Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas, Türkiye’nin resmi davetlisi olarak Ankara’yı ziyaretinde TBMM Genel Kurulu’nda Filistin konulu özel oturumda konuştu.
Mahmud Abbas konuşmasında İsrail’in sivilleri hedef almaya devam ettiğini söyleyerek, “Önümüzde hiçbir çözüm yolu kalmadı, bu nedenle de ben ve tüm Filistin yönetimi üyeleri Gazze'ye gitme kararı aldık, bunu yaparız. Gazze'ye gideceğim” dedi.
Abbas, başta Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere oturumu izleyenler tarafından ayakta alkışlandı.
Kürsüde ilk önce “Konuşmama onbinlerce şehidimize rahmet dileyerek başlamak istiyorum” diyen Abbas, ölen Filistinliler’i ve “İsrail’in şehit ettiği son Filistinli” olarak Hamas’ın eski siyasi lideri İsmail Haniye için dua okumak istediğini söyledi.
Abbas’ın Fatiha suresini okuması üzerine Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu bazı milletvekilleri ve protokoldekiler ayağa kalkarak, dua etti.
İsrail’in Gazze’de soykırım yaptığını ve bununla bütün Filistinliler’i vatan topraklarından söküp atmayı amaçladığını söyleyen Abbas, “1948’deki tehcir trajedisini tekrar yaşatmak istiyorlar. Ama bu asla gerçekleşmeyecek. Dimdik durmaya devam edeceğiz ve topraklarımızdan ayrılmayacağız. Zira halkımız topraklarına bağlıdır, ne pahasına olursa olsun işgalcileri, gaspçıları defedecektir" diye konuştu.
İsrail’in askeri operasyonlarıyla kendileriyle barış sürecini yürütemeyeceğini vurgulayan Abbas, “Topraklarımızı bir karış dahi olsa parçalayan bir çözüme evet demeyiz” mesajını vererek, Batı Şeria’daki Filistin yönetimi ve siyasetçileri olarak destek için Gazze’ye gitme kararı aldıklarını açıkladı.
Gazze’deki sivil ölümleri durdurmak için başka bir çözüm göremediğini kaydeden Abbas, “Bizim hayatımız Gazze'deki çocukların hayatından daha değerli değil. Daha sonra da ebedi başkentimiz Kudüs’e gideceğim” dedi.
Batı Şeria'daki Filistin yönetiminin lideri Abbas'ın Gazze'ye ne zaman ve nasıl gideceği belli değil. Filistin toprakları İsrail ablukası altında. Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafı aylardır İsrail'in kontrolünde.
İsrail devletinin kuruluşu 14 Mayıs 1948'de ilan edildi. Bir gün sonra beş Arap devleti, Mısır, Suriye, Ürdün, Irak ve Suudi Arabistan saldırıya geçti. Savaş İsrail'in, toprakların yüzde 77'sini kontrolü altına almasıyla sona erdiğinde, yaklaşık 700 bin Filistinli Ürdün, Lübnan ve Suriye'nin yanısıra Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'e kaçtı ya da evlerinden sürüldü.
“Mescid-i Aksa ve Kudüs ilk kıblemiz. Sizin ve bizim için kırmızı çizgi”
Filistin Yönetimi lideri Abbas, uluslararası kamuoyuna Filistin konusunda bir çözüm, bir barış planı konusunda mesajlar verdi. Mahmud Abbas, konuşmasında Kudüs’ün durumuna da değindi.
Abbas, “Gazze Filistin devletinin ayrılmaz, asli bir parçasıdır. Gazze’de bir başka devlet kurulamaz ve Gazzesiz bir Filistin devleti de olamaz. Halkımız teslim olmayacaktır. Gazze’nin şu an yüzde 70’i yıkılsa da yeniden inşa edeceğiz. Gelecekte başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletimizi inşa edeceğiz, bu ne pahasına olursa olsun. Ne kadar çok bedel ödersek ödeyelim, ne kadar zaman alırsa alsın bunu başaracağız. Katiller ve savaş suçluları ise suçlarından zaman aşımıyla kurtulamayacak. Mescid-i Aksa ve Kudüs ilk kıblemiz. Sizin ve bizim için kırmızı çizgidir. Filistin toprağının tek bir zerresini gözden çıkaran ne bizden ne de sizdendir. Kutsal yerlerin tarihi yapısını değiştirmek için ne yaparlarsa yapsınlar, bu hakaretler sonuç vermeyecektir. En son iki gün önce Mescid-i Aksa’ya baskın oldu. Oranın camileri bizim camilerimiz, kiliseleri bizim kiliselerimizdir. Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze, tek bir topraktır. Barış ve güvenliğe giden yol Filistin’de başlar Filistin’de biter” dedi.
“Dünya İsrail’e ‘dur’ demek istedi ama Amerika bir felaket”
Uluslararası Adalet Divanı (UAD) tarafından İsrail’in suçlu bulunduğu geçmiş kararları anımsatan Abbas, son olarak Güney Afrika’nın Netanyahu yönetimi aleyhine açtığı soykırım davasına Türkiye’nin de katıldığını dile getirdiği konuşmasında ABD’yi eleştirdi.
Abbas, özetle, “İsrail hükümetinin yalanlarına aklı başında kimse inanmaz. Gazze’nin alt yapısının üçte ikisinden fazlası yıkıldı. Filistin halkı evsiz, yurtsuz bırakıldı. Buna rağmen ABD tam üç kez veto hakkını kullandı. Tüm dünyanın İsrail saldırılarına dur dediği bir zamanda ABD, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto hakkını kullandı. Maalesef Amerika bir felakettir ve Amerika felaketi devam ediyor” dedi.
Farklı ülkelerde Gazze’de ateşkes ilan edilmesi çağrısıyla düzenlenen Filistin’e destek eylemlerine de değinen Abbas, "İsrail barbarlığına karşı mücadelemiz tüm dünyada adaletsizliğe karşı duran insanları harekete geçirmiştir. İnsanlar soykırımı ve ırkçı suçları kınamaktadır. Amerika’daki Yahudilerin yüzde 40’ı İsrail’i suçlu görmektedir. İnsanlık ırkçı düşmanlığa karşı dik duruş gösteriyor. İsrail’in işkencelerine karşı uluslararası kuruluşlar sessiz kalamaz. Herkes, bizimle hareket ederek reaksiyon göstermelidir" ifadelerini kullandı.
Filistinli gruplar arasında “ulusal uzlaşma” sağlanması için çalışmaya devam edeceklerini de kaydeden Abbas, hitap ettiği TBMM’deki farklı siyasi parti gruplarını işaret ederek, “Bizler ulusal uzlaşmayı gerçekleştirmedikçe rahat etmemiz mümkün değildir. Size bakıyorum, bir parlamento başkanı ve dört siyasi partiden yardımcısı var. Ben de aynı şeyi istiyorum” mesajını verdi.
Filistin’e destek olan Türk hükümetine ve halkına minnettar olduğunu söyleyen Abbas, Türkiye’nin İsrail’le 10 milyar dolarlık ticaretini durdurmasından da memnuniyet duyduğunu belirterek, “Türkiye’ye insani yardımlarından dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye hastanelerinde yaralıları kabul etti, sokaklarında dayanışma gösterilerinde bulundu” diye konuştu.
Forum