Türkiye’de 31 Mart yerel seçimleri sonucunda Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) kazandığı Hakkari Belediye Başkanlığı’na kayyum atanması, Meclis’te siyasi polemiğe ve eylemlere neden oldu.
Ankara siyasi gündeminde bugün Hakkari’de belediye başkanlığına seçilen DEM Partili Mehmet Sıddık Ateş’in yerine Hakkari Valisi Ali Çelik’in kayyum atanması tartışma konusuydu.
AK Parti hükümetiyle Cumhur İttifakı çatısı altında ortaklık ilişkisi yürüten ve son olarak DEM Parti’nin kapatılması gerektiğini söyleyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hakkari’yle ilgili karardan memnuniyetini açıkladı.
Bahçeli’nin çok sert ifadelerle hedef aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise, “Milletin iradesine saygılı olmayanın milletin gönlünde yeri olmaz” diyerek, Hakkari’ye kayyum atanması yerine acilen Hakkari Belediye Meclisi’nin kararıyla DEM Parti’nin yeniden başkanlığı üstlenmesine olanak sağlanması gerektiğini vurguladı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da, AK Parti’nin Kızılcahamam kampı kapsamındaki reform hazırlığı iddialarının ardından Hakkari’ye kayyum kararı alınmasına dikkat çekti.
Siyasi parti liderlerince grup konuşmalarının ardından TBMM Genel Kurulu’nun çalışması sırasında da Hakkari tartışması vardı. DEM Parti'nin sunduğu, "Hakkari'deki Kayyım Darbesi’nin Yaratacağı Tahribatların Tüm Boyutlarıyla Araştırılması" başlıklı önerge görüşmesinde vekiller arasında itiş kakış yaşandı.
TBMM’de sözlü kürsü eylemine AK Partililer tarafından fiziki müdahale
Önerge kapsamında DEM Partili Hakkari Milletvekili Vezir Coşkun Parlak, kürsü konuşmasında, seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırma hamlesi yapıldığını söyledi.
Parlak, “Üstelik bunu son 8 yılda üçüncü kez yaptınız, aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemek aslında delilik belirtisidir. Biz bunu delilik değil faşizm olarak görüyoruz. Kayyım ataması yaparak sadece DEM Parti’ye oy verenlerin iradesini gasp etmiyorsunuz, seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırdığınız için tüm partilere oy veren seçmenin de iradesini elinden alıyorsunuz” dedi.
Parlak’ın konuşması bitiminde DEM Parti vekilleri, “Belediyeler bizimdir, gaspa izin vermeyeceğiz” yazılı dövizlerle kürsü işgali eylemi düzenledi.
Bu sırada oturumu yönetmekte olan CHP’li TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, vekilleri eylemi sonlandırmaları için uyardı. Ancak DEM Partililer kürsüyü terk etmedi. Karaca, oturuma dört kez beşer dakikalık ara verdi ve iktidar vekilleriyle DEM Partililer arasında başlayan sözlü kavgaya karşı her seferinde uyarılarda bulundu.
DEM Partili vekillerin “Faşizme karşı omuz omuza” sloganı attığı sırada AK Partili vekiller, kürsüye yürüdü. DEM Partili’lerin elindeki pankartları parçalamaya çalışan AK Partili vekillerce yapılan fiziki müdahale sırasında tansiyon yükseldi. AK Parti’li Osman Gökçek’in de DEM Partililere yumruk atmaya çalıştığı görüldü.
Bu görüntüler üzerine Karaca, salondaki kavgayı sonlandırmak için bugünkü yasama çalışmasını sonlandırdığını duyurdu.
Bahçeli: “Terörist belediye başkanı, milletvekili istemiyoruz”
TBMM’deki Hakkari gündeminde ilk çıkışı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli grup toplantısı konuşmasıyla yaptı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı kayyum atama kararı nedeniyle kutladığını kaydeden Bahçeli, “Bir teröristin 31 Mart seçimlerinde aday gösterilmesi evvelemirde demokrasiye kast etmek, hukuku işlevsiz hale sokmak niyetiyle arkasından dolanmak, devlet ile yöre halkını karşı karşıya getirmenin hazırlığını yapmaktır. Silahlı terör örgütünü yönetmek, silahlı terör örgütüne üye olmak ve örgüt propagandası yapmak suçlarından Hakkari 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması süren ve hakkındaki kararın açıklanması an meselesi olan bir PKK’lının seçimlere katılması başlı başına skandaldır. Halkın iradesine ket vuran, hukuka kara çalmak için teşebbüs içinde olan bayraksızlar bellidir. Demokrasi ve özgürlük istismarıyla Türk ve Türkiye düşmanlığında söz kesen hainler bellidir” sözleriyle kayyum kararından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesindeki belediye seçimi nedeniyle CHP ve lideri Özel’i de hedef alan Bahçeli, “CHP Genel Başkanı, terör ve terörist görmek hususunda önüne geçemediği bir merak içindeyse bize değil, yanı başında vazo gibi tuttuğu, kol kola girdiği, emel ve hedef birlikteliği içinde olduğu DEM'li bölücülere bakması en doğru ve doğal tercih olacaktır. Bize küstahça üslup hatırlatması yapan bu şahsın, önce kendi ağzını yıkaması, diline hakim olması, hırs bürümüş gözüne bizi kestirmekten derhal dönüş yapması ikazen tavsiyemdir. Kendisi her şeyi yapacak, aklına her eseni söyleyecek, her filmin içinde başrole talip olacak, sonra da normalleşmeden ve yumuşamadan bahis açacak. Diyorum ki; bu terazi o sıkleti çekmez, yumuşakça duruş MHP’yle bağdaşmaz, asla da yakışmaz. Bir yanağımıza tokat atana diğerini dönemeyiz. Ya aynısıyla cevap veririz ya da uzanan o eli kırıp atarız. Bazıları söz konusu dümen çevirmek olunca hemen kaptan kesiliyor. Bilmiyorlar ki dümenciliğin sonu aylaklık ve ayakçılıktır” diye konuştu.
Ardından hem tüm muhalefet cephesi hem de DEM Partili vekillere yönelik Bahçeli, “'Kayyuma karşıyız' sözleriyle, bölücü terör örgütüne açık veya gizli hizmet eden, destek veren kimlik ve kişilik yoksunları bellidir. PKK'lı sözde Hakkari Belediye Başkanı'nın kirli yakasından nasıl tutulmuşsa, inanıyorum ki diğer kanun ve ahlak kaçkını sözde belediye başkanlarının ve milletvekillerinin de yakalarından öyle tutulacaktır” ifadesini kullandı.
Bakırhan: “Kızılcahamam kampından kayyım darbesi çıktı”
MHP’nin grup toplantısı sonrasında DEM Parti Grubu kürsüsünde Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, AK Parti’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirdiği ve ana gündemi “reform” olarak açıklanan Kızılcahamam kampını anımsatarak, iktidarı eleştirdi.
Bakırhan, “İçişleri Bakanı’nı da buradan uyarıyorum: Bugün MHP’nin, Ergenekon'un kayığına binerek gideceğiniz yol Soylu gibi tarihe ‘Suç İşleri Bakanı’ olarak geçmenizi sağlayacaktır. Bir karar verin; ya Suç İşleri Bakanı olarak algılanacaksınız Soylu gibi ya da işinizi hukuka göre yapacaksınız. Biz biliyoruz ki kayyım kararı Kızılcahamam’da alındı. Kızılcahamam’da 3 günlük kampı toplarken ne demişti AKP Genel Merkezi? Yeni anayasayı tartışacaklarmış, normalleşmeyi tartışacaklarmış. Üç gün toplanıp tartıştılar. Çıka çıka kayyım darbesi çıktı, halkın iradesine gasp çıktı. Bunların değişim dediği, normalleşme dediği işte bu kadardır. Normalleşme dedikleri nedir biliyor musunuz? Kobani Kumpas Davasında yüzlerce yıl ceza verilmesidir, 28 Şubat darbecilerinin serbest bırakılmasıdır, seferberlik yönetmeliğinin değiştirilmesidir. Normalleşme dedikleri ‘Etki Ajanlığı Yasası’ çıkarılmasıdır. Normalleşme dedikleri en son Hakkari’de yapılan kayyım darbesidir. Aslında hepimize, Türkiye’de yaşayan bütün topluma verdikleri mesaj çok nettir. Türkiye kamuoyunu uyarmak istiyorum: hepimiz büyük bir tehdit altındayız. ‘İstediğimiz zaman, hoşumuza gitmediği zaman, bizim gibi düşünmediğiniz zaman her yere kayyım atarız’ mesajıdır bu” dedi.
Özel: “Millet iradesine saygılı olmayanın milletin gönlünde yeri olmaz”
CHP Lideri Özgür Özel ise, grup konuşmasında, kendisini hedef alan MHP Lideri Bahçeli’ye hitaben “Devlet Bey’in canı sağolsun” diyerek MHP’yle kavga etmeyeceğini söyledi.
Hakkari’de kayyım atama yerine belediye meclisinde seçim yapılması gerektiğini belirten Özel, “Kayyım atamak Hakkari halkının iradesine saygısızlıktır. Eğer suçu varsa yargılanır, tutuklu yargılanırsa ki tercih etmemek lazım, yerine belediye meclisinden vekil seçilir. Ceza alırsa kesinleşince düşer, yerine belediye meclisinden belediye başkanı seçilir. Bu böyle uygulanması gerekirken bir kanun hükmünde kararname ile 'konu terörle ilişkiniz ise kayyum atarım, hemen atarım, mahkeme kesinleşmeden atarım, soruşturmayla birlikte atarım'. Biri suçluysa suç onu bağlar. Kanuna göre kardeşini bağlamaz, evladını bağlamaz ama sanki bütün belediye meclisi o suçu işlemiş gibi 'içinizden seçemezsiniz, ben atarım' diyor. Valiyi atıyor. Bu anlayış Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, Cumhur İttifakı'nın 31 Mart günü seçimlerde aldığı hezimetin en önemli birkaç sebebinden biridir. Milletin iradesine saygılı olmayanın milletin gönlünde yeri olmaz” dedi.
Sözlerinin devamında Özel, “Böyle giderse erken seçimi millet ister önünde kimse duramaz. Bu kadar net. Millet sesini duymayana duyurur, kendini görmeyene gösterir önümüzdeki demokratikleşme normalleşme ve mağdura sahip çıkma emeklinin yüzünü güldürme asgari ücretliye sahip çıkma dönemini okuyan okur okumayana bu millet okumadığı mektubu genel seçimlerde okutur” diye konuştu.
Forum