Amerika’dan sonra dünyadaki en çok vaka sayısına sahip İspanya'da, ülke ekonomisinin Corona virüsü salgınından en az şekilde zarar görmesini sağlamak için endüstrideki bazı iş kollarının, iki haftalık aradan sonra tekrar çalışmasına izin verildi.
Hükümet Paskalya bayramı nedeniyle tatil olan Pazartesi gününün ardından, yasakları hafifleterek, uzaktan çalışması mümkün olmayan sektörlerin çalışanlarının iş yerlerine dönmesine imkan tanıdı. Bu kişiler arasında inşaat işçileri, elektrik teknisyenleri, tesisatçılar ve fabrika işçileri var.
Ayrıca çalışanlara sokakta ve işyerlerinde maske kullanmasını tavsiye eden Sağlık Bakanlığı, metro, otobüs gibi toplu taşıma araçlarının duraklarında bedava maske dağıtılması uygulamasına başladı.
Dünyada en çok vakanın görüldüğü ikinci ülke olan İspanya’da alınan bu önemli kararın altında yatan nedense, geçtiğimiz günlerde ülkede bir günde kaydedilen rekor ölüm sayısının ardından düşüş ivmesinin devam etmesi.
Bu başarının sağlanması, alınan sokağa çıkma yasağına ve birçok işyerinin salgının ulaşacağı boyutları öngörerek, resmi kararlardan önce çalışanlarını evde çalışmaya yönlendirmesine bağlanıyor.
İki buçuk yıldır Barcelona’da yaşayan Seda Mut da, yasak kararından önce evden çalışmaya başlamış. Seda Mut, salgının ardından İspanya’da hayatın değiştiğini şu sözlerle anlatıyor:
''Salgından sonra aslında hayatımızdaki en büyük değişiklik özellikle sokağa çıkma yasağından sonra, vaktimizin tümünü evde geçiriyor olmamız, sokağa çıkma yasağından önce de çoğu şirket aslında çalışanlarını evden çalışmaya yönlendirmişti. Dolayısıyla market, eczane gibi zaruri ihtiyaçlar dışında bütün vaktimizi evde geçiyoruz. Çoğu şirket artık video konferanslar, emailler, şirket içi mesajlaşma uygulamaları üzerinden işlerini yürütüyor. Bunun dışında da günlük hayatta aslında insanların birbirine karşı dayanışması arttı diyebiliriz. Örneğin; asansörlerde notlar görüyoruz, yardıma ihtiyacı olan komşularına yardım edebileceğini söylüyor insanlar notlarında, bunun dışında her akşam 8'de sağlık çalışanları için destek alkışı yapılıyor. Bunun yanında bazı komşularımız zaman zaman balkonlarından ufak konserler veriyor. Bu şekilde aslında insanların birbirilerine desteklerini göstermeye çalışıyorlar.’’
Seda Mut bu süreçte alınan kararlara titizlikle uyulduğunu, halkın da bu konuda oldukça bilinçli olduğunu dile getiriyor ve "Aslında sokağa çıkma yasağının ilk günlerinde sosyal medyada birkaç video gördük. Sokağa çıkma yasağına uymak istemeyen insanlar oldu ve polisle bu insanların diyaloğunu gösteren birkaç video oldu, bu arada çok ciddi cezaları var ve denetleme de yapılıyor polis tarafından, bu ilk birkaç gün dışında insanlar sokağa çıkma yasağına uyuyor diyebiliriz. İlk günler dışında yani sadece polisin denetlemesine gerek kalmadan gerekli durumunda insanların da birbirini uyardığını biliyoruz. Tabii ki market alışverişi gibi zaruri şeyleri hariç tutarsak" diye ekliyor.
Yasakların gevşemesiyse salgının hızının yeniden artması endişesini de beraberinde getiriyor. Bu hafta hayata geçirilen uygulamaysa her sektörü kapsamıyor.
Seda Mut, İspanya’da marketlerde yaşanan yoğunluğun ilk günlerle sınırlı kaldığını, şu anda her türlü ihtiyaçlarını sorunsuz bir şekilde karşılayabildiklerini ifade ediyor. İspanya’nın Amerika’dan sonra en çok vakanın görüldüğü ikinci ülke olmasının nedenininse turizm olduğunu düşünüyor.
Vaka sayısı açısından, Avrupa’da, Çin’den sonra salgının merkez üssü İtalya’yı geride bırakan İspanya’da hayata geçirilen bu uygulamanın sonuçları merakla bekleniyor. Söz konusu karar, salgının seyrini nasıl değiştirecek zaman gösterecek.
