BERLİN —
İstanbul'dan başlayarak Türkiye'nin birçok bölgesine yayılan sivil direniş hareketi ve gösteriler Almanya’da yaşayan Türkler tarafından da yakından izliyor.
Hafta sonu Köln, Münih ve Düsseldorf başta olmak üzere Almanya'da çok sayıda destek yürüyüşü düzenlendi. Başkent Berlin'deki mitinge yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Kentin merkezi Wittenbergplatz meydanında toplanan protestocular, AKP hükümetini eleştiren pankart ve sloganlarla yürüdüler. Diğer kentlerdeki yürüyüşlere de katılımın çok yüksek olduğu dikkati çekerken, eylemlerin hepsi olaysız bir şekilde sona erdi. Göstericiler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın istifasını isterken, gösterilerde polis şiddetinin sona ermesi çağrısında bulunuldu, işte mikrofonumuza takılanlar:
Öte yandan konu Alman siyasetinde de tepkilere neden oluyor. Alman Sosyal Demokrat Parti Meclis Grup Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, olayların Türkiye'nin AB üyeliğine karşı argüman olarak kullanılmasını eleştirdi. Steinmeier, Türkiye'nin demokratik reformlara ihtiyaç olduğunu, protestolarında bunu gündeme getirdiğini savunarak, koalisyon ortağı Birlik partilerinden bazı politikacıların Türkiye'deki eylemleri ülkenin AB üyeliğine karşı kanıt olarak tanımlamalarını 'utanç verici ve dar görüşlülük' olarak tanımladı.
Son olarak Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, Gezi Parkı eylemleri ile ilgili olarak Türkiye'nin asla AB'ye tam üye olmayacağına inandığını söylemişti. Bugün çıkan haftalık bir gazeteye demeç veren Federal Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise Türkiye'nin bir demokrasi olduğunu, gösterilerin Türkiye'de cesur bir sivil toplum hareketinin bulunduğunu kanıtladığını, bunun ise siyasi olgunluğun işareti sayılması gerektiğini açıkladı. 'Taksim Tahrir değildir 'diyen Westerwelle, Türkiye'deki olayların Mısır'dakilerle kıyaslanamayacağını da belirtti.
Hafta sonu Köln, Münih ve Düsseldorf başta olmak üzere Almanya'da çok sayıda destek yürüyüşü düzenlendi. Başkent Berlin'deki mitinge yaklaşık 10 bin kişi katıldı. Kentin merkezi Wittenbergplatz meydanında toplanan protestocular, AKP hükümetini eleştiren pankart ve sloganlarla yürüdüler. Diğer kentlerdeki yürüyüşlere de katılımın çok yüksek olduğu dikkati çekerken, eylemlerin hepsi olaysız bir şekilde sona erdi. Göstericiler Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın istifasını isterken, gösterilerde polis şiddetinin sona ermesi çağrısında bulunuldu, işte mikrofonumuza takılanlar:
Öte yandan konu Alman siyasetinde de tepkilere neden oluyor. Alman Sosyal Demokrat Parti Meclis Grup Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier, olayların Türkiye'nin AB üyeliğine karşı argüman olarak kullanılmasını eleştirdi. Steinmeier, Türkiye'nin demokratik reformlara ihtiyaç olduğunu, protestolarında bunu gündeme getirdiğini savunarak, koalisyon ortağı Birlik partilerinden bazı politikacıların Türkiye'deki eylemleri ülkenin AB üyeliğine karşı kanıt olarak tanımlamalarını 'utanç verici ve dar görüşlülük' olarak tanımladı.
Son olarak Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schauble, Gezi Parkı eylemleri ile ilgili olarak Türkiye'nin asla AB'ye tam üye olmayacağına inandığını söylemişti. Bugün çıkan haftalık bir gazeteye demeç veren Federal Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ise Türkiye'nin bir demokrasi olduğunu, gösterilerin Türkiye'de cesur bir sivil toplum hareketinin bulunduğunu kanıtladığını, bunun ise siyasi olgunluğun işareti sayılması gerektiğini açıkladı. 'Taksim Tahrir değildir 'diyen Westerwelle, Türkiye'deki olayların Mısır'dakilerle kıyaslanamayacağını da belirtti.