Yaklaşık 50 yıllık üyeliğin ardından Britanya’nın bu gece Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılması ve böylece AB tarihinde ilk kez bir ülkenin kendiliğinden üyelikten çıkıyor olması Almanya’yı da yakından ilgilendiren ve derinden etkieyecek bir konu. Berlin’de yapılan neredeyse tüm yorumlarda, Brexit olarak anılan sürecin Avrupa’nın birleşmesi açısından büyük bir gerileme anlamına geldiği dile getiriliyor. Ayrıca birliğin ekonomik açıdan en güçlü ülkelerinden birinin ayrılmasıyla, AB’nin ABD, Çin gibi rakipler karşısında daha da zayıflayacağına vurgu yapılıyor.
Başta Angela Merkel olmak üzere Alman hükümeti yetkilileri, Brexit konusunda İngilizler'i uzun bir süre AB’den ayrılmaktan vazgeçirmeye çabaladı. Ancak 23 Haziran 2016'da yapılan referandumdan çıkan sonuç sonrasında, Merkel tavrını değiştirerek Avrupa Birliği’nin çıkarlarını korumaya yönelik bir çizgi izlemeye başladı.
Britanya'nın birlikten çıkışının bir anlaşma çerçevesinde gerçekleşmesi ve İngiltere'yle ilişkilerin Brexit sonrasında da en iyi düzeyde sürmesi için çaba gösteren Merkel, buna rağmen son günlerde yaptığı açıklamalarda Britanya’nın AB dışına çıktığında nüfuzunun azalıp, mağdur olacağına ve ekonomik açından AB’ye rakip haline geleceğine dair uyarılarda bulunmaya başladı.
Merkel, bu yıl içinde AB ile İngiltere arasında bir serbest ticaret anlaşması sağlanması için de elinden geleni yapacağını vurguladı. AB ve İngiliz hükümeti arasında bu yılın sonuna kadar yapılacak görüşmelerde, önümüzdeki 2021 yılından itibaren ticaret ve diğer alanlardaki ilişkilerin nasıl sürdürüleceğine açıklık getirilecek.
Almanya'nın mali yükü yılda 6 ila 7 milyar artacak
Dört yıla yakın bir süredir AB’nin başka önceliklere yoğunlaşmasını engelleyen Brexit tartışmaları bugün gece gerçekleşecek resmi çıkışla sona ermeyecek. Ancak AB tarihindeki bu benzersiz olayın ekonomik etkileri şimdiden hissediliyor. Alman ekonomi uzmanları, İngilizlerin AB’den ayrılmasının Almanya’ya yılda 6 ila 7 milyar Euro ek yük getireceğini, Britanya’yla 2020 sonunda herhangi bir anlaşma imzalanmaması durumunda ekonomik büyümenin beklenen yüzde 1’den daha düşük seviyelerde kalacağını tahmin ediyor.
Alman ekonomisi 2019 yılında son altı yılın en zayıf büyümesini gerçekleştirdi ve resesyonun eşiğine kadar geldi. Federal İstatistik Dairesi tarafından bugün açıklanan verilere göre, gayrisafi yurt içi hasılada sadece yüzde 0,6 artış kaydedildi.
Otomotiv sektörü en olumsuz etkinecek sektörlerden
Brexit sürecinden en çok etkilenecek sektörlerin başında, yeni emisyon testlerinde yaşanan skandal ve elektirikli vasıtalar tartışmaları nedeniyle zaten krizden geçen Alman otomotiv sektörü olacak. İngilizlerin Almanya’dan yaptığı otomobil ithalatının yüzde 25 dolayında düşeceği, bunun Almanya’da 100 bin istihdamı doğrudan ya da dolaylı etkileyeceği belirtiliyor. Tahminlere göre otomobil endüstrisi de tek başına 14 bin istihdamla en fazla zarar gören sektör olacak. Almanya’da üretilen her 7 otomobilden biri İngiltere’ye satılıyor.
Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasıyla AB bütçesinde oluşacak 14 milyar Euroluk açığın kapatılmasında da Almanya’ya büyük pay düşecek. Almanya’nın AB kasasına yılda 3 ila 3.5 milyar Euro ek ödemede bulunması bekleniyor.
Brexit Britanya ile AB ülkeleri arasındaki serbest dolaşım hakkının da sona ermesi anlamına geliyor. Bunun etkisinin turizm sektörüne yansıması bekleniyor. Uzmanlar İngitere’den Almanya’ya 2018’de 5,5 milyon turistin geldiğini, Brexit sonrasında yüzde 20’lik bir gerileme olacağını belirtiyor.
Brexit'in Almanya üzerinde olumlu etkileri de olabilir
Brexit’in Almanya açısından olumlu yanı, dünyanın başlıca finans merkezlerinden Londra'daki bankaların bir bölümünün merkezlerini Frankfurt’a taşınma planları. Banka sektörü temsilcilerine göre, AB’nin olanaklarından faydalanmayı hedefleyen bankalar arasında Goldman Sachs ve Citigroup da var.
Başbakan Merkel, Frankfurt’u finansal merkez olarak daha da cazip kılmak için destek verileceğini duyurmuştu.
Emlak sektöründe ise, Brexit’in kiracıları üzen, emlak sahiplerini sevindiren bir etkisi var. Almanya son 3 yılda emlak ve konut yatırımında Avrupa’da zirveye oturdu. Bankaların Frankfurt’a taşınma planları ve siyasi istikrar yatırımcıları Almanya'ya çekerken, Almanya’daki emlaklar Avrupa içinde en çok değer kazananlar oldu. Emlak yatırımındaki artış kiralara olumsuz yansıdı. Avrupa'da en yüksek kira artışları Berlin, Frankfurt, Hamburg ve Münih gibi Alman kentlerinde tespit edildi.
Araştırmalara göre Avrupa'da kiraların düştüğü tek metropol kent ise Londra.
