Erişilebilirlik

İklim Değişikliği Milyonları Yerinden Edecek


Çevreciler, iklim değişikliği nedeniyle ciddi boyutlarda göçlerin yaşanacağı uyarısında bulunuyor.

Uluslararası iklim değişikliği anlaşmasının detaylarının hazırlandığı şu günlerde çevreciler, anlaşmanın toplu göçleri önlemeye ve tehlike altındaki toplumları yeni iklim koşullarına hazırlamaya yönelik maddelere de yer verilmesi gerektiğini savunuyor.

Birleşmiş Milletler Mülteci Dairesi'ne bağlı Uluslararası Koruma biriminin özel danışmanı olan Jose Riera, küresel ısınma nedeniyle yaşam alanları giderek daralan kutup ayılarının iklim değişikliğini sembolize eden en önemli görüntü olduğunu ancak insanların bu durumdan nasıl etkileneceklerinin henüz bu tartışmanın bir parçası olmadığını belirtiyor.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Dairesi farklı sebeplerden dolayı yerinden ve yurdundan olmuş 46 milyon mülteciye yardım ulaştırıyor. Uzmanlar, bu insanların büyük çoğunluğunun iklim değişikliğinin hızlı bir şekilde yaşandığı bölgelerde yoğunlaştığını belirtiyor. Jose Riera, iklim değişikliği nedeniyle yaşanacak toplu göçlerin Birleşmiş Milletler gibi tecrübeli organizasyonlara bile her anlamda büyük zorluklar çıkaracağını belirtiyor.

Dünya liderlerinin Paris’te bir araya gelerek, iklim değişikliği anlaşmasını imzalamasına on ay gibi kısa bir süre var. Birleşmiş Milletler Mülteci Dairesi’ne bağlı Uluslararası Koruma biriminin özel danışmanı olan Jose Riera, iklim değişikliğine bağlı toplu göçler konusunu ele almak için çok az bir süreleri olduğu uyarısında bulunuyor. “Umarız, taraflar iklim değişikliğinin insanlardan kaynaklandığını ve somut adımlar atılmadığı sürece toplu göçlerin giderek artacağının farkına varır” diyen Riera, bu adımları atarken de toplu göçleri önlemeye ya da toplu göçlerden kaynaklanabilecek sorunları çözmeye yönelik stratejilerin de kesinlikle anlaşmada yer alması gerektiğini belirtiyor.

Birleşmiş Milletler’in yerlerinden olan insanlarla ilgili bilgi toplayan merkezi, doğal afetler nedeniyle yaşadığı yerlerden göç etmek zorunda kalanlar hakkında da bilgi topluyor. Merkezin başkanı Alfredo Zamudio, istatistiklerin hiç de iyi görünmediğini belirtiyor.

1970 – 2013 yılları arasında ülke sınırları içinde yaşadığı yerden olan insan sayısının iki kat arttığını belirten Zamudio, 2013 yılında 119 ülkeden 22 milyon insanın yer değiştirmek zorunda kaldığını ve bu rakamın da aynı yıl iç savaş ve çatışmalar nedeniyle yerlerinden olan insanların sayısından üç kat daha fazla olduğunu belirtiyor.

2008 yılından bu yana 161 ülkede toplam 160 milyon insanın yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kaldığını belirten Zamudio, göç riskinin coğrafi dağılımına bakıldığında fırtına, sel ve depremlerin sıklıkla yaşandığı Asya ülkelerinin birinci sırada yer aldığını belirtiyor.

Uzmanlar, deniz seviyesinin yükselmesi ve küresel ısınma nedeniyle fırtına ve diğer atmosferik olayların sayı ve şiddetinin artmasıyla birlikte toplu göç riskinin de artacağı görüşünde.

Uluslararası Göç Organizasyonu başkanı Bernd Hemingway’e göre göçler sanıldığı kadar kötü değil. Hemingway, kontrol edilebildiği takdirde göçün faydalı olabileceğini ve doğru yasalarla da desteklendiğinde önemli bir adaptasyon stratejisi olabileceğini söylüyor.

Çevreciler, iklim değişikliği yasalarının göçe daha fazla önem vermesi gerektiğini savunuyor. Özellikle insanların evlerini ve yaşadıkları bölgeleri terk etmemelerine yönelik yasaların değerlendirilmesi gerektiğini belirten çevreci gruplar, planlı tehcirlerin en son çare olarak kullanılması gerektiğini savunuyorlar.

XS
SM
MD
LG