Kürtler’in bağımsızlık yanlısı gösterilerinde İsrail bayrakları taşıması üzerine Irak parlamentosu bu hafta yaptığı oylamayla İsrail bayrağını siyonist bir sembol olarak tanımladı ve yasakladı.
Irak Meclis Başkanı Salim El-Caburim yaptığı açıklamada İsrail bayrağı açanlar hakkında soruşturma başlatılacağını belirtti. Sözcü, “Bir mitingde, medyanın önünde siyonist bir yapıyı temsil eden bayrağın çekilmesi Irak anayasasının temel prensiplerine aykırı bir durum teşkil etmektedir. Bu, Irak’ın varlığını ve ulusunu tehdit eden bir girişimdir ve kanunlar çerçevesinde en üst düzeyde cezalandırılacaktır” diye konuştu.
Yasa tasarısı, meclisteki Şii Yüksek İslam Konseyi bloğu tarafından hazırlandı ve oy birliğiyle kabul edildi. Bu kararla mitinglerde siyonist sembol ve bayrakların kullanılması halinde kolluk güçlerine müdahale etme yetkisi ve dava açma hakkı tanınmış oldu. Kuzey Iraklı Kürtler’in 25 Eylül’de yaptıkları ve yüzde 92 oranında Bağdat’tan ayrılma yönünde oyun çıktığı açıklanan referandum mitinglerinde İsrail bayrakları açılmıştı.
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi de konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada bayrak açılması olayının bölgesel yönetimin yaklaşımını yansıtmadığını dile getirdi. Açıklamada ayrıca Bağdat’ın İsrail’i resmen tanımamasından dolayı İsrail’le resmi düzeyde ilişki kurulmasının mümkün olamayacağına da dikkat çekildi.
İkinci bir İsrail
Bağdat’taki merkezi hükümetle, İran ve Türkiye’deki bazı siyasetçiler Kürt liderleri siyonist olarak tanımladıkları gruplarla gizli ilişki içinde olmak ve bağımsızlık referandumuyla Ortadoğu’da ikinci bir İsrail kurma çabasında bulunmakla suçluyor.
İsrail, referandumda herhangi bir rolü olduğu iddialarını reddediyor. Ancak buna karşın İsrail açıkça referandumu desteklediğini söyleyen tek ülke olmuştu.
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu yaptığı açıklamada “Kürtler ulusal ve uluslararası bir olgunluk gösteriyorlar. Bu arzularına karşı son derece olumlu yaklaşıyoruz. Dünya olayı, onların geleceği ve güvenliği açısından değerlendirmeli” demişti.
Kuzey Irak Kürt Bölgesel yönetimini IŞİD’e karşı mücadelede güvenilir bir ortak olarak gören Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri, referandum kararını eleştirmiş ve bu tarz girişimlerin IŞİD’e karşı mücadeleye zarar vereceğini savunmuşlardı.
Amerikalı yetkililer Peşmerge olarak bilinen Kürt silahlı güçlerinin işbirliğinin Irak’ın ikinci büyük şehri Musul’un IŞİD’den temizlenmesinde kilit rol oynadığını söylüyor. Ancak bağımsızlık referandumunun bu işbirliğine zarar verdiğine, bölgesel güçlerle merkezi hükümet arasında çatışmalara neden olduğuna ve tartışmalı bölgelerin geleceğiyle ilgili durumu tehlikeye soktuğuna dikkat çekiliyor.