı sonrasında, ABD ile 2015 nükleer anlaşmasını yeniden canlandırmak için sürdürülen dolaylı görüşmelerde elini güçlendirmeyi amaçlıyor.
Üst düzey bir yetkili, saatte sadece birkaç gram uranyum gazının yüzde 60 oranında saflaştırılabildiğini söyledi. Bu oran, daha önce zenginleştirilen uranyum seviyesinin üç katı olsa da Tahran’ın üretebileceğinden çok daha yavaş bir hızda ilerliyor.
Uluslararası denetçiler, İran'ın uranyum zenginleştirme işlemini hava saldırılarına dayanıklı yeraltı tesisleri yerine yer üstündeki Natanz tesisinde gerçekleştirmeyi planladığını daha önce söylemişti.
İran'ın yüzde 60 saflık oranında uranyum zenginleştirmeye başlamasının, ABD'nin yeniden Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) olarak bilinen nükleer anlaşmaya katılması ve İran'a yönelik yaptırımların kaldırılması için Viyana'da yürütülen görüşmeler sırasında gerginliği tırmandırması bekleniyor. Bu hamle İran'a, tercih ettiği takdirde görüşmelerde gerginliği hızla düşürme seçeneği de sağlıyor.
İran Meclis Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, Twitter’da yaptığı açıklamada, uranyum zenginleştirme seviyesinin arttırıldığı haberini verdi. Haber daha sonra İran devlet televizyonunda da paylaşıldı.
Galibaf, "İran'ın genç ve inançlı bilimadamları yüzde 60 oranında zenginleştirilmiş uranyum elde etmeyi başardı. Cesur İran'ı bu başarı nedeniyle kutluyorum. İran devletinin iradesi mucizevidir ve her türlü komployu çökertir" dedi.
Konuya ilişkin ilk açıklamanın neden Devrim Muhafızları'nın eski lideri Galibaf tarafından yapıldığı anlaşılmadı. Katı muhafazakar bir isim olan Galibaf’ın, Haziran ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adaylık olasılığı yüksek.
İran Atom Enerjisi Dairesi, İran devlet televizyonuna göre uranyum zenginleştirme oranında yüzde 60'lık seviyeye çıkıldığını doğruladı. Dairenin başkanı Ali Ekber Salihi, santrifüjlerin şu anda saatte 9 gram zenginleştirilmiş uranyum elde ettiğini, ancak bu miktarın önümüzdeki günlerde saatte 5 grama düşeceğini söyledi.
Salihi, "İstediğimiz her zenginleştirme seviyesine şu anda erişmemiz ve bunu istediğimiz zaman yapabilmemiz mümkün" dedi.
İran devlet televizyonu, bu gelişmeyi "terörist alçaklığına karşı güç gösterisi" olarak tanımladı. İran Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mahmut Vaezi de İran'ın nükleer programının "nükleer uzmanların suikast sonucu öldürülmesi ve nükleer tesislere sabotaj yapılması ile durdurulamayacağını" kaydetti.
Yüzde 60, İran'ın daha önce elde ettiği uranyum zenginleştirme seviyesinden daha yüksek olsa da nükleer silah üretmek için gereken yüzde 90'lık saflık seviyesinin altında.
İran daha önce yüzde 20 seviyesinde uranyum zenginleştiriyordu, ancak bu düşük seviye bile silah imalatı için atılan ani bir teknik adımdı. 2015 nükleer anlaşması ise İran'ın uranyum zenginleştirme seviyesini yüzde 3,67'yle kısıtlıyor.
İran'ın nükleer programını denetleyen Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) konuya ilişkin açıklama henüz yapmadı. Kurum, bu hafta başında denetçilerini Natanz nükleer tesisine göndermiş ve denetçiler, İran'ın yer üstündeki bu tesiste yüzde 60 oranında uranyum zenginleştirmeye hazırlandığını doğrulamıştı.
İsrail güvenlik krizi konseyini topluyor
İran'ın son adımı, İsrail'den de bir yanıt gelmesiyle sonuçlanabilir. İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, İran'ın asla nükleer silah sahibi olmaması için mücadele etme sözü vermişti.
İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Aşkenazi de Güney Kıbrıs’a ziyareti sonrasında paylaştığı Twitter mesajında İran'a değindi.
Bakan Aşkenazi, "İsrail ve Kıbrıs arasındaki ikili bağları ve bölgesel meseleleri ele aldık, en önemlisi de İran'ın Ortadoğu'da giriştiği, bölgesel istikrarı bozan ve tüm dünya için tehlike oluşturan agresif faaliyetlerini durdurmanın önemini konuştuk" dedi.
İsrail ordu radyosu, ülkenin güvenlik krizi konseyinin Pazar günü toplanarak İran'ın kararını ele alacağını bildirdi.
"İnandırıcı gerekçe yok"
İran daha önce yaptığı açıklamada yüzde 60 oranında zenginleştirilen uranyumun nükleer enerjiyle çalışan gemilerde kullanılacağını bildirmişti. Ancak İran donanmasında bu tür gemiler bulunmuyor.
İran'ın uranyum zenginleştirme oranını arttıracağı tehdidi daha önce de ABD, Fransa, Almanya ve İngiltere'nin tepkisini çekmişti. Avrupa Birliği Sözcüsü Peter Stano, Cuma günü, İran'ın kararını "çok kaygı uyandırıcı bir gelişme" olarak tanımlamıştı.
"İran tarafının böyle bir adımı açıklayabileceği inandırıcı bir gerekçesi yok" diyen Stano, Viyana görüşmelerinin amacının "İran'ın verdiği taahhütlerden ve yükümlülüklerinden uzaklaşmasına neden olan adımlardan kaçınmak" olduğunu kaydetti.
Viyana'daki görüşmelerse Cuma günü yeniden başladı. Çinli müzakereci Wang Qun, Perşembe günkü görüşmelerden sonra "özellikle yaptırımların kaldırılmasına odaklanarak müzakerelerde bir an önce ilerleme kaydedilmesini engelleyen tüm etkenlerin kaldırılması" çağrısında bulundu.