Erişilebilirlik

Fransa Akdeniz'de Nereye Kadar Gider?


Fransa Cumhurbaşkanı Macron
Fransa Cumhurbaşkanı Macron

Türkiye ve Yunanistan ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki Doğu Akdeniz krizinde doğrudan taraf olan Fransa ile Türkiye arasındaki gerginlik sürüyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 28 Ağustos'ta bir taraftan "kırmızı çizgi politikası" uyguladıklarını, yani Türkiye'nin kırmızı çizgileri geçmesi durumunda güç kullanılabileceği, yaptırımla karşılaşacağı mesajını verdiklerini söyledi. Ancak Cumhurbaşkanlığı muhabirleri ile yaptığı aynı görüşmede Macron, "Türkiye ile pozitif bir ajanda etrafında yeniden yapıcı bir diyaloğa girmeye de hazırım" dedi.

Tam bu sırada NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Ankara ve Atina'yı aradıktan sonra uzlaşmayı yakaladıklarını, "tarafların teknik görüşmeler için bir araya gelmeyi kabul ettiğini" açıkladı. Ancak hemen ertesi sabah Yunanistan bu açıklamayı yalanladı. Ankara yönetimi ise, "NATO Genel Sekreteri'nin değil, Yunanistan'ın yalan söylediğini" açıkladı. Stoltenberg, "teknik görüşmelerin NATO bünyesinde başladığını" duyurmak zorunda kaldı. Hemen ardından ise AB Konseyi Başkanı Charles Michel, krizin çözümü için Türkiye'nin de dahil olacağı "çok taraflı konferans" önerdiklerini dile getirdi. AB liderleri ise 23-24 Eylül'de bir araya gelerek Doğu Akdeniz ve Türkiye'ye yaptırımları konuşacak.

Bu açıklamalarının ardından Fransa savunma kulislerinde ve bazı medya organlarında Fransa'nın Yunanistan'a 18 Rafale savaş uçağı satmaya ilişkin pazarlıklara oturduğu haberleri yer aldı. Paris yönetimi, Yunan ve Kıbrıs donanmalarına destek vermek için Charles De Gaulle fırkateyninin Doğu Akdeniz'e gitmek üzere Toulon'daki askeri limandan ayrıldığını duyurdu. Peki Fransa, Doğu Akdeniz'de nereye kadar ilerleyecek? Macron'un bu çıkışlarındaki nihai planı ne? Tüm diplomasi koridorlarında konuşulan bu soruları, VOA Türkçe'ye konuşan Fransa Uluslararası İlişkiler Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IRIS) Başkan Yardımcısı ve Türkiye uzmanı Didier Billion yanıtladı:

VOA Türkçe: NATO Genel Sekreteri'nin önce taraflar bir araya geliyor demesi sonra da Yunanistan'ın bunu yalanlaması ne anlama geliyor?

Didier Billion: NATO ve AB'nin masaya oturma çağrıları hemen uygulamaya geçmeyebilir. Belki bir kaç gün daha sürecektir. Kimse bunun ne kadar süre alacağını tahmin edemiyor. Ama er ya da geç mutlaka bu çabalar sonuç verecek ve sonunda masaya oturulacaktır.

"Fransa yangına körükle gitmemesi gerektiğini anladı"

VOA Türkçe: NATO'nun uzlaşma açıklaması, Fransa için ne anlama geliyor?

Didier Billion: Bu Macron'un dış politikasının yeniden bir reddi anlamına geliyor. Courbet gemisine Türk donanmasından gelen saldırı iddiası kabul görmedi. NATO içinde yalnızca 7 ülke bu tezi destekledi. Ve bir karar çıkmadı NATO'dan. Bu yeni açıklama da, bir kez daha 'Fransa, Doğu Akdeniz politikasında azınlıkta kaldı' anlamına geliyor. Bu açıklamayı yapan NATO Genel Sekreteri, sıradan bir isim değil. Hemen uygulanmasa bile, Fransa'nın uyguladığı politikanın tam tersi. Fransa bir kez daha bu dosyada izole olan, en azından azınlıkta kalan bir politika izledi. Sanırım Macron da, Fransız diplomasisi de bunun farkına vardı. Dışişleri krizden çıkılması gerektiğini anladı. Bunları söylerken çok dikkatli olmakta fayda var, Akdeniz'de her an farklı bir gelişme de olabilir. Ama Fransa bile bu dosyada yangına körükle gidilmesi değil, tam tersine tansiyonu düşürmek gerektiğini anladı.

VOA Türkçe: "Türkler yalnızca bu dilden anlar" açıklamasına ne diyorsunuz?

Didier Billion: Macron, bu dosyada, güç kullanma politkası uyguluyor. Ama buradaki problem, kırmızı çizgi politikası bazı durumlarda, eğer ulaşmak istediğiniz politik bir ajandanız, arkasında bir politik projeniz varsa, ancak bu şartla bir amaca hizmet eder. Macron bize bu konuda nereye kadar gideceğini, arkadaki politik hedefinin ne olduğunu anlatmadan bu güç uygulama politikasından söz ediyor. Ayrıca benim şüphelerim var. Türkler'le bu yöntemin işe yarayacağını düşünmüyorum.

VOA Türkçe: Macron'un hedefi net değil mi?

Didier Billion: Macron kendi kafasında ne istiyor, Türkiye'nin bir düşman devlet olmasını mı? Eğer buysa, bu gerçekten çok ciddi bir durum. Ama sanmıyorum....Fransa'nın duruşu ne, derinlerdeki mantığı ne, nedeni ne? Bu politik kararın arkasındaki hedefi ne? Bu belli değil. Birleşik Arap Emirlikleri ile yakınlaşma isteği olduğu söyleniyor. Ama bu duruşun açıklaması bu olamaz. Jeopolitik yeniden şekilleniyor ve Fransa Ortadoğu'da oyunun merkezinde yerini almaya çalışıyor. Peki buna itiraz yok. Ama Macron'un Türkiye'ye bu kadar karşı bir politika yürütmesinin gerçek nedenlerini anlamak çok güç.

VOA Türkçe: Jeopolitik gerekçelerin yanısıra iç politikaya ve Müslüman bir ülkeyi hedef alarak Fransa'da yükselen aşırı sağ oylara oynuyor olabilir mi?

Didier Billion: Olanaksız değil. Nedenlerden birisi de bu olabilir. Ama bu durumda Sarkozy dönemine geri dönülüyor demektir . Macron'un politikası, mevcut durum, Sarkozy dönemini hatırlatıyor.

VOA Türkçe: Lübnan gezisi ile Doğu Akdeniz'in ilgisi var mı? Macron ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Lübnan konusunda da atıştı. Macron'un Lübnan ziyaretini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Didier Billion: Lübnan politikası özünde çok iyi bir adım. İçerik olarak önemli. Bence doğru politika izliyor. Patlamadan sonra ve 1 Eylül'de yeniden gitti. Bu gezilerinde Hizbullah ile görüşmesi de önemli adım. Hasan Nasrallah'ın, durumu çok iyi kavrayarak, Macron'un bu girişimini anlaması ve desteklemesi de önemli. Dış politikada atılan ender iyi adımlardan birisi. Ama içerik kadar biçim de önemli. Davranışları ile Lübnan halkı üzerinde bir antipati yaratmaması gerekir. Birinci ziyaretinde Cumhurbaşkanı Aoun ile görüşmeden çıkıyor, Aoun'u geride bırakıyor ve gazetecilere tek başına açıklama yapmak için yaklaşıyor. Aoun geride kala kalıyor ve ekibi görüntüden çıkarmak için kolundan tutup uzaklaştırıyorlar. Buna benzer görüntüler sıkıntı yaratır. 'Bu hükümet çürümüş, yolsuzluklar bitmeli. 1 Eylül'de yeniden geleceğim' gibi sözler öğrencilerini azarlayan öğretmen görüntüsü veriyor. Bu hatalar yapılmazsa, Lübnan politikası doğru bana kalırsa.

XS
SM
MD
LG