Hakkari’de Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akış’ın gözaltına alınması ve yerine kayyum atanmasına tepkiler gece boyunca devam etti.
Milletvekilleri Hakkari’de sabaha kadar nöbet tutarken, barolar ve Türkiye Barolar Birliği, Akış’ın göreve iade edilmesi çağrısı yaptı.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekillerinin katılımıyla Hakkari’de Cumhuriyet ve İstiklal caddelerinde akşam saatlerinde yürüyüş düzenlendi.
Alkış ve sloganlar eşliğinde yapılan yürüyüşte vatandaşlar, bugün DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları’nın katılacağı açıklamaya davet edildi. Yürüyüşe katılanlar daha sonra Bulvar Caddesi’nde oturma eylemi yaptı. Oturma eylemi, polis ablukasında sabaha kadar devam etti.
Bugün DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DBP Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır, CHP heyeti ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisinin katılımıyla belediye binası önünde açıklama yapılacak.
Barolardan tepki
28 barodan yapılan ortak yazılı açıklamada ise kayyum atamalarına son verilmesi çağrısı yapıldı. Türkiye’nin normalleşmeye ihtiyaç duyduğu, bunun ön koşulunun ise eşitlikçi, özgürlükçü, adil ve barışçıl bir yönetim anlayışı olduğu belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Kayyum atama kararıyla, demokrasinin ve hukuk devletinin temeli olan serbest seçim ile seçme ve seçilme hakkına müdahale edilmiş, belediyelerin ‘seçilmiş bir belediye yönetimi ve belediye meclisi tarafından yönetilmesi ilkesi’ askıya alınmış, Anayasanın 38. maddesiyle güvence altına alınan masumiyet karinesinden faydalanma hakkı açıkça ihlal edilmiştir.”
Açıklamada hükümetin kayyum atamalarından vazgeçerek, Akış’ın görevine iade edilmesi çağrısı yapıldı.
Barolar Birliği: “İçişleri Bakanlığı belediye başkanını görevine iade etmelidir”
Benzer bir tepki de Türkiye Barolar Birliği’nden (TBB) geldi.
TBB’den yapılan yazılı açıklamada, Akış hakkında 2014 yılında açılan davaya dikkat çekildi. Akış’ın görevden alınmasının masumiyet karinesinin ihlali anlamına geldiğine vurgu yapılan açıklamada, şöyle denildi:
“Yüksek Seçim Kurulu’nun seçilme yeterliliğine engel görmediği 2014 esaslı dosyanın seçildikten sonra da başkanlığa engel olmaması gerektiği izahtan varestedir. Söz konusu kovuşturma devam etmekteyken, hemen hemen aynı suçlamaları içerdiği anlaşılan yeni soruşturma açılması ve henüz detayları tam olarak bilinmeyen bu soruşturmaya dayalı olarak masumiyet karinesi göz ardı edilerek bir ilin belediye başkanının görevden alınması, demokrasinin temeli olan seçme ve seçilme hakkına ölçüsüz bir müdahale anlamına gelmektedir.”
Belediye Kanunu’ndaki düzenlemenin değiştirilmesi çağrısı yapan TBB, açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Yasal düzenleme uyarınca, Belediye Meclisince, kendi üyeleri arasında yapılacak oylama ile yeni başkan ataması beklenilmeden bakanlık tasarrufu ile Vali’nin atanmış olması, takdir yetkisinin, seçmenin iradesi gözetilmeden kullanıldığının da bir göstergesidir. Yetki ve usulde paralellik ilkesi gereği, İçişleri Bakanlığı verdiği karardan derhal vazgeçerek belediye başkanını görevine iade etmeli; “Belediye Kanunu’na 2016 yılında eklenen düzenleme değiştirilmeli, yargı kararı olmaksızın seçme ve seçilme hakkına müdahale anlamına gelecek uygulamalardan uzak durulmalıdır.”
Eylem yasağı kararı yargıya taşındı
Öte yandan Diyarbakır Barosu Valiliği’nin aldığı dört günlük eylem ve etkinlik yasağı ile bu amaçla şehre girişleri yasaklayan kararına karşı Diyarbakır İdare Mahkemesi’nde yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açtı. Baro, mahkemeye sunduğu dilekçede, şu gerekçelere yer verdi:
“Dava konusu idari işlemle, toplantı ve gösteri hakkının ihlal edilmesi, uygulanması durumunda telafisi imkânsız sonuçlar taşımaktadır. Açıkça hukuka aykırı olan ve temel hakların kullanımı hususunda telafisi imkânsız zararlara sebebiyet verebileceği gözetildiğinde, davalı idarenin cevap dilekçesini beklemeden ve ivedi olarak yürütmenin durdurulması kararı verilmelidir.”
Forum