Türkiye’de normal koşullarda 18 Haziran 2023'te yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi ve Genel Seçimler’in iktidarca Mayıs veya ilkbahar dönemine çekilmesi ihtimaline “altılı masa vetosu” gelebileceği kulislerde konuşuluyor.
Türkiye’de muhalefet cephesinde “altılı masa” işbirliğindeki CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi liderleri, 28 Kasım günü yeniden buluşacak. Altı parti liderleri, 28 Şubat’ta açıklanan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakatı kapsamında 10 başlıkta en az 88 maddelik anayasa değişikliği teklifi tanıtımına katılacak.
Altı siyasi parti kurmaylarınca yazım aşaması tamamlanarak, DEVA Partisi’nin evsahipliğinde 14 Kasım'da yapılan toplantıda liderlerce onaylanmış olan anayasa değişikliği teklifi 28 Kasım günü sabah tanıtılacak. Ardından liderler, Demokrat Parti Genel Merkezi’nde altılı masa formatında buluşacak.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun buluşmasında gelecek günlerde atılacak adımlara ilişkin takvim ve seçim sonrası geçiş süreci konuşulacak.
VOA Türkçe’nin edindiği bilgiye göre; altılı masanın adımlarını planlamak için takvim bağlamında “erken seçim” ihtimali de değerlendirilecek görünüyor. Türkiye’de uzun zamandır anayasa hukuku penceresinden Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın üçüncü kez Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışması yaşanıyor. Bu tartışmaya hukuki zemin verilmemesi için AKP ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı ortaklığınca erken seçim yoluna gidileceği iddia ediliyor.
Ancak MHP lideri Devlet Bahçeli başta olmak üzere AKP ve MHP’li isimler şimdiye kadar, “seçimler zamanında yapılacak” yönündeki açıklamalarıyla mevcut yasal tarih olan 18 Haziran 2023’ü sandık günü olarak işaret etti. Buna rağmen Ankara kulislerinde eğitim-öğretim yılı tatili, yaz başlangıcı gibi gerekçelerle AKP ile MHP’nin seçim tarihini ya 14 Mayıs ya da 21 Mayıs tarihlerin çekebileceği iddiası dolaşıyor.
AKP ve MHP’nin Cumhur İttifakı ortaklığı tarafından 23 Mart – 23 Nisan tarihleri arasındaki Ramazan ayı dönemini dikkate alarak Mayıs ayında seçimi talep edeceği de öne sürülüyor.
Son olarak ÖSYM, dünkü açıklamasıyla 18 Haziran 2023 günü yükseköğretime giriş sınavı yapılacağını duyurunca “erken seçim” ihtimali sıcak gündem maddesi oldu.
Bugüne kadar altılı masanın AKP-MHP’nin olası erken seçim talebine karşı çıkmayacağı şeklinde bir yaklaşım sergileyeceği bekleniyordu. Muhalefet, özellikle ekonomideki gidişat gerekçesiyle erken seçim yapılmasını talep ediyordu. Ancak şimdi altılı partideki kurmaylarca sadece birkaç haftalık öne alma yaklaşımına karşı çıkmak gerektiği görüşü ağır basıyor.
Kulislerde, “Eğer 18 Haziran 2023’te seçimler yapılmayacaksa ‘erken seçim’ olması için 2022’nin sonbaharında seçime gidilmesi gerekirdi. Haziran ayı yerine örneğin Mayıs ayında seçim yapılması önerisini kabul etmek doğru olmayacaktır. Cumhur İttifakı bunu sadece Erdoğan’ın üçüncü kez adaylığında sorun olmaması için önerecektir. Muhalefet partileri, neden Erdoğan’ın lehine hukuki tartışmayı ortadan kaldırma hamlesine destek olsun? Birkaç hafta önce olacağına onlarca ay beklemişken seçim zamanında olmalı demeliyiz” görüşleri dile getiriliyor.
Bugünlerde “gerçekten erken olmayacaksa iktidarca seçim tarihini değiştirme girişimine evet demeyelim” görüşü liderlere de iletiliyor. Liderler, kurmaylarınca “eğer TBMM’ye seçimi 2023’ün ilkbaharına alma yönünde herhangi bir iktidar cephesi teklifi gelirse ‘hayır’ diyelim” yaklaşımını değerlendirecek gibi görünüyor.
Bu arada altılı masa çalışmaları bakımından en geç Aralık ayında ise seçim beyannamesi ve hükümet programı niteliğindeki ortak politikalar metnini açıklama noktasına gelineceği bilgisi de var.
Peki 2023 ilkbaharındaki erken seçim olasılığına “altılı masa vetosu” yaklaşımı nasıl gerekçelendiriliyor?
“Seçim 6 Nisan öncesinde olmazsa sistem iktidar lehine” faktörü
Ankara kulislerinde, muhalefet partileri tarafından neden 18 Haziran 2023’ten birkaç hafta önce yapılacak seçime itiraz edileceği konusunda en önemli neden olarak AKP ve MHP’nin ortaklaşa yasalaştırdığı yeni seçim mevzuatı gösteriliyor.
AKP adına Hayati Yazıcı ile MHP adına Feti Yıldız’ın hazırlığını yürüttüğü 6 Nisan günü Resmi Gazete’de yayımlanan yeni seçim mevzuatı vurgulanıyor. Bu yeni seçim mevzuatı, iktidar cephesince ittifakları zorlaştıracak şekilde ve 24 Haziran 2018’deki oy tablosu itibariyle muhalefet partilerince çıkarılacak vekil sayısını azaltacak şekilde tasarlanmasıyla eleştirilmişti. Dolayısıyla muhalefet, “bir yıl sonra uygulanabilirlik” şartı uyarınca 6 Nisan 2023’ten sonra herhangi bir tarihte yapılacak seçimlerde uygulanacak bu seçim mevzuatına dikkat çekiyor.
Kurmaylar, “Eğer erken seçim, eski sisteme göre olacaksa belki kabul edilebilir ama yeni sistemde yapılacak bir seçime neden muhalefet partileri ‘evet’ desin ki. Üstelik erken seçim olacaksa en geç bu yıl yani 2022 yılı içinde olmalıydı. Ekonomi daha fazla kötüleşmeden seçime gidilmeliydi” yönündeki görüşleri ifade ediyor.
Meclis aritmetiği erken seçim için ne diyor?
Mevcut anayasa uyarınca erken seçim kararı alınabilmesi için Cumhurbaşkanı’nın kararı olması veya TBMM’nin beşte üç çoğunluk oyuyla yani en az 360 milletvekili tarafından “kabul” oyu verilmesi gerekiyor. TBMM’deki sandalye dağılımı itibariyle AKP’nin 286 vekili ve MHP’nin 48 vekili buna yeterli olmuyor. İktidardaki Cumhur İttifakı’nın milletvekili sayısı 334 iken, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un oy kullanamaması ancak BBP Lideri Mustafa Destici’nin destek vermesi durumunda da sayı değişmiyor.
Toplam 580 milletvekilinin bulunduğu Meclis’te CHP’nin 134, İyi Parti’nin 37, HDP’nin 57, Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) 4, Memleket Partisi'nin 2, Demokrat Parti’nin 2 milletvekili bulunuyor. Zafer Partisi, DEVA Partisi, Demokratik Bölgeler Partisi, Saadet Partisi ve Yenilik Partisi’nin birer milletvekili var. Bağımsız milletvekili sayısı 4.
TBMM aritmetiği itibariyle altılı masadaki CHP ile İyi Parti’nin olası erken seçim kararına destek vermediği tabloda, gözler HDP’ye çevriliyor. İktidar cephesince, seçim takvimini değiştirmek için getirilecek teklife en az 360 milletvekili tarafından “kabul” oyu verilebilmesi için HDP’nin desteği gerekiyor. Bugünkü aritmetik itibariyle eğer altılı masadaki partiler ve HDP de destek vermezse Meclis’te erken seçim kararı alınamıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan “mağduriyet hikayesi” yaratabilir mi?
Anayasa uyarınca eğer iktidar, 18 Haziran öncesinde ilkbaharda seçim yapılmasını isterse geriye Cumhurbaşkanı’nın karar alması seçeneği kalıyor.
Muhalefet kurmayları, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim zamanında yapıldığında üçüncü kez Cumhurbaşkanı adaylığı tartışmasıyla kamuoyunu mağdur olacağına ikna edemeyeceği” görüşünü de dile getiriyor. "Anayasa’nın 116’ncı maddesi uyarınca Cumhurbaşkanının 2. döneminde ancak Meclis seçimleri yenilerse 3. kez adaylık yolu açılabiliyor. Muhalefet, Cumhurbaşkanı'nın 3. Kez adaylığını tartışma konusu yaptırmamak için seçimin 18 Haziran’da ya da ilkbahardan önce yapılabileceğini belirtiyor. Zaten Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) da seçim 18 Haziran 2023’te olsa da Erdoğan’ın adaylığına karşı çıkış olmayacaktır" yaklaşımı da var.
Anayasa teklifi sonrası Aralık’ta yol haritası mı açıklanacak?
Şimdi 28 Kasım Pazartesi günü kamuoyuna tanıtılacak anayasa değişikliği teklifinde emeği olan Muharrem Erkek (CHP), Uğur Poyraz (İyi Parti), Mustafa Yeneroğlu (DEVA), Bülent Kaya (Saadet Partisi), Serhan Yücel (Demokrat Parti) ve Prof. Dr. Serap Yazıcı’nın (Gelecek Partisi) görev aldığı “Anayasa ve Yasal Reformlar Komisyonu” ise, Siyasi Etik Yasası, seçim mevzuatı değişiklikleri gibi çalışmalara odaklanacak.
Faik Öztrak (CHP), Ümit Özlale (İyi Parti), Sabri Tekir (Saadet Partisi), Bülent Şahinalp (Demokrat Parti), İbrahim Çanakcı (DEVA Partisi) ve Feridun Bilgin’den (Gelecek Partisi) oluşan “Ortak Politikalar Komisyonu” ya da ortak çalışma grubu ise, çalışmalarını yüzde 60 oranında tamamladı.
Bugüne kadar fikir birliğiyle ilerleme sağlayan Komisyon, mutabakat sağlanamayacak konu başlıklarını liderler masasına bırakacak. “Komisyon’un ortaya çıkaracağı ortak politikalar ile aslında bir anlamda ortak seçim beyannamesi ve hükümet programı şekillenecek” değerlendirmeleri yapılıyor. Bunun kamuoyuna açıklanma tarihi içinse Aralık ayı ortası işaret ediliyor.