Uzmanlar İranlı bir yetkilinin, 2012‘den bu yana Suriye rejimine iç savaşta destek verirken hayatını kaybeden İranlılar’ın sayısının bini geçtiğini bildirmesine kuşkuyla bakıyor.
İranlı yetkili Muhammed Ali Şahidi Mahallati, devlete ait Tasnim Haber Ajansı’na bin askerin öldüğüyle ilgili yaptığı açıklamada ayrıntı aktarmadı. Ancak dört ay önce İran, ölü sayısını 400 olarak açıklamıştı. Ölü sayısının dört ay içinde bu kadar artış göstermiş olması, kuşkulara yol açıyor.
İranlı akademisyen ve siyaset uzmanı Muhsin Şemirani, bu bin kişi içinde İran’a müttefik gruplarla Hizbullah bünyesinde çatışan Afgan ve Pakistanlılar’ın da olabileceğini söyledi.
İran, ülkede yaşayan çoğu etnik Şii Hazara olan binlerce Afgan’ı Esat rejimine yardım eden Hizbullah güçlerine ve İran Devrim Muhafızları’na destek vermeleri için Suriye’ye gönderdi. Bu birliklere Pakistanlı gönüllüler de katıldı. Lübnanlı Hizbullah savaşçılarının İranlılar’la birlikte ayrı birliklerde savaştığı biliniyor.
İran, “şehit” cenazelerini gündeme giderek daha çok taşısa da ölenlerin çoğunun İran vatandaşlığı hatta İran’da ikamet izni olmayan Afgan ve Pakistanlılar olduğu iddia ediliyor. Bu kişiler maddi kazanım elde etmek ve ailelerine bazı haklar sağlamak için Suriye’de savaşmayı kabul ediyor.
Washington’da yaşayan İran Devrim Muhafızları ve uluslararası ilişkiler uzmanı Ali Alfoneh, ”Tahran, Suriye’de IŞİD dahil Sünni militanlara karşı savaşan Afgan ve Pakistanlılar’ın ailelerine İran vatandaşlığı veriyor” diyor.
Suriye’deki savaşta İran’ın verdiği kayıpları günü gününe izleyen Ali Alfoneh, vatandaş olmayan savaşçıların ölümleri hesaba katılsa bile İran’ın verdiği ölü sayısının abartılı olduğunu belirtiyor.
Ali Alfoneh, İran’ın verdiği kayıpların 2016 Şubat’ında en yüksek seviyeye çıktığını, bu dönemde Halep civarında 61 İranlı’nın öldürüldüğünü söylüyor. Ancak İran, son altı ay içinde çok daha az kayıp verdi. Buna göre Haziran’da 18, Temmuz’da 5, Ağustos’ta 5, Eylül’de 9, Ekim’de 6, Kasım’da 6 İranlı hayatını kaybetti.
Tahran, 2011‘den bu yana Suriye rejiminin en yakın destekçilerinden biri haline geldi, Suriye çapında isyancılarla savaşan hükümete önce danışmanlar, daha sonra ise Devrim Muhafızları birlikleri gönderdi.
İran, daha önce Suriye’deki müdahalesi konusunda sessiz kalmayı tercih ediyordu. Ancak Tahran hükümeti, kamuoyunun desteğini toplamak amacıyla Suriye’deki varlığını göz önüne daha sık getirmeye başladı. Üst düzey yetkililer cenaze törenlerine gönderildi, medyanın düzenlenen törenlere erişimi kolaylaştırıldı, hatta gençler için Suriye’deki başarıların övüldüğü ordu ve askeriye temalı bir park açıldı.
İran, orduda gönüllü olarak görev yapanları da Suriye’ye gönderdi. Uzmanlar, Tahran’ın verilerindeki kadar yüksek olmasa bile bu durumun İran’ın verdiği kayıpları arttırdığını kaydediyor.
Şu anda Amerika’da yaşayan İranlı emekli komutan Daryuş Burbur, gönüllülerin savaşa katılmasının ölü sayısını her zaman arttırdığını söylüyor.
İran askerleri Suriye’de IŞİD’e karşı verilen savaşın içine giderek daha çok çekilmeye başladı. Şii düşmanı olarak bilinen İŞİD, İran’ın Suriye’ye müdahalesine karşı çıkıyor ve İran’ı en büyük düşman olarak göstermek için çeşitli propaganda yöntemlerine başvuruyor.
Ortadoğu uzmanı Resul Nefisi, IŞİD’in ana hedef olarak İranlılar’a kilitlendiğini belirtiyor.