Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) IŞİD'in üst düzey liderinin öldürülmesinin, son aylarda saflarına yeni militanlar katan ve ülkedeki saldırılarını arttıran terör grubunun faaliyetlerini sekteye uğratacak bir işaret olarak görülmemesi gerektiği uyarısında bulundu.
Amerikalı yetkililer, Ebu Yaser adıyla da bilinen IŞİD’in Irak lideri Cabbar Salman Ali Farhan El-İssawi’nin geçen hafta ABD liderliğindeki koalisyonun Kerkük vilayeti yakınlarında düzenlediği hava saldırısında öldürüldüğünü doğruladı. 2017'den bu yana örgütün Irak’taki güçlerine liderlik ettiği bildirilen Ebu Yaser, IŞİD tarafından ‘’Irak Valisi’’ olarak adlandırılıyordu.
Ancak Ebu Yaser’in ölümüne rağmen, IKBY Peşmerge Bakan Yardımcısı Serbest Lezgin, Bağdat ile IKBY’nin tartışmalı olarak anılan bölgelerin nasıl yönetileceği konusunda henüz etkili bir ortak mekanizma geliştiremediğini ve terör örgütünün bu sırada faaliyetlerini arttırdığını söyledi. Kerkük de bu tartışmalı bölgelerin bir parçası olarak kabul ediliyor.
Amerika’nın Sesi’nin telefonda görüştüğü Lezgin, cihatçıların bu bölgelerdeki "güvenlik boşluğunu" istismar ettiğini söyledi. IŞİD’in Irak’taki liderinin ölümüne atıfta bulunan Lezgin, "Bunun bir etkisi olmayacağını söylemek istemiyorum. Ancak deneyimlerimiz, üyelerini kendilerini havaya uçurmaya istekli oldukları bir düzeye kadar getirebilen gruplarda, bir kişinin ölümünün pek bir şey değiştirmediğini gösterdi. Geçici bir etkisi olabilir, ancak grup yakında yeni bir lider bulacak’’ dedi.
Lezgin, IŞİD'in mevcut hedeflerinin 2014'tekinden daha az iddialı olduğuna dikkat çekse de cihatçı grubun son zamanlarda daha ölümcül ve iyi planlanmış saldırılar düzenleme kapasitesine eriştiğini söyledi. Peşmerge Bakan Yardımcısı, "Artık daha büyük ölçekli operasyonlar yürütüyorlar. Askeri karakollara ve birimlere saldırıyorlar" diye konuştu.
IŞİD geçen ay Irak'ın başkenti Bağdat'ta kalabalık bir pazarı hedef alan ve yaklaşık 35 sivili öldüren ve çok daha fazlasını yaralayan çifte intihar saldırısının sorumluluğunu üstlendi. Örgüt Ocak ayında, İran destekli Şii milislerin bir üssünü hedef alarak, komutanları dahil en az 16 savaşçıyı öldürdü.
IŞİD saflarına yeni katılanlar
Kürt yetkili aldıkları istihbarata göre, yakın zamanda Arap uyruklu daha fazla savaşçının Irak'ta IŞİD'e katıldığını ve güvenlik açığı olan Suriye sınırından geçtiğini söyledi.
Serbest Lezgin, örgütün Irak merkezli aktif militanlarının şu anki sayısının 1.500 olduğunu tahmin ediyor; ancak sık sık yenileri keşfedilen uyuyan hücreler, bu sayıya dahil değil.
ABD’li askeri yetkililer, IŞİD’in "ciddi bir sorun olmaya devam ettiğini, ancak Irak ve Suriye'deki güvenlik ortaklarının amansız baskısının örgütün yeniden ortaya çıkmasını engellediğini savunuyor.
IŞİD'e karşı küresel koalisyonun sözcüsü Albay Wayne Marotto, "Irak'ta IŞİD liderliği, finansmanı ve militan toplama çalışmaları darbe almış durumda. Ancak örgüt vur-kaç taktikleriyle, yerel liderlerle güvenlik güçlerine suikast düzenleyerek, kırsal bölgelerdeki nüfuzunu genişleterek bir isyan yürütmeye devam ediyor" dedi.
Marotto, "IŞİD artık Irak ve Suriye'de sürdürülebilir bir şekilde hiçbir bölgeyi işgal edemiyor" diye de ekledi.
‘’Türkiye lojistik merkez’’
Merkezi New York’ta bulunan düşünce kuruluşu Soufan Center'ın politika ve araştırma direktörü Colin Clarke, IŞİD’in isyanı finanse etmenin yollarını bulmaya devam ederken, "bir geri dönüş başlatma" kapasitesine sahip olduğuna inanıyor.
VOA'e konuşan Clarke, "Örgüt gücünün zirvesindeyken yaptıklarının yanına yaklaşamıyor ancak yönetecek bir yarı devlet olmadığı için de çok daha az harcıyor" dedi. Yarı devlet, tamamen kurumsallaşmış veya özerk bir egemen devleti temsil etmeyen siyasi bir varlık anlamına geliyor.
Ancak Clark’a göre IŞİD'in yine de "tahmini 100 milyon dolarlık rezervi var ve Türkiye'yi lojistik merkez olarak kullanmaya devam ediyor. Örgüt petrol kaçakçılığı ve fidye için adam kaçırmadan gelir elde ediyor.
Tartışmalı alanlarda tutunuyorlar
Kürt yetkililer, IŞİD'in Kuzey Irak'ta IKBY ile merkezi hükümet arasında ihtilaflı olan birçok bölgede kendine yer bulduğunu söylüyor.
IKBY ve Iraklı askeri yetkililer geçen aylarda, tartışmalı bölgelerin güvenliğini müşterek bir şekilde nasıl sağlayacakları konusunda ikili toplantılar düzenlediler.
Peşmerge yetkilisi Lezgin, bu toplantılarda ortak planlama ve operasyon merkezlerinin kurulmasında "önemli ilerleme" sağlandığını söyledi. Lezgin, ancak bakanlığının Aralık ayında Irak Savunma Bakanlığı’ndan bu tür planlara son verilmesi çağrısında bulunan bir mektup aldığını da sözlerine ekledi.
Lezgin, mektupta temelde şu mesajı aldıklarını söyledi: ‘‘Sadece bir iletişim hattını açmayı tercih edelim. Siz kendi bölgenizde olun, biz de kendi bölgemizde olalım. Müşterek harekat merkezlerine gerek yok.’’
Irak askeri sözcüsü Yehia Rasool, VOA'in bu konudaki yorum talebine yanıt vermedi.
IKBY bu hafta bölgenin başkenti Erbil'e yaklaşık 65 kilometre uzaklıktaki tartışmalı bir kasaba olan Mahmur yakınlarında asker konuşlandırdıktan sonra meseleyi kendi eline almış gibi görünüyordu.
Bazı yerel Iraklı yetkililer konuşlandırma konusundaki endişelerini dile getirdi. Kerkük İl Meclisi’nin etnik Arap ve Türkmen üyeleri geçen hafta yaptıkları yazılı açıklamada, "Bölgesel yetkililer, denetimlerini Kerkük vilayetinin idari sınırlarına kadar genişletmeye ve Peşmerge güçlerini, Kuzey Petrol Şirketi'nin petrol kuyularının bulunduğu Dibis ilçesi etrafına göndermeye çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Açıklamada, "Peşmerge güçlerinin Kerkük vilayetinin idari sınırlarına geri dönmesini kategorik olarak reddediyoruz" denildi.
IKBY de yanıt olarak, "Irak güçlerine karşı olağandışı bir hareket olmadı. Yaşanan şey, Karaçoğ Dağı ve Mahmur bölgesinde son zamanlarda IŞİD’in terör tehditlerinin artması ve istihbaratın IŞİD'in bu alanlarda terör eylemleri düzenlemek istediğini doğrulamasıdır’’ açıklamasında bulundu.
Şengal Anlaşması
2020'nin Ekim ayında Bağdat ve IKBY, 2014'te IŞİD’in eline geçen ve dini azınlığa karşı bir soykırıma sahne olan Ezidi kasabası Şengal'deki durumu "normalleştirmek" için bir anlaşmaya vardı.
Anlaşmada, tartışmalı kasabanın güvenliğinin PKK’ya bağlı bir milis grubundan Irak güçlerine devredilmesi konusunda mutabık kalındı. PKK, Washington ve Ankara’nın terör örgütü listesinde.
Anlaşma, ülke içinde yerinden edilmiş Ezidi ailelerin Şengal’deki evlerine dönmelerine yardımcı olacağı umuduyla Birleşmiş Milletler, ABD ve Türkiye tarafından övgüyle karşılandı.
PKK ilk başta karşı çıksa da yeni anlaşmayı kabul etmiş görünüyordu. Yerel haber ajanları kısa süre önce şehirdeki binalarda kaldırılan PKK bayraklarının yerini alan Irak bayraklarını gösterdi. Ancak Kürt yetkili Lezgin, bu anlaşmanın çoğunun hala kağıt üzerinde olduğunu söyledi.
PKK güçlerinin hala bölgede olduğunu ve aslında faaliyetlerinin arttığını söyleyen Lezgin, "Şengal şehrinin içindeki bazı binalarda bayraklarını indirdikleri doğru; ancak şehir dışında ve özellikle 70 kilometre uzunluğundaki Şengal Dağı'nın yüzde 80'inde PKK'nın kontrolu olduğunu söyleyebilirim" dedi.
Serbest Lezgin, Irak'ın temel etnik ve dini bileşenleri karşılıklı olarak kabul edilebilir bir siyasi sistem bulmadıkça, ülkenin terörü tamamen yenebileceğinden şüpheli olduğunu da vurguladı.
Kürt yetkili, "Irak sonsuza kadar olduğu gibi kalırsa, IŞİD adlı bu grubun etkisinin Irak'ta yalnızca artmasını bekliyoruz. Maalesef IŞİD'in doğmasına neden olan temel nedenler hala burada ve bu da neden kan döküleceğini ve terörün Irak’ta neden her zaman sorun yaratacağını açıklıyor’’ dedi.