Erişilebilirlik

“Gülen Hareketi Devletle Güreş Tutamaz”


Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Çarkoğlu
Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Çarkoğlu

Washington'un önde gelen düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü, Türkiye'de yaklaşan yerel seçimlerde sonuçlar ne olur, son gelişmeler seçmeni etkiler mi sorularına yanıt aradı

Washington'un önde gelen düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü, Türkiye'de yaklaşan yerel seçimlerde sonuçlar ne olur, son gelişmeler seçmeni etkiler mi sorularına yanıt aradı.

Toplantıda Türkiye'den gelen bir akademisyenin "Türkiye Oy Vermeye Gidiyor" başlıklı çalışması ele alındı.

Raporda imzası bulunan Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Profesör Dr. Ali Çarkoğlu, seçmen davranışları ve seçim sistemleri konusunda çalışmaları olan bir akademisyen.

"Sadece 9 milletvekilinin ayrılması etkilemedi"

Yerel seçimlere iki hafta kala yaşanan son siyasi ve sosyal gelişmelerin sandığa yanısyıp yansımayacağı sorusu kuşkusuz herkesin aklında.

Son 10 yıldır, yolsuzluk konusunun halkın düşünceleri üzerindeki etkilerini araştırdığını belirten Profesör Çarkoğlu, 17 Aralık sürecini "Gülen Hareketi ve Adalet ve Kalkınma Partisi arasındaki boşanmanın miladı" olarak niteliyor. Ancak Çarkoğlu, Gülen Hareketi ile yaşanan gerginlik sonrası sadece 9 milletvekilinin partiden ayrılmasının, partinin hala güçlü ve kazanabilecek durumda olduğuna işaret ettiğine söylüyor ve ekliyor: "Eğer geminin battığını görselerdi, sayı çok daha fazla olurdu."

"Kazanacak belli olursa sandığa gitmezler"

Başbakan Erdoğan'ı hala güçlü bir siyasi figür olarak niteliyen Çarkoğlu, Türkiye'nin seçmen profili ile ilgili olarak ise şöyle bir tablo çiziyor:

"Eğer Belediye seçimlerinde kimin kazanacağı yönünde kesin beyanatlar verilirse, seçmen sandığa gidip oy kullanmaz. Bundan dolayı partilerin seçmeni oy kullanmaya teşvik etmesi gerekiyor. Ana muhalefet partisinde, kapı kapı gezerek oy isteme planlaması yok. Buna karşılık Erdoğan'ın kapı kapı dolaşma teorisine inandığı çok açık."
Profesör Ali Çarkoğlu, Türkiye'deki genç seçmenlerin ise pek çok nedenden dolayı oy kullanmadıklarını, zaferin gençleri sandığa getirebilen partinin olacağını da vurguluyor.
Yerel seçimlerin ele alındığı toplantı Brookings Enstitüsü'nde yapıldı
Yerel seçimlerin ele alındığı toplantı Brookings Enstitüsü'nde yapıldı

"'Çapulcu' işe yaradı"

Çarkoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Gezi Parkı protestolarına katılanlar için söylediği "çapulcu" söyleminin kendi tabanında olumlu karşılandığını, kutuplaştırma açısından işine bile yaradığını da kaydetti.

Dış politika başlıklarının seçmenin oyunda en az etkiye sahip konular olduğunu belirten Çarkoğlu, giderek artan mülteci sorunu ve sınırda meydana gelen patlamaların hükümetin aleyhine olabileceğini söylüyor, en önemli etkeninse ekonomi olacağını şöyle ifade ediyor.
"17 Aralık etkileri henüz ekonomide görülmedi. Ancak bu tür gelişmelerin en az 1 yıl sonra etkilerini göreceğiz. Son yıllarda ülkede ekonomik açıdan son derece konforlu bir ortam var. Yeni nesil ithal ürünler almaya alışkın. Ancak biz eskilere normal gelebilecek yüzde 7 enflasyon oranı onlara yüksek gelecektir. Çünkü alışkın değiller.”

İktidar partisi ne kadar oy kaybetti?

Türkiye’de herkesin sonucunu bildiği bir seçim ortamı olduğunun altını çizen Profesör Çarkoğlu, çok nadir olarak bir partinin oylarını arttırarak 3 kez seçildiğini görmenin mümkün olduğunu, bunun nedeninin ise “muhalefet eksikliği” olduğunu vurguluyor.
CHP’nin oylarını arttırabileceği bir seçim ortamına girildiğini, ancak ne kadarlık bir artış olacağının bilinmediğini belirten Çarkoğlu, son 6 ay içinde tam 75 seçim anketi sonucunu incelediğini söylüyor.

“Karşılaştığımız sonuç ilginç. Adalet ve Kalkınma Partisi 17 Aralık öncesinde yüzde 50’lerde. Sonra yüzde 10 kaybediyor. Sonra toparlıyor. Ancak bu anketlerin güvenilirlik oranları çok düşük. Ancak yine de seçim anketi sonuçlarının o kadar manipüle edilebileceğine inanmıyorum.

“Gezi’nin seçimlere etkisi olmaz”

Profesör Ali Çarkoğlu, Erdoğan’ın demokrasi anlayışının en çok oyu almak üzerine dayandığını ve cumhurbaşkanlığı mevkiini, meclis, yüksek mahkeme ve medyayla uğraşmak zorunda olmamak olarak algıladığını ve bu noktada Beyaz Saray’ın nelerle baş etmek zorunda olduğu konusunda en ufak bir fikri olmadığını söylüyor.

Toplantı sonrası Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Profesör Çarkoğlu, Gezi ve Berkin’in ölümü sonrası yaşanan protestolar ve seçim konusunu da şöyle değerlendirdi.
“Adalet ve Kalkınma Partisi’nin oy oranı toplam yüzde 50'den 42'ye indi. Burada sorun şu: Gezi gösterileri ve Berkin'in cenazesine gidenler zaten AKP'ye hiç oy vermeyecek, vermemiş insanlar. Onlar zaten muhalefete veriyorlar. Muhalefetin oyunun artması için AKP'ye oy verenlerin fikir değiştirmesi lazım. AKP’ye oy veren insanlar da bu gösterilere katılsalardı farklı olurdu. Ama öyle bir durum yok.”

İktidar ve Gülen Hareketi Kavgası

Profesör Ali Çarkoğlu, 17 Aralık sonrasında yaşanan gelişmeler ve ses kayıtlarıyla iyice derinleşen iktidar ve Gülen Hareketi arasında yaşanan kavganın seçimlere etkisinin olmayacağını savunuyor ve bunu şöyle açıklıyor:

“Cemaat mavi yakalı bir grup değil. Beyaz yakalı ve incecik bir elit tabakanın içinde organize. O insanların oyuyla ne bir parti iktidara gelir ne de iktidardan uzaklaşır. Olabilmesi için medyayla ya da başka ikna kanallarıyla insanların fikirlerini değiştirmeleri lazım. Ama gördüğümüz kadarıyla henüz öyle bir değişim gözlenmiyor. Ama bu anketlerin en sonuncusu bile 6 hafta öncesine ait sonuçlar. Gelişmeler ne getirir bilemiyoruz. Araştırmaların hepsinde soru işareti var, güvenilirlik skorları düşük. Tahminlerin hepsinin kocaman bir soru işaretiyle düşünülmesini istiyorum. Polisin içinde şurada burada örgütlü deniyor ama pek devletle karşı karşıya olduğunda devletle güreş tutabilecek bir gruptan bahsetmiyoruz. Dolayısıyla devletin kontrolunu elinde tutanlar bu grubu alaşağı ve elimine etmeyi düşünüyorlarsa o zaman iki eşit olmayan kuvvet arasındaki bir mücadele haline dönüşüyor. O zaman sonuç çok zor bir tahmin değil.”
  • 16x9 Image

    Mehtap Çolak Yılmaz

    Mehtap Çolak Yılmaz, 1997 yılında Star Haber’de başladığı televizyon haberciliğine, 2000 yılında ATV Haber’le devam etti. Avrupa ve Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde haber takip etti, söyleşiler ve canlı yayınlar yaptı. 2003 yılında iki ay boyunca Irak’ın işgalini Bağdat ve Kuzey Irak’tan takip etti. 2005 yılında  ATV Haber Washington Temsilcisi olarak mesleğine Amerika’da devam eden Yılmaz, 2012 yılından bu yana da Amerika’nın Sesi’nde çalışıyor.

XS
SM
MD
LG