Erişilebilirlik

Erdoğan’ın İyi Parti’ye Teklifi Ne Anlama Geliyor?


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün Endonezya’dan dönüşünde “Haziran” ayına tarihlediği 2023 yılı cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı arasında geçeceği sır değil. Kamuoyu araştırmalarında son iki ayda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin oylarında bir toparlanma olduğu görülse de henüz taraflardan birinin diğerine bariz bir üstünlük kurmadığı görülüyor.

9 Haziran’da “Cumhur İttifakı’nın adayı benim” diyen Erdoğan’ın karşısında muhalefetin hangi isimle çıkacağı belirsiz. Kulislerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın isimleri öne çıksa da CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu Altılı Masa her fırsatta “13. Cumhurbaşkanı bizim adayımız olacak” demekle birlikte o ismi seçim tarihi ilan edilmeden açıklamama eğiliminde.

Erdoğan’dan İyi Parti’ye “Altılı Masa’yı terk etme” teklifi

Muhalefetin adayının gecikmesi Altılı İttifak’ta uyumsuzluk olduğu iddialarını da beraberinde getiriyor. Bugün G-20 Bali Zirvesi’nde kendisini takip eden gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önce sık sık sert şekilde eleştirdiği İyi Parti’yi Cumhur İttifakı’nın “yerli ve milli” safına davet etti.

Meral Akşener'den Erdoğan'ın Çağrısına Yanıt
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:18 0:00


Erdoğan, “Bu muhalefet, teröristlerle kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen muhalefettir. Şu anda bunlar PKK’nın parlamentodaki uzantısıyla zaten beraber hareket etmiyorlar mı? Beraber hareket ediyorlar. Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, Altılı Masa’nın hepsini söylememe gerek yok, ama İP’in (İyi Parti’nin) bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir” dedi.

Bu açıklama sonrası gözler 1994 yılında Doğru Yol Partisi’nde siyasete atılıp içişleri bakanı olduktan sonra 2001 yılında partisinden istifa ettiğinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kuruluş sürecinde yer aldığından Erdoğan’la uzun yıllara dayanan bir hukuku bulunan İyi Parti lideri Meral Akşener’e çevrildi.

Akşener’den Erdoğan’a yanıt: “Milletimizin geleceğinin heba edildiği kumar masasında olmayacağız”

İzmir’de partisinin önemli isimleri Müsavat Dervişoğlu, Aytun Çıray, Murat İde ve eski AKP milletvekili yeni İyi Partili Turan Çömez ile birlikte kameraların karşısına geçen Akşener, bu teklifi net sözlerle reddetti.

İyi Parti Genel Başkanı, “Sayın Erdoğan seçime dair derin bir endişe içerisinde. Her sabah bu sorunun çözümü için adımlar atmaya çalışıyor. Geçen hafta HDP ile neşeli kakara kikiri fotoğraflar verdiler. Daha sonra Selahattin Demirtaş özel helikopterle ailesine görüşmeye gitti. Bu sabah uyanmış ‘böyle bir çözüm bulabilirim’ demiş. Biz Sayın Erdoğan’ın yaptığı zikzaklara alıştık. Masaya oturan, açılım yapanlar kendileri. İş zora düştüğü zaman da ‘yerli ve milli’ ilan edilen biziz. Biz Sayın Erdoğan ve arkadaşlarının millilik ve yerlilik üzerinden yaptığı tanıma ihtiyaç duyan bir parti değiliz. Biz 2017'de yapılan ve bugünkü bu ucube sistemi getiren o referandumda çok açık tavır koyan insanların kurduğu bir siyasi partiyiz. Dolayısıyla çizgisinde hiç kırıklık olmayan, dün neyi savunduysak, bugün de aynı şeyi kararlılıkla savunan bir siyasi partiyiz. Dolayısıyla milletimizin geleceğinin heba edildiği, ortaya sürüldüğü bir kumar masasında hiç olmadık bundan sonra da olmayacağız” dedi.

“Erdoğan İyi Parti’nin Millet İttifakı’ndan çıkmayacağını bilse de ‘çomak sokma’ siyaseti uyguluyor”

Koç Üniversitesi’nde doktorasını yapan siyaset bilimci Nezih Onur Kuru da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çıkışıyla bir yandan Millet İttifakı’ndaki çelişkileri derinleştirmek diğer yandan da HDP ile yapılan görüşme sonrası MHP ile aralarında ortaya çıkan açı farkını unutturmak amacı güttüğü kanısında.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kuru, “Erdoğan’ın açıklaması bana kalırsa daha çok MHP ile arasındaki gerginlikle alakalı. HDP ile AKP arasındaki temas şunu ortaya çıkardı. MHP ve Soylu bir tarafta, AKP içinde Bekir Bozdağ, ılımlılar ve Kürt siyasetine karşı şahin olmayan grup diğer tarafta. Tayyip Erdoğan bu tür durumlarda gündemi değiştiriyor. İyi Parti’nin Millet İttifakı’ndan çıkmayacağını bilse de oraya ‘çomak sokma’ siyaseti uyguluyor. İyi Parti ile Cumhur İttifakı arasındaki mesafe açıldı. Dış politikada Avrasyacı çizgiye uzak, batıcı çizgide siyaseti benimsiyor. Parlamenter sistemde çok kararlı. MHP ise başkanlık sisteminden vazgeçmez. Çünkü sorumluluk almadan istediği kadronun atamasını yaptırıyor, istediği politik çerçeveyi çiziyor ve uygulanmasını sağlıyor” dedi.

“İyi Parti’nin seküler milliyetçi seçmenin büyük çoğunluğu Cumhur İttifakı’nı desteklemez”

Aynı zamanda seçmen nezdinde siyasi araştırmalar yapan Kuru, İyi Parti seçmeninin MHP seçmeninden farklı olduğu, bu seçmen grubunun büyük çoğunluğunun iktidarı desteklemesinin mümkün olmadığı görüşünde.

“İyi Parti seçmeni milliyetçi olsa da en az CHP seçmeni kadar muhalif. Zaten İyi Parti’nin güçlü olduğu illere ve bölgelere baktığımızda buralarda MHP ve AKP’den çok CHP’nin hakim olduğu görülüyor. İyi Parti’nin tabanında olan seküler milliyetçi seçmenin büyük çoğunluğu Cumhur İttifakı’nı desteklemez. Bugün Meral Akşener kesin bir şekilde kapıyı kapattı. Ama varsayalım İyi Parti yönetimi ittifak değiştirdi, kendi seçmenini MHP kadar taşıması mümkün değil.”

XS
SM
MD
LG