Özgür Gündem gazetesiyle dayanışma sergilemek üzere nöbetçi yayın yönetmenliği yaptıkları için “terör örgütü” propagandasıyla suçlanarak cezaevine konulan Erol Önderoğlu, Ahmet Nesin ve Şebnem Korur Fincancı’nın serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla gazeteciler Metris Cezaevi’nin önünde toplandı.
Cezaevi önünde tutuklu gazetecilerin resimlerini taşıyanlardan biri de Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Genel Sekreteri Christophe Deloire idi.
"Amaç basın özgürlüğünü savunan herkese gözdağı vermek"
Cezaevinde Sınır Tanımayan Gazeteciler’in Türkiye temsilciliğini yürüten Erol Önderoğlu’yla görüştükten sonra kısa bir açıklama yapan Deloire, üç ismin de serbest bırakılmasını istedi.
Deloire, “Erol Önderoğlu, Kemalist, AKP’li, Kürt olduğuna bakmaksızın tüm gazetecilerin basın özgürlüğü hakkını savundu. Burada önemli olan kişiler değil prensiplerdi. İçerideki 3 kişinin de basın özgürlüğü akvististi olduğunu Türk halkının fark etmesi gerekir. Onlar sadece basın özgürlüğünü savunuyorlar, başka bir şey değil. Onları cezaevine koyma kararı almak aslında gazetecilere gözdağı vermektir. Basın özgürlüğü savunanları cezaevine koyanlar bir bakıma tüm Türk halkını da görünmez hapishanelere koyuyorlar,” dedi.
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu’ndan tahliye talebi
Paris’ten İstanbul’a gelen Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu üyesi Avukat Martin Pradel de cezaevindeki üç ismin derhal koşulsuz serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Pradel, “Şebnem, Ahmet ve Erol’un tutuklanması onların meşru ve barışçıl işleri dolayısıyla basın özgürlüğünü savunmalarıyla bağlantılıdır. Tutuklanmaları ayrıca Türkiye’deki insan hakları savunucularına karşı terörizmle bağlantılı suçların kötüye kullanılmasıyla artan baskıların da göstergesidir,” dedi.
"Sadece aktörler değişti hukuksuz yöntemler aynı"
Erol Önderoğlu ve Ahmet Nesin’in tutuklu bulunduğu Metris Cezaevi önünde yaklaşık 50 gazeteci tutuklamaları protesto etti. Odatv davasında 19 ay tutuklu olarak yargılanan Odatv internet sitesi genel yayın yönetmeni Barış Pehlivan, her iki tutuklamanın da hukuksuz olduğu görüşünde.
Pehlivan, “Dün biz içerideydik Ahmet Nesin ve Erol Önderoğlu dışarıdaydı. Bugün biz dışarıdayız onlar içeride. Sadece aktörler değişti ama yöntemler aynı. Yine saçma nedenlerle insanları tutukluyorlar. Üç isimin de yaptığı dayanışmadan ve gazeteciliğe destekten başka bir şey değil. Benim umudum var. Bu hukuksuzluğun daha fazla süreceğini zannetmiyorum,” dedi.
Görüş gününde Erol Önderoğlu’nu ziyarete gelen eşi Serpil Önderoğlu ve annesi Suzan Önderoğlu ile Ahmet Nesin’in eşi Hilal Nesin basına herhangi bir açıklamada bulunmadı. Dört kişilik koğuşta iki tutuklu ile birlikte kalan Nesin ve Önderoğlu’nun psikolojik durumlarının iyi olduğu bilgisi verildi.
İki gazetecinin yazdığı ve basın özgürlüğü mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan mektuplarını Uluslararası Basın Enstitüsü Türkiye Başkanı Kadri Gürsel okudu.
Basın ve ifade özgürlüğünün yaşadığı sorunlar Gazetecilere Özgürlük Platformu’nun Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Cağaloğlu’nda düzenlenen değerlendirme toplantısında ele alındı. Toplantıda gazete ve basın kuruluşlarına açılan soruşturmalar ve davalar kadar RTÜK tarafından verilen cezalar da konuşuldu.
"Muhalif medya organlarına ceza yağıyor"
Toplantıda GÖP’ü oluşturan basın meslek örgütü temsilcileri ve medya kuruluşlarının temsilcileri söz alıp yaşadıkları sorunları anlattı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, 37 nöbetçi yayın yönetmenine soruşturma açılmasının 37 gazetecinin cezaevinde bulunduğu bir ülkede tüm gazeteciler için gözdağından başka bir şey olmadığını savundu.
Güneş,“Türkiye’de 2010’dan bu yana 300 gazeteci cezaevine girdi çıktı. Sırf tutuklama ve soruşturmalar yok; Cumhuriyet, Evrensel, BirGün, Özgür Gündem, Sol Gazetesi, Halk Tv, Hayatın Sesi Televizyonu’na dava üstüne dava yağıyor,” dedi.
Metris cezaevinde dayanışma nöbeti
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç de gazeteciliği savunmaya devam etmek için her Cuma Metris Cezaevi önünde gazetecilerin dayanışma nöbeti tutacağını açıkladı.
Toplantıya katılan Birgün, Özgür Gündem ve Yeni Hayat gazeteleri ile Hayatın Sesi ve Erzincan TV yöneticileri haklarında 300’ün üzerinde adli ve para cezası davaları olduğuna dikkat çektiler.
