Fransız devleti, İslam üzerine bilimsel çalışmaların gelişimini teşvik etmek ve akademik araştırmaları desteklemek amacıyla Yüksek Öğretim Bakanlığı'na bağlı Fransa İslam Enstitüsü'nü (IFI) kurdu. Merkezi bir kurum olmadan, Fransa'nın dört bir yanından 5 üniversitenin güçlerini birleştirmesiyle kurulan Fransa İslamoloji Enstitüsü (Institut Français d'Islamologie-IFI), Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, "Fransa İslamı'nı aydınlanma İslamını yaratacağız" diyerek başlattığı reformların üçüncü ayağını oluşturuyor.
"Fransız İslamoloji Enstitüsü" için, Strasbourg Üniversitesi, Aix-Marsilya Üniversitesi, Uygulamalı Yüksek Araştırmalar Okulu (EPHE), Ulusal Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Enstitüsü (İNALCO) ile Sosyal Bilimlerde Yüksek Araştırmalar Okulu (EHESS), "kamu yararına çalışan grup" (GIP) statüsünde biraraya geldi. Kuruluş kararnamesi, 2 Şubat 2022'de Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. İslamoloji Enstitüsü, Paris'te, 22 Kasım'da, ünlü Sorbonne Üniversitesi'nde de resmi törenle açıldı.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ekim 2020'de Les Mureaux kentinde yaptığı konuşmada, "İslami ayrılıkçılığa" karşı mücadele etmek için büyük bir plan açıkladı. Güvenlik boyutunun yanı sıra akademik bir boyutu da içeren bu planla, "Fransa usulü aydınlanma İslamı'nı" teşvik edeceklerini, bunun için Fransa'daki İslami kurumların finansal yapısının ve din adamı eğitiminin yeniden yapılandırılacağını açıkladı.
"Fransa İslamı" yolunda 3. adım
Bu yolda önce "Laiklik Şartı" (Charte des principes pour l'Islam de France) hazırlandı. Faslı, Türk ve Cezayirli camiler ve yöneticiler arasındaki kavgalar nedeniyle artık işlemez hale gelen Fransa İslam Konseyi'nde (CFCM), Türk Cami dernekleri de dahil 3 dernek şartı imzalamayınca hükümet, bu kurumun içini boşaltarak Fransız İslam Forumu (FORIF) ile Fransa İslam Vakfı'nı (FIF) kurdu.
Fransa'da yabancı imam uygulanmasına son verilmesi ve bu imamların FORIF tarafından, Fransızca konuşan kişiler arasından yetiştirilmesi kararlaştırıldı. Bunun üzerine, Türk dernekleri Milli Görüş ve Diyanet'e bağlı cami dernekleri üst kuruluşu DİTİB, Aralık 2021'de şartı imzalamak zorunda kaldı. Ancak CFCM, Fransız Müslümanları'nın etkili kurumu olma niteliğini yitirdi.
İkinci büyük adım "İslamcı Ayrılıkçılıkla Mücadele Yasası" oldu. Bu yasayla da mahkeme kararı olmaksızın valiliklerin cami kapatma, Fransız olmayan, şiddet ve nefret söylemi içeren vaazlar veren imamları sınır dışı etme, derneklerin finansal yapıları gibi pek çok yeni düzenleme içeren yasa, 2 yıldır Fransız İçişleri Bakanlığı tarafından uygulanıyor.
Reformun üçüncü ve Macron tarafından dile getirilen "Üst düzey, akademik, aydınlanmanın İslamı" hedefinin de en önemli ayağı olan Fransa İslamoloji Enstitüsü de dün yapılan törenle resmen açıldı.
Fransa İslam Vakfı (FIF) Başkanı Ghaleb Bencheikh, "Ülkemizde bir İslamoloji eksikliğinden muzdarip olduğumuz için, gün boyu saçma sapan konuşuluyor. Bu adım, son derece önemli" diyerek projenin öneminin altını çiziyor.
IFI'nin kuruluş çalışmasında yer alan ve Strasbourg Üniversitesi'nde Türk Etüdleri Bölümü’nü yöneten tarihçi ve siyaset bilimci Prof. Dr. Samim Akgönül, bu tartışmaların çok eskiye dayandığını vurguluyor. Akgönül, karar sürecini şu sözlerle anlatıyor:
"Aslında bu konu 1997'den bu yana tartışılıyordu. Sorun, Fransa'da 1905 Laiklik Yasası nedeniyle, kamu üniversitelerinde ilahiyat fakültesi açmanın yasak olması. Sadece bunun bir istisnası, Concordat sayesinde Strasbourg biliyorsunuz. Hukuk Fakültesi'nde 2010 yılında, bir İslamoloji master programı açıldı. Ama fakülte, bu programdan kurtulmak istedi. Daha sonra Tarih Fakültesi'nde, 'İslam Dünyaları Tarihi' adında bir lisans ve master programı açıldı. Macron, bu gelişmelere ek olarak daha geniş çapta, Fransa'nın her yerine yayılan bir İslamoloji enstitüsü olmasını istiyordu. Ana amaç, islamın kaynaklarının billimsel açıdan incelenmesi. Şimdiden 5 üniversitede doçentlik ve profesörlük kadroları açıldı bile."
10 milyon Euro bütçe ayrıldı
Enstitü'nün bütçesi, Fondation de l'islam de France'dan (Fransa İslam Vakfı- FIF) geliyor. FIF, Macron'un öngördüğü 10 milyon Euro'luk bütçenin ilk yüzde 7'lik dilimini tahsis etti. Tasavvuf, hukuk veya tefsir gibi İslam'ın temel disiplinlerinden öngörülen 16 kişilik kadrodan 7'si çalışmaya başladı.
VOA Türkçe'ye projenin detaylarını anlatan Dr. Samim Akgönül, Enstitü'nün misyonunu, "IFI ile her şeyden önce, İslam'ın bir bilim olarak ele alınması, İslam araştırmalarının gelişimi ve İslam etrafındaki sosyal sorunlara politik değil, akademik tartışmalarla yaklaşılması hedefleniyor" sözleriyle açıklıyor.
IFI'nin başına önce bir kadın başkan getirildi. Yüksek Program Konseyi Başkanı, Genel Müfettiş Filozof Souad Ayada IFI'nin başkanı oldu. Ancak Ayada, yaşanan tartışmalar nedeniyle kısa süre sonra istifa edince yerine, Eylül ayında akademisyen Pierre Caye atandı. Prof. Dr. Akgönül, "İslam felsefesini çok iyi bilen Ayada'nın istifasından üzüntü duyduğunu, ancak projenin yoluna devam etmeyi başardığını" vurguluyor.
Akgönül, "Enstitü, somut olarak, eğitmen-araştırmacı pozisyonlarını ve aynı zamanda doktora ve doktora sonrası bursları finanse etmenin yanı sıra İslam kültürü kaynaklarının yayınlanmasını ve tercüme edilmesini de desteklemeyi hedefliyor" diyerek şu bilgileri paylaştı:
"Ayrı bir üniversite binası yok, ayrı bir oluşum yok. Bu beş üniversite, kendisine ayrılan bütçe ve açılan kadrolarla, İslamoloji üzerine çalışmak isteyen doktora öğrencilerini istihdam ederek, onların yolunu açacak. Yeni olan bu kuruluşların, bilimsel bir program oluşturma, eğitim ve araştırma projelerine destek verebilmek amacıyla, bir üst organizasyonla ortak bir ağ oluşturması. İslamoloji çalışmak isteyenlere ayrıca araştırma desteği, doktora sözleşmeleri, hatta doktora sonrası profesörlük için teşvik de verilmesi öngörülüyor."
"Üniversitede imam yetiştirilmez"
Prof. Akgönül, enstitünün işlevini, "IFI, İslamoloji alanında öğrencileri bilimsel olarak aydınlatabilecek, mezhepsel olmayan, akademik eğitim sunacak bir kurum. Yani yüksek düzeyde bilimsel bir Fransız İslam bilimi yaratmayı hedefliyor" sözleriyle açıklıyor. Akgönül, müslüman toplumdan gelen "Akademi imam mı yetiştirecek?" sorusuna ise, "İslam konusunu, yalnızca siyasetçilerin ya da siyaset bilimcilerin bakış açısından ele almayı bırakıp, akademik ve yapıcı bir dille tartışılmasını sağlamak hedef. Dolayısıyla bu oluşumlarda, İslam dünyasının akımlarının, kültürlerinin ve dillerinin çeşitliliğini ve bunların tarihteki evrimini göstermek söz konusu. Bizim hedefimiz burada, inanç anlamında bir İslam üzerinde çalışmak değil. O teolojinin konusu. Biz, bazı çevrelerce dile getirildiği gibi imam da yetiştirmeyeceğiz. Bizim hedefimiz, bu alandaki metinlere mesafeli ve eleştirel bir bakış elde etmeyi sağlamak. Burada, bu topraklarda, İslamoloji uzmanları yetiştirmek" yanıtını veriyor.
VOA Türkçe'nin "Uzun vadede imam yetiştirme misyonu olabilir mi?" sorusuna Akgönül, "Şimdilik bilimsel araştırmaların yapılacağı bir enstitü. Ancak, DU (Diplome d'Universite) adını verdiğimiz kısa bir program da içeriyor. İleride imam yetiştirmekte kullanılabillir mi, istenirse evet. Ancak bu enstitü ile imam yetiştirilmiyor. Her üniversitenin içinde bir pilot komite var. Komite olarak kadro açmak ve o kadrolara meslektaşlarımızı almakla görevliyiz. Ben tarihçiyim ve burada sadece İslam tarihi üzerine akademik çalışmalar yapılacak. İmam yetiştirmek bir inanç konusu ve bu tür kurumlar, İçişleri Bakanlığı'na bağlı. Enstitü, tüm akademik kurumlar gibi Yüksek Öğretim Bakanlığı'na bağlı. Üniversite'de imam yetiştirilmez. Şahsen işin bu yöne gitmesinin taraftarı değilim. Ben tarihçi yetiştirmek isterim. Ama benim yetiştirdiğim tarihçi sonra imam olmak isterse ve bunun formasyonunu alırsa bu onun bileceği iş" yanıtını verdi.
Peki, Fransa'daki Müslüman topluluk liderleri ya da cami dernekleri yöneticileriyle, bu çalışma oluşturulurken görüş alışverişinde bulunuldu mu? Akgönül'ün bu soruya yanıtı ise "Hayır." Türkler de dahil tüm topluluklardan öneri gelmiş ancak enstitü, tümüyle akademik bir proje olduğu için, akademi yönetimi, bu kurumlarla tartışılmasına izin vermemiş. Akgönül, "Ancak bir gün IFI'de, örneğin imam yetiştirilmeye başlanırsa ya da ibadetle ilgili bir misyon ortaya çıkarsa, ancak o zaman bu kurumlarla görüşülür" dedi.
"Yeni bir İslam yaratılıyor" eleştirileri
Fransa'daki Müslüman toplumu Macron tarafından başlatılan yeni adımlara temkinli yaklaşılıyor. Enstitü projesi sık sık, "Fransız devletinin yeni bir İslam yaratmaya çalıştığı" eleştirilerine hedef oluyor. Samim Akgönül bu eleştirilere de şu karşılığı veriyor:
"Amaç İslamı değiştirmek değil, İslamı anlamak, karşılaştırmak, eleştirmek, Kuran'ı, dil bilim çerçevesinde incelemek. Yani İslam bilimini geliştirmek. Bilim yapmak. ‘Fransa İslamı’ yaratalım diye bir hedef asla yok. Zamanla bu rolü oynar mı bilemem. Eleştiriye açık olmaya gelince, gerçek hayatta değişmeyen tek şey değişim. Kutsal değişiyor, sembol değişiyor. Mesela bir sınıf, bir kadın, bir din meselesi olarak başörtüsü tartışmaları değişiyor. Başörtüsü takan kadın değişiyor. Başörtüsünün kendisi, renk ve desenleri bile değişti. Tartışmalar da değişiyor. Tatışmayı reddedenler de değişimin bir parçası. İslamoloji Enstitüsü bilimsel tartışmayı hedefliyor."